Kum dökme nasıl olur?
Fosfat, oksalat, ürat ve sistin kristallerinin idrar içine erimeden atılmaları esnasında kristalüri yani kum dökme işlemi gerçekleşmiş olur. İdrarın içeriğinde yer alan ve eriyen kalsiyum oksalat, erime özelliği olmayan kalsiyum oksalat tuzları haline dönüştüğü zaman, idrarda oksalürinin olduğu kum dökme meydana gelmektedir. İdrarda asiditenin azalması, lösemi, şeker hastalığı, sarılık, mide ve bağırsak sorunları, sinirlilik durumunda idrarda oksalat atımında artma olur. Kum dökmede atılan kristallerin oranı düşük ise, fazla belirti göstermeyebilir. Bunun miktarı fazlaysa idrarda yanma, kolik ağrı ve mikroskobik kematüri meydana gelebilir.
Kum dökülmesi bu şekildeki haliyle, idrarın farklı sebeplerle alkaliye dönüşmesi oldukça önem arz eder. Alkali besinlerin fazla seviyede alınması, mide asiditesinin artması, hiperparatiroidizm gibi hallerde idrar alkali duruma gelir. Bu esnada idrar beyaz renkte ve bulanık hale gelir. Bekletildiği hallerde dibe tebeşir tozuna benzer fosfatlar çökmesine sebep olur. İdrarda üretrada yanma , bazı durumlarda kolik sancılar görülür. İdrar asidesinin yükseltilmesi ve fazla miktarda sıvı alınması önemlidir. Üratüride idrar içinde erimeyen halde ürat kristalleri bulunur. Bunu ortaya çıkartan ürik asit atımının artması, idrarın yoğunlaşması, idrar asidesinin çoğalması gibi etmenlerdir. Bu esnada idrar bekletilirse dibte kiremit tozu gibi çökeltiler oluşur. Lösemi ve gut nöbetlerinde idrardaki ürik asit seviyesi artar.
Kum dökme belirtileri nelerdir?
Böbreklerden dışarıya atılan kumun en önemli belirtisi ağrı oluşmasıdır. Bu ağrılar kolik tarzda ve bıçak saplama gibi şiddetli biçimdedir. Çoğunlukla boşluklarda hissedilir ve kasık bölgesinde yansımalar görülür. Bunun haricinde hematüri denilen idrarda kanama meydana gelir. Bu kanama idrarın başından sonuna dek devam edebilir. Buna bazen ağrı da eklenebilir. Ancak ağrı olmadan da kanama sürebilir. Bazı hastalarda hareketsiz olan böbrek taşları kanamanın etkisiyle teşhisi mümkündür. Taşın üreter kanala düşmesi durumunda, hastalarda idrar yapma problemi görülür. İdrar çıkışında yanma, idrarı tam olarak boşaltamama hissi veya idrarda sıkışma gibi etkiler bu sebeple hissedilebilir. Kum döken hastaların en fazla yakınması bulantı ve kusmadır. Tıkanma olur ise idrar yolu enfeksiyonu veya böbrek iltihabı görülebilir. Enfeksiyon oluşumunda ateş yükselmesine rastlanır. Bunun dışında sindirim sistemi problemleri olan kabızlık ve ishalde belirtiler arasında yer alabilir.
Kum dökme ne kadar sürer?
Bu kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bunda kişinin üriner yapısı, kumların büyüklüğü ve ağrıya verdiği tepkiyle ilgilidir. Bazıları ağrıyı hissetmezken, bazılarında daha şiddetli ağrı görülebilir. Küçük olanlar 1-2 gün içerisinde azalabilir. Büyük olanlarda cerrahi işlem gerekli görülebilir. Çocuklardaysa daha kolay şekilde kum dökülür. Erkeklerde ise kadınlara oranla daha zor kum döküldüğü görülür.
Kum dökmede nasıl ağrı çekilir?
Kum düşürme kendine has ağrıyla gerçekleştiği görülür . Başka çeşit ağrılardan daha değişiktir. En belirgin ağrı kolik tarzda olandır. Bıçak saplama şeklinde ağrı görülür. Çoğunlukla şiddetli ve ani bir biçimde oluşur. Daha sonra ise kendiliğinden geçtiği görülür. Bu böbreklerde sabit biçimde olan kumların ağrısıdır. Boşluklarda hissedilir, kasıklara dek vurabilir. Bununla beraber kas ve sinir ağrıları görülür. Bunlar hareket halinde iken oluşabilir. Bazı hallerde ise sırta, böbreğe ve bacağa vurabilir.
Kum dökme nasıl anlaşılır?
İdrarda yanma, şiddetli ağrı, idrar sonrası boşalamama hissi, idrarda kanama var ise kum dökme olduğu hissedilebilir. Ailede kum dökme öyküsü varsa bu riski fazlaca arttırabilir. Sıvı tüketimi fazla olan bireyler daha az etkiyle kum düşürdükleri görülür. Kum dökmenin en dikkat çeken özelliği ağrılı olmasıdır. Ağrı olmaz ise, bunun anlaşılması pek fazla mümkün değildir.
Kum dökme nasıl kolaylaştırılır?
İlk olarak bol sıvı alınması, maden suyu tüketimine önem verilmesi, potasyum sitrat içeren besinlerin tüketilmesi gereklidir. Bu greyfurt, limon ve portakal gibi meyvelerin içerisinde görülmektedir. Tuz alımının kısıtlanması, yağlı yiyeceklerin tüketilmemesi önemlidir. Egzersiz yapılmalı ve hareketli bir yaşam sürülmeye özen gösterilmelidir.