Kulak nedir? Yapısı nasıldır?
İnsanların denge ve işitme organına kulak adı verilmiştir. Ses dalgalarını toplayıp elektrik sinyallerine dönüştürdükten sonra sinirler aracılığı ile beyne iletir. Bir taraftan da başın duruşuna ve konum değişikliklerine göre dair bilgileri beyne göndererek dengenin sağlanmasına yardımcı olur. Sadece insanda değil bütün omurgalı hayvanlarda, işleyişi temel olarak insan kulağı ile aynı ilkelere dayanan bir işitme organı bulunmaktadır. Ayrıca omurgasız hayvanların bazılarında mesela, böceklerin çoğunda ses titreşimlerine duyarlı olan özel kıllar bulunmaktadır. Ancak bu işitme organı omurgalıların ki gibi gerçek anlamda bir kulak sayılmaz.
Yaprakların hışırtısından, rüzgarın sesine, jet uçaklarının gürültüsünden araba kornalarına kadar geniş bir frekans aralığına sahip sesleri algılayabilen insan kulağı, hayati bir önem taşımaktadır.
İnsanın ve bütün memelilerin başının iki tarafından iki kulak bulunmaktadır. Kulak, kafatasının dışından içeriye doğru uzanan üç ana temel bölümden oluşur. Dış kulak, orta kulak ve iç kulak. İşitme olayının gerçekleşmesinde hepsinin ayrı görevleri bulunmaktadır. Dış kulak çevredeki sesleri toplayıp orta kulağa iletir. Orta kulak aldığı bu ses titreşimlerini daha güçlü hale getirerek iç kulağa aktarır. İç kulak da bu titreşimleri elektrik sinyallerine dönüştürerek direk beyne iletir. Ayrıca vücudumuzun denge organı da iç kulakta bulunmaktadır.
Dış kulak işitme organının dışarıya açılan kapısı olup, iki bölümden meydana gelmektedir. Bunlardan ilki başın dışında belirgin bir çıkıntı yapan kulak kepçesi, diğeri de kulak kepçesini orta kulağa bağlayan dış kulak yoludur. İşitme organının dışarıdan görülebilen tek bölümü olan kulak kepçesi üstü deriyle kaplı, geniş ve kıvrımlı bir kıkırdak parçasıdır. Sesleri bir kepçe gibi toplayarak dış kulak yoluna yöneltmektedir. Kısa bir kanal biçimindeki dış kulak yolunun iç yüzeyini döşemekte olan derinin altında kulak kiri dediğimiz mumsu ve yağlı maddeyi üreten küçük salgı bezleri bulunmaktadır. Bu yapışkan salgı dışarıdan giren yabancı maddeleri ve tozları tutarak kulağa zarar vermelerini engellemektedir. Dış kulak yolunun içte kalan ucu kulak zarı adı verilen ince ve gergin bir zar ile örtülüdür. Buz ar üzerine çarpan her ses dalgasında titreşerek işitmede önemli bir rol oynar.
Orta kulak kafatasındaki şakak kemiğinin içine gömülmüş kulak zarının diğer tarafında kalan küçük bir boşluktur. Bu boşluğun içinde ilki kulak zarına temas eden, birbirleri ile bağlantılı üç ilginç kemikçik bulunmaktadır. Şekillerinin benzerliğinden ötürü çekiç, örs, üzengi adı verilen bu kemikçikler ses dalgalarının kulak zarına çarpması ile meydana gelen titreşimleri kuvvetlendirerek iç kulağa iletir.
Orta kulaktan başlayıp burun arkasındaki geniz boşluğuna açılan östaki borusu da burundan ve ağızdan girmekte olan havanın orta kulağa ulaşmasını saplamaktadır. Orta kulakta hava bulunması büyük önem taşımaktadır. Çünkü kulak kepçesinden içeriye giren hava kulak zarının dış yüzeyine sürekli olarak basınç uyguladığından bunu dengeleyecek bir basınç olmazsa kulak zarı çöker ve titreşmez. Zarın gergin kalabilmesi için her iki yüzüne etki yapan hava basıncının eşit olması gerekmektedir. İnsan bunun önemini daha çok uçak yolculuğunda anlamaktadır.
İç kulak işitme ve denge organlarını içeren iki ayrı bölümden oluşmaktadır. Salyangoz adı verilen organın içi sıvı ile doludur. Salyangozu dolambaçlı kanallara ayıran Corti Organı adı verilen incecik tüylü hücreler bulunmaktadır. Beyne giden işitme sinirini uçları buna bağlıdır.