Lozan Antlaşmasının önemi nedir?
Mustafa Kemal Atatürk, Lozan’a İsmet İnönü başkanlığında Lozan görüşmelerine katılacak heyetten; 1. Ermeni yurdu ve Kapitülasyonlar konusunda kesinlikle taviz verilmemesi,
2. Ordu ve donanmamızla ilgili herhangi bir kısıtlamanın kabul edilmemesi,
3. Bağımsızlığımızı ve haklarımızı tanıtmalarını istemişti.
24 Temmuz 1923 tarihinde milli sınırlarımızı, bağımsızlığımızı ve egemenlik haklarımızı bütün dünya devletlerine tanıtan tarihimizin en önemli anlaşmalarından olan Lozan Antlaşması imzalanmıştı. Lozan Antlaşması, aynı zamanda, Osmanlı Devleti’nden devam edip gelen yılların birikmiş sorunlarını da çözüme kavuşturmuştu. Lozan Antlaşması yalnızca Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren bir antlaşma değil, aynı zamanda bir tarihsel bir hesaplaşma olarak değerlendirilmektedir.
Lozan Antlaşmasını önemli kılan maddeleri şunlardır:
1- Yunanistan sınırı : Karaağaç “Savaş Tazminatı” karşılığı alınarak Meriç nehri sınır kabul edilmişti.
2. Ege Adaları: Gökçeada (İmroz) ve Bozcaada haricindeki Ege Adaları’nın Yunanlılara ait olduğu kabul edildi, sınırlarımıza yakın olan adaların ise silahsızlandırılması kararlaştırıldı. On iki Ada, İtalyanlar’a bırakıldı.
3. Suriye Sınırı : Fransızlar ile 1921 yılında imzalanmış olan Ankara Antlaşması’ndaki sınırlar aynı şekilde benimsenmiş, sınırlarımız dışında kalan Hatay ve İskenderun’daki Türkler için önemli kültürel ayrıcalıklar elde edilmişti.
4. Irak Sınırı : Musul-Kerkük konusunda anlaşma sağlanamadığından dolayı sınır çizilememiş, Türkler ile İngilizler arasında yapılacak olan görüşmeler sonuna bırakılmıştı. Lozan Konferansı’nda çözümlenemeyerek ileri bir tarihe ertelenmiştir. Lozanda ertelenmiş olan tek ko “Irak sınırının çizilmesi” konusu olmuş ve 1926 yılında İngilizler ile yapılan Ankara Antlaşması ile çözüme kavuşturulmuştur.
5- Boğazlar : Boğazların başkanı Türk olan uluslar arası bir komisyon tarafından yönetilmesi, boğazların her iki tarafında 20 km’lik bir alanın askersiz bölge olması ve ayrıca ticarete tamamen açık tutulması kararlaştırılmıştı. Boğazlarda egemenlik haklarımızı (uluslar arası komisyon’un varlığı )ve güvenliğimizi (askersiz bölge olması) tehdit eden bu karar daha sonraki diplomatik çabalar neticesinde 1936 yılında imzalanmış olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiş ve uluslar arası bu komisyonun kaldırılmış, boğazların yönetimin ve boğazları savunma hakkını tamamen Türkiye Cumhuriyeti’ne bırakılmıştır.
6- Kapitülasyonlar : Bağımsızlığımızın ve her türlü gelişmemizin önündeki en önemli engel olan kapitülasyonlardan taviz verilmemiş ve tamamen kaldırılmıştır.
7. Azınlıklar : Ülke sınırları içinde yaşamını sürdürecek olan bütün azınlıklar, Türk vatandaşı sayılacak ve herhangi bir ayrıcalık tanınmayacaktır. İstanbul Rumları ile Batı Trakya Türkleri hariç Yunanistan’da yaşayan Türkler ile Anadolu’daki Rumlar karşılıklı olarak yer değiştirebileceklerdir. Nüfus Mübadelesi (değiş-tokuş) adı verilen Türklerin ve Rumların yer değiştirmeleri konusunun, Yunanların “İstanbul Rumları“ deyimini kendilerine göre yorumlamış olmalarından dolayı uzun bir süre gerçekleşememiş ancak Lozan da alınan karar 1930 yılında uygulanabilmiştir.
8- Yabancı Okullar : Bütün okullar Türk kanunlarına uyacaklardır. Bazı devletler okullarla ilgili bu karara rağmen kanunlarımıza uymak istemeyerek elçileri aracılığı ile Türk hükümeti ile görüşmek istemişlerdi. Hükümetimiz bu konuyu bir iç sorun olarak kabul ettiği için elçilerin görüşme isteklerini reddetmişti.
9. Devlet Borçları : Osmanlı Devleti borçları için kurulmuş olan Genel Borçlar İdaresi (Duyun-u Umumiye Teşkilatı) kaldırıldı. Borçların Osmanlı Devleti’nden ayrılmış olan devletler arasında paylaştırılması, Türkiye Cumhuriyeti’ne düşen miktarın taksitler halinde ödenmesi kararlaştırılmıştı.
10- Savaş Tazminatı : Yunanların savaş tazminatı ödemesi kararı alınmıştır.“Karaağaç” tazminat karşılığı alınmıştı.
Lozan Antlaşması önemli bir siyasi başarı olmakla birlikte, bazı çevreler tarafından;
a) Batı Trakya,
b) Ege Adaları ile,
c) Musul’un alınamaması , (Misak-ı Milli’den taviz verilmesi)
d) Rum Ortodoks Patrikhanesinin İstanbul dışına çıkartılmaması, nedenleri ile başarısızlık olarak değerlendirilmiştir.
II. TBMM’nin 23 Ağustos 1923 tarihinde onaylaması ile yürürlüğe giren, Lozan Antlaşması, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra imzalanan antlaşmalar içinde bazı değişiklikleriyle halen yürürlükte olan tek antlaşmadır. Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasından sonra antlaşma gereği olarak İtilaf Devletleri, 13 Kasım 1918 tarihinden itibaren fiilen 16 Mart 1920 tarihinde ise resmen işgal ettikleri İstanbul’dan 6 Ekim 1923 tarihinde yurdumuzdan ayrılmışlardır.