Körebe nedir, nasıl oynanır?
Çocukluğunda körebe oynamamış yetişkin sayısı çok fazla olmasa gerek. Zira, özellikle de 70’li yıllar ve öncesinde doğanların çocukluk dönemlerinin en popüler oyunlarından biri körebe idi. Sonraki yıllara da o dönemleri yaşamış bilinçli ve ısrarcı yetişkinlerce taşınmaya çalışılmış olsa da, nesil farklılıkları bu tarz oyunların çocuklar arasında kabul edilme oranını oldukça düşünmüştür.
Körebe oyununda, gözleri bir mendil veya eşarp ile kapatılmış bir ebe vardır. Çevresini göremeyen bu ebe, oyuna da ismini veren baş kahramandır ayrıca. Ebenin oyun başında seçimi için tekerlemeler söylenir. Tekerlemenin bittiği oyuncu ebe seçilir. Diğer oyuncular ebenin etrafında dolanarak yakalanmadan ona dokunmaya çalışırlar. Bu arada eğlencenin dozunu artırmak, ebeyi şaşırtmak ve kafasını karıştırmak için “Ebe ebe körebe, sesime gel!” şeklinde ya da benzer ifadeler ile el çırparak tempo tutulur. Ebe bu oyunculardan birini tutarsa ismini tahmin etmelidir. Doğru tahmin ederse, ebelik yakalanan oyuncuya transfer edilir ve oyun devam eder. Tahmin yanlış ise ebe, ebelikten kurtulamaz, devam eder.
Körebe sadece ülkemizde değil, tüm dünyada bilinen ve oynanan bir oyundur. Bir grup oyunudur. Genelde açık havada ve hareket halinde oynanan oyun eğlenceli olduğu kadar, fiziki aktivite de içerdiği için yararlı bir oyundur. Ebe olan oyuncu açısından ise duyuları ve refleksleri geliştirici etkisi vardır. Aynı şekilde, ebe dışındaki diğer oyuncuların yakalanmadan dokunma gayreti de refleksleri güçlendirici bir etki sağlar.
Günümüzde teknolojinin çok fazla hayatımıza girmiş olması, büyüyen ve kalabalıklaşan şehirlerin sokakları güvenilir olmaktan çıkarması kadar mahalle ortamlarının oluşmasını engellemesi gibi sebeplerle körebe ve benzeri oyunların oynanırlığı ve daha da vahimi bilinirliği gittikçe azalmaktadır. Halbuki bu tarz oyunlar, oyun olmanın da ötesinde nesilden nesile taşınması gereken gelenekler / görenekler arasında yer alır. Çocuklarımızı radyasyon yayan sağlıksız sanal dünyalara ve elektronik oyuncaklara esir etmeyelim, çocukluğumuzun güzel oyunları ile onları eğlencenin içine çekelim.