Kulak temizletmek doğru mudur?
Kulak üç bölümden meydana gelmektedir. Deri ile kaplı olan ve yağ bezleri içeren dış kulak yolu, işitmemizde önemli bir unsurlarından olan çekiç, örs, üzengi kemikçiklerini içeren orta kulak ve sesin algılanıp beyne elektrik sinyallerinin iletilmesini sağlayan salyangozun bulunduğu iç kulak. Dış kulak yolunda bulunan yağ bezleri tarafından üretilen ve deri döküntülerini de içermekte olan kulak kiri, dış kulak yolu derisini su ve iltihaptan koruyan, dış ortamdan gelmekte olan tozun ve diğer bir takım partiküllerin kulağın daha iç bölümlerine gitmesine engel olan bir tabaka meydana getiren faydalı bir salgıdır. Seümen ya da wax (mum) adı verilen kulak kirinin içeriği ve miktarı kişiden kişiye farklılık göstermektedir.
Kulaklar hiç bir zaman yabancı bir cisimle temizlenmemelidir. Dış kulak yolunun en derin kısmında kulak zarı bulunmaktadır. Kulağı temizlemek için sokulacak herhangi bir cisim kulak salgısını zara doğru itecektir ve bu durum kulak zarına da zarar verecektir.
Genel olarak iki tip kulak kiri bulunmaktadır: Islak ve kuru kulak kiri olarak adlandırılmıştır. Kuru tip daha çok Asya kıtasında yaşayan insanlarda görülmekteyken, ıslak tip ise bilhassa Batı Avrupa insanalra özgüdür. Kulak kirinin az miktarda üretilmesi enfeksiyon riskini artırmakta olup, fazla üretilmesi de tıkaç oluşumu ve buna bağlı olarak işitme kaybı riskini artırmaktadır. Kulak kiri, normal şartlarda dış kulak yolu derisinde bulunan kıllar tarafından içeriden dışarıya doğru taşınmak suretiyle vücut dışına atılır. Ancak dış kulak yolu doğuştan dar olan ya da herhangi bir kaza veya ameliyat sonrasında daralmış olan insanlarda bu işlem daha yavaş gerçekleşmektedir.
Çeşitli cisimler kullanarak kulak temizleme alışkanlığı olan kişilerde ise bu mekanizma bozulup kiri dışarı yönlendiremez ve tıkaç oluşumuna neden olur. Tıkaç oluşursa işitme kaybı, kulakta ağrı, anormal ses ya da çınlama,yabancı cisim hissi ve yüzme veya banyo sonrası kulakta tıkanıklık şikayetleri meydana gelir.
Kulak kiri, kulağı korumak ile görevli normal bir salgı olarak kabul edilmelidir ve temizlik işi kulağa bırakılmalıdır. Tozlu ortamlarda çalışmakta olan kişiler kulak tıpaları kullanarak, dış kulak yoluna toz kaçmasını önlemeli ve kulağın işini kolaylaştırmalıdırlar. Üzerine deri döküntüleri, toz ve partiküller yapışan kir, zamanla dışarı atılacak, dış kulak yolu girişine gelen bu materyal havlu kenarı ya da işaret parmağına dolandırılmış bir parça pamukla alınmalıdır.
Kulak temizliği konusunda yapılacak olan en doğru işlemlerden biri 6 ay ile 1 yıllık aralıklarla düzenli bir şekilde bir Kulak-Burun-Boğaz doktoruna başvurup kulakları temizletmektir. Halk arasında kulak bir kez temizlendi mi,alışkanlık yapar, devamlı temizlenmesi gerekir düşüncesi oldukça yaygındır ve bu düşünce uzmanlar tarafından yanlış bir düşünce olarak belirtilmiştir.
KBB uzmanlarının aspiratör, küret vb. kullanarak yapmış olduğu temizlik kulağa zarar vermez. Kulağın kendini temizleme mekanizmalarını da hiçbir şekilde bozmaz.
Kulak kirinin hangi yöntemle ve nasıl temizleneceğini daha çok kulak kirinin durumu, kanalın durumu ve hastanın tercihi belirlemektedir. Katıya yakın kıvamda olan kirlerde küret adı verilen, ucu çengel biçiminde olan aletler kullanılmaktadır. Ağrısız, sessiz ve kulak kanalını ıslatmadan temizleme yapılmaktadır. Daha yumuşak kirlerde ise vakumlama yapan aspiratörlerle temizlik yapılmaktadır. Yine bu yöntemde de ağrı ve kulak kanalında ıslanma söz konusu değildir. Uygun ısıya getirilip tıbbi dezenfektan eklenmiş olan sular ile lavaj yapılarak yıkama yöntemi eskiden beri kullanılmaktadır. Bu yöntem kullanılırken kulak zarının sağlam olup olmadığının bilinmesi gerekir. Eğer sağlam değilse yıkama esnasında baş dönmesi ve kusma olabilmektedir. Kulakta egzama, mantar vb rahatsızlığı olan kişilerde su kullanılmadan temizlik yapılması daha uygun olur.