Malta neresidir?
Malta, Güney Avrupa’da, Orta Akdeniz’de yer alan, Sicilya’nın güneyinde bulunan adalar devletidir. Malta takımadaları üç büyük ve iki küçük adadan oluşmaktadır. Büyük adalar Malta, Gozo ve Comino’dur. Takımadalar arasında en büyüğü Malta olup 237 km² alana sahipken, Gozo 68 km² ve Comino 2 km² alana sahiptir.
Resmi iki dili birden kabul eden dünyadaki az sayıdaki ülkeden biri olan Malta’da halk Maltaca ve İngilizce dillerini konuşmaktadır. Maltaca dili olarak geçen Malta dili Arapça ve İbranice gibi sami dil grubuna dayanmasına rağmen Latin alfabesiyle yazılmaktadır. 160 yıldan daha uzun bir süredir resmi olarak İngiliz sömürgesi olmasından dolayı halkın hepsi İngilizce konuşmaktadır. İngilizce hayatın her alanına hakim olmuş durumdadır.
Malta’da 2005 yılında yapılan nüfus sayımına göre nüfusu yaklaşık 398 bindir. Toplam nüfusun %96 – 97’lik gibi büyük bir çoğunluğu koyu Katoliktir. Malta Adasında 365 kilise bulunmaktadır.Malta’da yaşayan ilk insan belirtileri M.Ö.4000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Bu döneme ait kalıntılar, adanın Avrupa ve Afrika kıtalarına bağlı olduğu dönemlere aittir. Araştırmacılar, Gozo’da bulunan tapınakların yeryüzünün en eski eserleri olduğunu belirtmektedirler.
M.Ö. 8. yüzyılda Fenikeliler, M.Ö. 480’li yıllarda Kartacalılar, M.Ö. 218 yılında Romalılar, M.S. 4. yüzyılda Doğu Roma İmparatorluğunun burada hakimiyet kurduğu bilinmektedir. M.S. 870 yılında bölgeye hakim olan Kuzey Afrikalı Berberilerin hakimiyetine 1090 yılında Normanlar son vermiştir.Malta daha sonraları Almanlar, Fransızlar ve İspanyolların egemenliğine girmiş, 1522 yılında Osmanlıların Rodos’u alması ile, Rodos’tan kaçmış olan St. John Şövalyelerinin adaya gelmeleri ile son bulmuştur.
1291 yılında Müslümanların adaya gelişiyle, şövalyelerin kaderi değişmiş ve Rodos’u geri alarak Türklerle iki yüzyıl boyunca mücadele etmişlerdir. 1522 yılında Kanuni Sultan Süleyman Rodos’u ele geçirince buradaki şövalyeleri adanın dışına sürmüştür. Yeni bir yer arayışına giren şövalyeler 1530 yılında Malta’ya yerleştiler. Burada ticareti ve sosyal ilişkileri geliştiren şövalyeler, yeni hastaneler yaptılar. Kanuni Sultan Süleyman gözünü Malta’ya dikmişti. nitekim 1565 yılında güçlü bir donanma ile Malta’yı kuşatmıştır. Sicilya’dan gelen yardımlar neticesinde şövalyeler galip gelmeyi başardılar. Dört aylık bir kuşatmadan başarıyla çıktılar. Bu dönemde Malta mimarlık, sanat ve kültür yönünden altın çağını yaşadı. Malta’daki görkemli yapılar bu döneme aittir. Malta’daki Fransız hakimiyeti uzun sürmemiştir. 1798 yılında adaya gelen Napolyon adalılar tarafından başta iyi karşılanmıştı. Ancak daha sonra halk Fransızlara karşı ayaklanmıştır. 1814 yılındaki Paris Anlaşması’yla İngiliz İmparatorluğu’na katılan Malta, stratejik bir öneme sahip olmuştur. 21 Eylül 1964 yılında bağımsızlığına kavuşan Malta’da 31 Mart 1979 tarihine kadar İngiliz kuvvetleri varlıklarını korumuşlardır. 1 Mayıs 2004 tarihinde Avrupa Birliği’ne üye olan Malta, 1 Ocak 2008 tariihnden itibaren de Avro Alanı’na dahil olmuştur.
Malta tüm tarihi yansıtan arkeolojik kalıntıları, kültürel anıtları ve mimarisi ile bir cazibe merkezidir. Malta’nın Valetta şehrinden sonraki en ilgi çekici şehri Sessiz Şehir olarak anılan Mdina’dır. Motorlu taşıt, alışveriş merkezi ve pazarlar bu şehirde bulunmaz.
Malta’da dağ ve akarsu yoktur . 137 kilometre uzunluğunda güzel kumsalları vardır. Malta ekonomi olarak rahat bir ülkedir. Ülkede evsiz hiç kimse bulunmamaktadır. Nüfusun yoğun olmamasından dolayı halkın refah düzeyi normaldir.
Malta Adaları, yumuşak kışları ve sıcak yaz sezonuyla güzel bir iklime sahiptir. Soğuk rüzgarlar, kar, don ve sis Malta’da görülmez. Nisan ayından sonra seyrek olmakla birlikte yazın neredeyse hiç rastlanmayan yağışlar en çok Eylül ile Nisan ayları arasında görülür.
Sıcaklık, kış aylarında ortalama 14.3°C, yaz aylarında ise ortalama olarak 32.6°C civarındadır. Malta adaları, sıcak yaz günleri ve gecelerinde denizden esen serin meltemlerle, Temmuz ayı ortalarından Eylül ayı ortalarına kadar süren sıcaklığın yüksek olduğu dönemlerde bile, çok nadiren aşırı sıcaklara maruz kalır.
Sliema Malta’nın gezilecek yerlerinin başında gelir. Malta’nın en büyük ve modern şehri olan Sliema, alışveriş merkezleri, cafeleri, restoranları, sahilleri ve farklı konaklama seçenekleri ile Malta’nın en önemli şehirlerinden biridir. Mosta Kilisesi Malta’daki en büyük kilisedir. Malta eriği olarak bildiğimiz eriğiyle meşhur bir ülkedir.