Kokular hastalıkların habercisi olabilir mi?
Kötü kokuya sebep olan ter bezleri ergenliğe kadar aktif olmadıkları için, bebekler çok güzel kokarlar. Bebeklerin farklı kokuların etkisinde kalması halinde, buna dikkat edilmelidir. Bazı hastalıklarda olan, hastalığa özgü çok tipik kokular bebeklerin hasta olduğuna dair bilgiler verebilir. Bu yetişkinler içinde aynı etkileri gösteren bir durumdur. Farklı kokular önemli hastalıkların habercisi olabilir. Şeker hastalığı sırasında kan şekerindeki çok yüksek düzeyler kişinin nefesinde çürümüş elma, aseton kokusu oluşturur. Bazı doktorlar tifolu olan hastaların nefeslerinin yeni pişmiş ekmek gibi koktuğunu söyler. Bazı tüberküloz türlerinde insanlar aynı bira gibi kokabilir. Kistik fibrozisli olan hastaların nefesleri asidik bir kokuya sahiptir. Difteri hastalarında vücut tatlı ve biraz kokuşmuş kokar, su çiçeğinde nefes ve ter tatlı olur ve mayhoş kokar. Vajina bazı bakteriyel hastalıklarda balık kokusu kokar. Böbrek yetmezliği olanlarda nefes amonyak kokabilir.
Bunlardan başka bazı zehirlenmelerde de insanlarda farklı ve tipik kokular olur. Siyanür zehirlenmesinde kişinin nefesi acı badem gibi kokar. Nefesteki sarımsak kokusu ise böcek ilaçları ve tarımsal ilaçlarının zehirlemesinde, arsenik ve talyum zehirlenmelerini düşündürür. Terebentin zehirlenmesinde insanda idrar menekşe kokulu olur. Bazen hastalığın belirtileri yeterli değilse ve sıkça kullanılan testlerle değil de, bazı özel testlerle tanı konulabilirse, koku önemli bir yer edinir.
Balık kokusu: Hem idrar hem de ter bayat balık gibi koktuğunda, bu oldukça nadir görülen bir hastalığın belirtisidir. Bu hastalık bir takım enzim yetersizliği yüzünden vücutta biriken bir madde (trimetilamin) hem kanda, hem de idrarda yükselir.
Küf kokusu: Bebeğin teri, idrarı ve teni kokar. Bu koku kapalı bir odada kalan havlu ya da küf kokusuna benzer. Fenilketonüri için tipik bir bulgu olan koku, ilk fenilketonürili hastanın tanısında önemli rol oynamıştır. Annesinin çocuğun ısrarla küf gibi koktuğunu söylemesi üzerine yapılan testlerle fenilketonüri teşhisi konmuştur.
Terli ayak kokusu: İzovalerik asidemi denen genetik geçişli bir hastalık sırasında, ter peynirimsi ve terli ayak gibi kokmaktadır.
Akçağaç şurubu kokusu: Günümüzde ülkemizde de yaygın olarak bulunan akçaağaç şurubunun karamelize kokusunu çoğumuz biliriz. Terde, idrar ve hatta kulak kirlerinde bu koku hissedildiğinde, valin, lösin ve izolösin, gibi dallı zincirli aminoasitlerin vücudun içinde parçalanamaması ve bununla ilgili yan ürünlerin birikmesi sonucunda oluşur. Doğumdan sonra ilk haftada bile bu fark edilebilir bir kokudur.
Maya – Malt kokusu: Metiyonin adındaki maddenin emilim bozukluğuyla emilemeyen metiyoninin barsak bakterileri tarafından parçalanmasıyla meydana gelen maddeyle oluşan idrar kokusudur.