Kulak çınlamasının nedenleri nedir?
Kulak çınlaması (tinnitus), Latince “çınlamak” anlamına gelen “tinnire” kelimesinden türetilmiş bir tıbbi terimdir. Bireyin, bir veya her iki kulağında ya da kafasında, ara ara cırcır böceği sesi, kuş sesi, ıslık sesi, metale vurulurmuş gibi bir ses veya zil sesi gibi duyulan sesler bunun belirtisidir.
Hastanın dışarıdan gelen herhangi bir sesli uyaran yokken anormal ses algılanması olarak tanımlanır. Sesin yalnızca hasta tarafından duyulduğu tinnitusun birçok nedeni vardır. Kulak kiri geçici bir süre çınlamaya neden olabilmektedir. Çoğu kez kulak kiri diye bilinen fakat aslında kulağın koruyucu salgısı olan serümenin kulak yolunu tıkaması, geçici ve en basit kulak çınlaması nedenidir. Serümen salgısı, dış kulak yolunda doğal olarak üretilir ve miktarı bazı kişilerde fazla olabilmektedir. Pamuklu çubuk, saç tokası gibi araçlarla kulağı temizlemeye çalışmak serümenin, dış kulak yolunun zara yakın kısımlarında birikmesine ve neticede kulakta tıkanmaya neden olabilmektedir. Tedavi yöntemi, kiri mutlaka temizlemektir.
Bunun yanı sıra kulak zarında delinme, orta kulakta sıvı birikmesi, enfeksiyon ve orta kulaktaki kemiklerin eklem yerlerinin sertleşmesi gibi değişik bir çok neden de olabilir.
Tinnitus baş ve boyun bölgesindeki damar genişlemeleri ya da denge ve işitmeyi sağlayan sinirden kaynaklanan bir tümörden kaynaklanabilir. Bu problemlerde işitme kaybı olmaktadır. Yüksek ya da düşük tansiyon, şeker hastalığı, tümör, tiroid problemleri, baş ve boyun bölgesine gelmiş olan darbeler ve daha başka nedenler çınlamanın sebebi olabilmektedir.
Yaşın ilerlemesiyle insanların sinirleri de yaşlanır. Bu da tinnitusu yol açar.. Çınlamayı tamamen geçirmek günümüz teknolojisine rağmen pek mümkün olamamaktadır. Ancak bazı yöntemlerle en azından çınlamanın yarattığı rahatsızlık azaltılmaya çalışılmaktadır. Kulaklıkla yüksek şiddette müzik dinlemek hem tinnitus ve hem işitme kaybına neden olmaktadır.
Kulakla çok yakın temastaki çene kasları ve sinirlerinin etkilenmiş olduğu çene hastalıklarında, işitme sinirinin de dolaylı yoldan etkilenmesine bağlı olarak çınlama görülebilmektedir. Bu hastaları, KBB uzmanından çok Diş Hekimi ve Çene Cerrahı uzmanlarına yönlendirmek daha doğru olacaktır.
Ototoksik (iç kulağı zedeleyici) ilaçların kullanımından kaynaklı çınlamalar da görülebilmektedir. Bu ilaçlar aspirin ve aspirin türevi ilaçlar, bazı idrar söktürücüler, bazı kanser ya da romatizma ilaçları, bazı antibiyotikler olarak sıralanabilir. Bu tür çınlamaların tedavi ile düzelme şansı pek yüksek değildir.
Kulak kemikçiklerinde kireçlenmeyle görülen bir kulak hastalığı olan otosklerozda, hastada işitme kaybı, kendi sesini sorunlu kulakta toplanırmış gibi hissetme yaşanmaktadır. Hastalığın tedavisi sadece cerrahidir. Ancak beraberinde çınlama da varsa bu kireçlenme işitme sinirini de tutmuş anlamına gelir ki, bu durumda kireçlenen kemik cerrahi olarak çıkarılsa da çınlama tamamen sonlanmayabilir.
