Kopernik kimdir?
Polonyalı bir astronomi bilgini olan Mikolaj Kopernik, gökbilimi konusunda yaptığı incelemelerin dışında diğer pek çok bilim dalıyla da yakından ilgilenmiştir. Kopernik’in bilim tarihi açısından son derece önemli bir şahsiyet olmasının en önemli nedenlerinden biri, günümüzde natüralist bir bakış açısı ile evrene evren dışından önerme kabul etmeyen ve her şeyi tutarlı deney sonuçlarına göre inceleyen bilimin kabul etmediği din ile yakından ilgili olmasıdır. Bilim tarihine adını yazdıracak kadar önemli çalışmalar yapan Kopernik, aynı zamanda İtalya’da kilisede görev almış bir papazdır. Papaz olarak astronomi üzerine yaptığı çalışmalar ile din ve bilimin birbirine zıt yönlü konular olduğuna dair görüşleri asırlar öncesinden yıkan Kopernik, tüm bunların dışında tıp bilimiyle ilgili önemli çalışmalara da imza atmıştır. 1473 yılında Polonya Torun’da dünyaya gelen Mikolaj Kopernik, temel eğitim aldıktan sonra 1492 yılında Krakov’a gitmiş ve burada astronomi ile matematik bilimleri üzerine eğitim almıştır.
Mikolaj Kopernik Krakov’da matematik ve astronomi üzerine 2 yıl süren bir eğitim almış ve 1494 yılında evine bu alanlarda bir uzman olarak dönmüştür. Kopernik bilim üzerine eğitim aldıktan sonra başpiskopos olan amcasının isteği üzerine bu sefer de dini eğitim almak için İtalya’ya gitmiştir. Yaklaşık olarak 2 yıl boyunca İtanya’da dini eğitim alan ve bu süre zarfında bir diğer gökbilimci olan Domenico Noworra ile birlikte çeşitli incelemeler yapan Kopernik, 1497 yılında yeniden Polonya’ya dönmüştür. Kopernik Polonya’ya döndükten sonra kilisede papaz olarak görev yapmış olsa da, içindeki bilim aşkı yeniden gün yüzüne çıktı ve böylece papazlığı bırakarak yeniden eğitim almaya karar verdi. 1501 yılında bu sefer tıp ile ilgili eğitim almak için İtalya’ya giden Kopernik, burada gerek matematik gerekse de astronomi üzerine çalışmalarını sürdürürdü.
İtalya’da tıp eğitimi aldığı sırada oldukça ciddi bir hastalığa yakalanan ve tedavi görmeye başlayan Kopernik, tüm bu olumsuzluklarına rağmen bilimsel araştırmalarını sürdürdü. Dünyanın ve Güneş Sistemi bünyesinde yer alan diğer tüm gezegenlerin aslında güneşin etrafında döndüğünü söyleyen Kopernik, böylece Heliosentrik Model yani güneş merkezli teorinin de babası oldu. Günümüzde Kopernik Teorisi olarak adlandırılan bu güneş merkezli modeli ilk defa dile getiren Kopernik, çoğu bilim tarihçisi tarafından modern astronominin de kurucusu olarak kabul edilmektedir.
Kopernik’in bilim tarihini etkileyen bu teorisi bilimsel anlamda bir devrim niteliğinde olmanın ötesinde, içinde bulunduğu çağın yapısı düşünüldüğünde felsefeden sosyolojiye oldukça geniş bir alanı etkileyecek özelliktedir. Nitekim Kopernik’in kendisi de geliştirdiği teorinin toplum ve özellikle de kilise tarafından nasıl karşılanacağını bilmediğinden, bu iddiasını ancak ömrünün son döneminde dile getirebilmiştir. Dönemin kilisesi tarafından dünyanın düz olmadığını söyleyenlerin cehennemlik ilan edilmesi, kendisi de bir papaz olan Kopernik’in bu iddiasından kesin bir şekilde emin olmayı beklemesine neden olmuştur.