Küresel ısınma nedir?
Bilhassa son on yıl içerisinde insanların çeşitli basın yayın organlarından duyduğu küresel ısınma, gelecek yıllarda insanların da bir parçası olduğu dünyadaki yaşam için en büyük tehditlerden biridir. Çoğu insanın bildiği gibi küresel ısınma dünya atmosferindeki bir takım değişimlerden kaynaklandığı gibi aynı zamanda kürsel ısınmayı tetikleyen bazı “astronomik” olaylar da mevcuttur. İnsanların her gün içerisinde yaşadığı ve farkına dahi varmadığı dünya atmosferi, insanoğlunun ve diğer pek çok canlının yaşamına devam edebilmesi için “ideal tasarım” sonucunda mükemmel bir dengeye sahiptir.
Dünyamızın atmosferindeki Karbon Dioksit, Metan, Bütan ve Ozon gibi sera gazlarının mükemmel dengesi yeryüzünde yaşamın devam etmesini, atmosferdeki ısının dağılmasına yardımcı olarak sağlamaktadır. Bu gazların dengesinin bozulması, atmosferdeki ısının hapsolmasına ve bunun da bir sonucu olarak dünyadaki iklim dengesinin tehlikeli bir biçimde değişmesine neden olur. Bu durum her zaman sıcaklığın artmasına neden olacakmış gibi görünse de, tam tersine havanın sıcaklığının düşmesine de neden olabilir.
Enerjinin korunumu kanunlarından da bilindiği üzere atmosferdeki ısı enerjisi madde zerreciklerinden(partikül) uzun süre ayrılmayarak ısının artmasına neden olabileceği gibi, madde zerreciklerinden çok kısa sürede ayrılarak ısının kaybolmasına da sebep olabilir. Bu durum bazı durumlarda bir döngü şeklinde de seyredebilir ve soğumayı ısınma takip edebilir. Bu tür bir dengesizlik dünyanın ikliminde “uzun süreli” değişimlere neden olarak, doğal yaşamın ve kuşkusuz insan yaşamının muazzam derecede etkilenmesini sağlar.
Dünyamızda artık bilim adamlarının tartışmasız kabul ettiği ısınma bazı bölgelerde kış mevsiminin normalden daha sıcak olmasına neden olurken, bazı yerlerde de kışın çok daha sert bir biçimde yaşanmasına neden olmaktadır. Atmosferde yaşanan bu ısı değişimleri yalnızca içinde yaşadığımız ortamda değil, yaşamın kaynağı olarak kabul edilen sular üzerinde de büyük bir etki yapar. Küresel ısınmadan en çok etkilenen yerler okyanuslar, denizler, göller ve akarsular olduğundan, insanların da yaşamının doğrudan etkileneceğini söylemek hiç de yanlış olmayacaktır. Son elli yıl içerisinde atmosferdeki sıcaklık artışı “insanoğlunun fark edebileceği” bir şekilde artmış ve artmaya da devam etmektedir. Küresel ısınma her insanın ciddiye alması ve önlemek için elinden geleni yapması gereken konuların başında yer almaktadır.