Kulak çınlaması ya da tıbbi adıyla tinnitus her yaştan insanda görülebileceği gibi erişkinlerde daha fazla görülmektedir. Ani veya uzun süreli yüksek gürültü sonrası iç kulaktaki işitme hücrelerindeki zedelenmeye bağlı olarak çınlama görülebilir. Çınlama ani olarak ortaya çıkmışsa, zaman kaybetmeden uzman hekime başvurup tedavi olmak gerekir. Sorunun tedavi ile kısmen de olsa düzelme şansı vardır. Uzun süreli gürültüye maruz kalmaya bağlı olan çınlamalarda tedavi şansı ne yazık ki son derece düşüktür.Yüksek gürültüye maruz kalan çocuklarda ise erken dönemde çınlama görülebilmektedir. Bu konuda ailelerin bilinçli olması gerekmektedir. Çocuklarını şiddetli gürültülere maruz kalabilecekleri ortamlara sürekli olarak götürmemeli, götürdüklerinde hoparlörden mümkün olduğunca uzak tutmalarında fayda vardır.
Tinnitus, tek başına bir hastalık ismi olmayıp işitme sistemindeki bir bozukluğun işaretidir. Kulak çınlamaları temelde objektif çınlamalar ve subjektif çınlamalar olmak üzere iki ana başlık altında incelenmektedir. Objektif çınlamalar, başkaları tarafından da duyulabilen çınlamalardır. Hastaların çok küçük bir kısmını oluşturur ve bu grupta çınlama nedeni kolaylıkla tespit edilebilir ve tedavisi mümkündür. Subjektif çınlamalar sadece hasta tarafından duyulan çınlamalar olup hastaların çok büyük bir kısmını oluşturur. Bu tür çınlamanın tedavi edilmesi objektif çınlamaya göre daha zordur.
Tinnitusa neden olan hastalıklar tam olarak bilinmediğinden hasta genelde ilk olarak bir KBB uzmanına başvurur. Uzman tarafından orta kulak enfeksiyonu, çene problemi v.b. olup olmadığı muayene sonucuna göre değerlendirilir. Kulak çınlamasının teşhisinde en önemli unsur çınlamanın öyküsüdür. Ayrıntılı bir klinik değerlendirme sonrasında çınlamanın nedeni anlaşılabilinir. Kulak çınlamasını teşhis etmek için çeşitli şu testler ile tanı konulabilir: X-Ray, Odyogram, Uyarılmış Cevap Odyometrisi, Tinnitus Perde Eşlemesi, Tinnitus Ses Şiddeti Eşleşmesi.
Kulak çınlamasının tedavisi de nedenlerine bağlı olarak değişmektedir. Kulak çınlamasına dair şikâyetlerin çoğunda özel bir tedavi yoktur. Hastaların büyük çoğunluğu subjektif çınlamalardan şikâyetçidir. Rahatsızlığın sebebi genel olarak yaşa bağlı işitme kaybı, sürekli yüksek sese maruz kalma, ani ses travması veya iç kulağa toksik ilaç kullanılması olabilir. Bu grup hastalar için dünyada tedavi edici özelliği kanıtlanmış kesin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Kulak çınlaması tedavisinde, seçeneklerden biri de ilaç tedavisidir. Bu tedavinin en az 12 hafta süreyle uygulanması gerekmektedir. Diğer bir tedavi yöntemi “Tinnitus Maskelemesi”dir. Kulak içi ya da kulak arkasına takılan ve işitme cihazına benzeyen bu cihazlar, hastanın çınlayan kulağına düşük seviyede beyaz gürültü denilen sabit bir ses vererek kişinin kulak çınlamasının maskelenmesini yani duyulmamasını sağlar.
Biofeedback denilen bir başka yöntemde, çınlamaya eşlik eden stres ve kaygının azaltılmasıdır. Bireye rahatlama teknikleri öğretilerek çınlamanın derecesini azaltma yoluna gidilir. Bu seçenekler dışında nedene bağlı olarak başka yöntemlerde uygulanmaktadır.