Materyalizm nedir?
İnsan bilinci de dahil olmak üzere evrende varlığını sürüden her şeyin safi maddeden ibaret olduğunu savunan materyalizm, evrendeki tüm ilişkilerin maddesel nedenlerden kaynaklandığını savunan bir felsefi düşüncedir. Türkçede maddecilik ve özdekçilik olarak da tanımlanan materyalist düşünce, evrende görünür düzeyde olay tüm varlıkların maddesel etkileşim sonucunda ortaya çıktını ileri sürmektedir. Metafizikle ilgili kavramların da ötesinde metafiziğin kendisini kabul etmeyen materyalizm, maddeyi varlığın temeli olarak kabul eder.
Bazı felsefecilerin Aksiyal Çağ olarak adlandırdığı M.Ö. 800 ile 200 yılları arasındaki dönemde ortaya çıktığı düşünülen materyalist düşünceler, birçok İlk Çağ medeniyetinde görülmektedir. Eski Hint felsefesinden Eski Çin medeniyetlerine kadar Asya’nın birçok farklı bölgesindeki düşünürler tarafından savunulan materyalizm, günümüzde daha çok Antik Yunanlılar ile özdeşleştirilmiştir.
Gerçekçilik ve maddeciliğin temel alındığı Konfüçyüsçü öğretiler günümüzde de Çin coğrafyasında birçok insan tarafından benimsenmekte ve bu düşünce yapısı üzerine yeni fikirler geliştirilmeye çalışılmaktadır. M.Ö. 500’lerden itibaren Antik Yunanın en meşhur filozoflarından olan Demokritos ve Epiküros tarafından büyük oranda geliştirilen materyalist düşünce, bu dönemden itibaren Avrupa coğrafyasında da geniş kitlelerin ilgini çekmeye başlamıştır. Bu iki filozof günümüzde algılanan materyalizmin temellerini atarak evrende var olan her şeyin madde, maddeninse bir “hiç” olduğunu söylemiştir.
Demokritos ve Epiküros materyalist düşünce yapısını büyük oranda geliştirmiş ve tüm varlıkların Eski Yunanca “bölünemez” manasına gelen atomlardan oluştuğunu ileri sürmüştür. Evrendeki varlıkların bu bölünemez parçacıkların hareketleri ve birleşmeleri sonucunda meydana geldiğini söyleyen bu iki filozof, kendilerinden sonra da birçok filozofun üzerinde yeni çalışmalar yapacağı bir felsefe kuramı oluşturmayı başarmıştır. Bilginin kendisinin de yalnızca tecrübe ve gözlem ile oluşabileceğini savunan materyalist düşünce, bilginin yapısına dair de birçok görüşe sahiptir.
Varoluş ile ilgili de birçok düşüncenin hakim olduğu materyalizm, insan bilincinin de maddi olmayan bir kavram olduğu için herhangi bir temele oturtulmaya çalışılmasına şiddetle karşı çıkar. İnsanın içinde yaşadığı maddi dünyaya bağımlı olduğunu düşünen materyalistler, dünya dışındaki gerçekliğin insan tarafından algılanamaz ve sorgulanamaz olduğunu düşünür. Ancak materyalist düşünce insanın kendisini dış dünyanın bir parçası olarak da gördüğünden, bazı açılardan incelendiğinde determinizm akımıyla da paralellik göstermektedir.