Komünizmin tarihsel bakış açısı nasıldır?
Komünizm, özel mülkiyet hakkını katlederek, herkesin ülke sathındaki mallardan eşitçe hak almalıdır hezeyanını savunan, dinler insanın afyonudur deyip, maddeciliği ön planda tutan yıkılmış bir görüşü ifade eder. Bu görüşün yıkılmadan önce, çok süratli bir şekilde yayılarak ülkelerin idaresini ele geçirmesinin sebebi hikmeti, insanların idrakine musallat olan tarih fikri anlayışıdır. Tabi ki bu tarih fikri yanlış bir zemine oturtulmuş, insanlığın kıyıma uğramasına sebep olmuştur. Bu tarih, doğrusal ve ilerlemeci bir anlayışı kapsar. Bu anlayıştan daha önceki makalelerimiz de kapsamlı bir şekilde bahsetmiştik.
Bu tarih anlayışının kökeninde Hegel ve onun görüşlerini savunan Mark vardı. Marks, tarihin şifrelerini çözdüğünü ve komünizmin kaçınılmaz bir son olduğu yazmış olduğu kitapta, ilerlemeci tarih anlayışına göre açıklıyordu. Avcı toplayıcı şeklinde başlayan insanlık hayatı ona göre ekonomik anlamda önce feodalizm, sonra kapitalizm, daha sonra sosyalizm ve nihayetinde hak olan komünizme doğru gidiyordu. İşte ilerlemeci tarih anlayışını sapıklığı, insanları komünizme rağbet ettirmiş, bununla da kalmamış bir sistemin ileride mutlaka geleceği ve insanlığı kurtaracağı düşüncesiyle, kıyımlar yapılmıştır. Sonunda komünizmin yıkılmasıyla, hem ilerlemeci tarih anlayışının bilimsel tarafı çökmüş, hem de komünizm uygulanamaz bir sistem olduğu belirlenmiştir.
Şayet ilerlemeci mantık, insanın devlete hizmet eden bir yaratık olduğunu, yani devletin insanın efendisi olduğunu ifade eden, devletin insana değil, insanın devlete hizmet etmesini ve uyması gerektiğini ifade ederek, onu yok sayan bir mantığa tekabül etmekte. Çünkü söz konusu tarih anlayışında, insanların yüksek bilim ve irfanları saklanmış, devleti oluşturan öz niteliğin sanki insan değilmiş ve onun fiiliyatlarının devletin beka ve refahını belirlemediği gösterilmeye, çalışılmıştır. Halbuki sistemler, insanlar için var. İnsanlar sistemler için değil. İslam ise, bu gerçeği en bariz bir şekilde açıklamakla, insanların kötü fiiliyatlarından dolayı devletlerin yıkılabileceği, ayrıca iyi faaliyetlerinden dolayı da müreffeh bir yaşama kavuşacağı açıklanmış.
Şu hadis ise tamamen yukarıdaki düşüncenin İslam nazarında kesin delilidir “Nasılsanız, öyle idare olunursunuz” işte bu hadisi şerif, insanların şerefli ve namuslu olmasını, devletin şeref namuslu olmasının sebebi saymıştır. Gerçektende durum bu şekildedir. Bugün ilerlemeci tarih anlayışı her yönden iptal edilmişse de, hala tarih kitaplarındaki yanlış anlayış, genç dimağlara yanlış ufuklar kazandırmaktadır.