Köyceğiz neresidir?
Köyceğiz; Muğla’ya bağlı ilçe ve merkezidir. Köyceğiz’in 17 köyü vardır. İlin orta kesiminde; güneyden Ortaca, kuzeyden Ula, batıdan Marmaris, doğudan Denizli’nin Çameli ilçesi ile çevrilidir.
Köyceğiz’in tarihi M.Ö. 3400 yıllarına uzanır. Burada bilinen ilk uygarlık Karyalılardır. Sonra İskitler, Asurlular, İyonyalılar, Dorlar, Akalar, Persler, Hellenler, Seleykoslar, Romalılar, Selçuklular, Menteşeoğulları ve Osmanlılar yöreye hakim olmuşlardır.
M.Ö. 2000 yıllarında Yunanlılar ve Akaların deniz yoluyla Egeye çıkmaları ile sahilde yeni koloniler kurulmuş, iç kesimlerde ise Karyalıların kolonileri ile gelişim sağlanmıştır. M.Ö. 1000 yıllarında köyceğiz son derece iyi bir konuma gelmiştir. Köyceğiz Gölü’nün Akdeniz’le birleştiği yerde Kaunos şehri Karya’nın önemli limanlarından ve ticaret merkezlerinden biri haline gelmiştir. Akropol, ünlü mabetler ile Harab ve Susan Kaleleri buranın önemli tarihi eserlerdir.
Köyceğiz, Osmanlılar döneminde Hurşit Paşa’nın Muğla Mutasarrıflığına getirildiği dönemde 1884 yılında bugünkü yeri olanYüksekkum’a taşınmıştır. İstiklal Savaşı’nda düşman saldırısına uğramış olan bu güzel ilçe 1919 yılı sonlarında Tahirağa, Mehmet Zeki Osman Ağa ve Tevfik Bey’lerin öncülüğünde Kuva-i Milliye Teşkilatı kurularak savunulmuştur.
Akdeniz iklimin,in görüldüğü ilçede yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. Yıllık ortalama sıcaklık 18°C, yağış tutarı ise 1.100-1.200 mm’dir. Dağların eteklerinde Akdeniz çalı türleri olarak bilinen maki, 1.000 m’ye kadar kızılçam, daha yukarılarda karaçam ağaçlarından meydana gelmiş olan ormanlarla vadilerde görülen günlük ağaçlar doğal bitki örtüsünü oluşturmaktadır. Sığla ağacı ormanları, dünya üzerinde sadece burada bulunması yönünden dikkat çekicidir. Sığla ağacından elde edilen sığla yağı, eczacılık ve parfümeri gibi alanlarda kullanılmaktadır. Burada, buğday, arpa, susam, mısır, kurufasulye, bakla, pamuk, pamuk tohumu, yerfıstığı, mandalina, portakal, zeytin yetiştirilmektedir. Ayrıca hayvancılık yapılan bölgede bilhassa kılkeçisi beslenmektedir. Zengin krom yatakları sayesinde ekonomisi canlıdır. Zengin orman kaynakları da ayrıca ilçe ekonomisinde önemli rol oynamaktadır. Dalaman’daki SEKA Genel Müdürlüğü’ne bağlı kâğıt fabrikası bölgenin orman ürünlerini değerlendirmektedir. Köyceğiz Gölü’nün deniz tarafındaki kıyısında kurulu Balık Üretme Çiftliği’nde balık yumurtası üretilir. Turizm gelişmektedir.
Yerleşik nüfuslu 10 bini bile bulmayan ilçe ve çevresi tarihsel zenginliğe sahiptir. Köyceğiz gölü kıyısına kurulu olan kent merkezi, diğer tatil merkezlerinden farklıdır. Yaz kış dengeli bir nüfus yoğunluğuna sahiptir. Yaz aylarında çok kalabalık olmayan Köyceğiz, kış aylarında ise diğer turizm merkezlerinde olduğu gibi el ayak çekilmez. Sakin, rahat bir tatil arayanların her mevsim gidebilecekleri bir yer olarak bilinmektedir.
Köyceğiz ilçe merkezi, bir meydana açılan temiz ve düzenli sokaklardan oluşmaktadır. Meydan sürekli olarak canlıdır. Akşam karanlığı çöktüğünde kıyıdaki ve sokaklardaki lokantalar, barlar hareketlenir. Masalar sokaklara atılır.
Köyceğiz Gölü, dağlardan yedi kol halinde inen sularla besleniyor. Onun için de yaz kış özelliğini kaybetmiyor. Fazla suyunu 10 km. uzunluğundaki Dalyan ile Akdeniz’e boşaltıyor. Dalyan Boğazı ile Akdeniz’e bağlanan gölün alanı yaklaşık 6300 hektardır. Boğazın uc kısmında Sülüngür adlı, tatlı-tuzlu su karışımı küçük bir lagün gölü bulunmaktadır. Göl, körfezin ağzının alüvyonlarla tıkanmasıyla denizden ayrılmış, ama tam olarak kopamamış ki, suyunu denize akıtmaya devam ediyor.
Fotoğraf ve motorsuz su sporlarına tutkunları için Köyceğiz Gölü bulunmaz bir yerdir. Sörf, yelken, kürek gibi su sporları burada epey ilgi görmektedir.
Köyceğiz sınırları içindeki Kaunos antik kenti ve Dalyan kanalları kenarındaki Çamur Banyosu önemli bir yere sahiptir. Kaunos’un ünlü kral mezarları da Köyceğiz sınırlarında kalmaktadır. Kanalın bir yanı Köyceğiz, diğer yanı Ortaca’dır.
Kaunos antik kentine Dalyan’dan tekneyle gidilebilmektedir. Ticari açıdan önemli bir liman kenti olan Kaunos zamanla denizin alüvyonlarla dolmasıyla liman özelliğini kaybetmiştir.Ünlü tarihçi Heredot’a göre Kaunoslular Karia’nın yerli halkındandı ancak onlar kendilerini Giritli sayıyorlardı.
Diğer önemli bir yer Ekincik’tir. Marmaris-Göcek arasında dolaşan teknelerin uğrak noktalarından biri olan Ekincik koyu, Köyceğiz’e bir asfalt yolla bağlanmaktadır. Kumsal ve iskele çevresi irili ufaklı otel ve pansiyonlarla doludur. Köyceğiz’den çıkıp Hamitköy üzerinden Ekincik’e giderken Sultaniye Kaplıcası’na gidilmektedir. Yola yaklaşık 500 metre mesafededir. Sultaniye Kaplıcaları’nın tarihi çok eskilere kadar dayanmaktadır. Milattan önceki yüzyıllardan itibaren bir şifa yurdu olarak işletilmiştir. Roma, Bizans, Osmanlı ve Selçuklu döneminde halkın hizmetine sunulmuştur. Sultaniye Türkiye’nin en yüksek radyoaktivitesi olan kaplıcası olarak bilinmektedir. 39 derece sıcaklıktaki su kalsiyum sülfat, kalsiyum kalsiyum klorür, sülfür ve radon içermektedir. Romatizma, siyatik yanı sıra ayrıca cilt ve kadın hastalıklarına da iyi gelmektedir.