Memluklar kimdir?
Suriye ve Mısır’da egemenlik kurmuş olan bir hanedan olan Memluklar Aslen Çerkez ve Türk asıllılardır. Bu nedenden dolayı Kölemenler olarak da çoğu zaman anılmış olan Memluklar hanedanı Eyyubiler zamanında orduda görev yapan Türk asıllı komutanların yönetimi ele geçirmeleri sonucu 750 yılında kurulmuştur. Aslında Abbasilerden beri İslam devletlerinde Türk asıllı askerler bulunuyordu. Özellikle Mısır hemen hemen her dönemde Türk komutanlar tarafından yönetilmiş, bu yöneticilerden Ahmet bin Tolunoğulları , Muhammed bin Tuğç da Ihşidi hanedanını burada kurmuşlardır.
Eyyubiler zamanında da ordu büyük ölçüde Çerkez ve Türk asıllı komutan ve askerlerden meydana geliyordu. Memluklerin ilke ve aynı zamanda tek kadın hükümdarı olan Şecerü’d-dür, Eyyubi Sultanı Salih Necmeddin Eyyub’un eşi idi. Türk asıllı bir cariye olan Şecerü’d-dür eşi 1249 yılında vefat edince oğlu Turanşah’ın hükümdar olmasında büyük rol oynamıştır. Turanşah IX. Louis’nin düzenlemiş olduğu haçlı seferinden dolayı karışıklık içinde bulunan ülkede düzeni sağlayamadığı gibi ordu komutanları ve annesi ile de arası açılmıştır. 1250 yılında askerler Turanşah’ı öldürdüler ve ve Şecerü’d-dür ‘ü hükümdar ilan etmişlerdir. Şecerü’d-dür kısa bir süre sonra bir kadının hükümdar olmasının İslam dünyasına sebep olduğu tepki üzerine komutanlardan İzzeddin Aybek ile evlenmiştir. Hükümdarlığı d aona bırakmıştır. Memluklar’da saltanat babadan oğla geçmediğinden dolayı İzzeddin Aybek 1257 yılında öldürülmesinden dolayı taht komutanlar arasında sık sık el değiştirmiştir. Ama güçlü ordusu ve İslam dünyasının da parçalanmış olması nedeni ile Memluklar varlıklarını bir süre daha sürdürmüşlerdir. Kutuz’un Ayn Calut’ta o tarihe kadar hiç yenilmemiş olan Moğol ordusunu bozguna uğratmış olması İslam dünyasında Memluklara büyün bir prestij kazandırmıştır.
Memlukların en büyük hükümdarlarından biri olan Baybars zamanında Suriye tamamen Memluk yönetimi altına girmiştir. İlhanlılar ve onların denetimi altında bulunan Anadolu Selçukluları bu dönemde gerilemişlerdir. Haçlıların elinde olan bir çok bölge tekrar alınmıştır. Baybars’ın siyasetini devam ettiren Kalavun Türk asıllı olmanın yanı sıra Çerkes komutanların desteği ile hükümdar olmuştur. Ondan sonra Çerkeslerin yönetimdeki etkisinin artmaya başladığı görülmektedir. Kalavun Memluklar’da da saltanatın babadan oğla geçmesini amaçlayan düzenlemeler yapmıştır. Ancak oğlu Nasıreddin Muhammed iki defa tahttan indirildikten sonra yönetime egemen olabilmiştir.
14. asırda saltanatın babanda oğla geçmesi iyice yerleştiği gibi Memluklar Ortadoğu2nun en güçlü devleti durumuna gelmişlerdir. Batıda Libya’yı güneyde Sudan’ı kapsayan kuzeyde Çukurova’ya kadar uzanan Memluk egemenliği 15. Asırda en önemli rakip Osmanlı devleti olmuştur. Çerkes Memluklar’a geçmiştir. Çerkes asıllı ilk hükümdar olan Berkuk iç çekişmelerle bir hayli yıprandıysa da sonunda güçlü bir yönetim kurmayı başarmıştır. Ancak Berkuk’tan sonraki hükümdarlar yeniden ortaya çıkan taht kavgaları devleti son derece yıpratmıştır. Memluklar 15. Asrın ikinci yarısında giderek güçlendiklerini gördükleri Osmanlı Devleti’ne bazen dostça ve bazende düşmanca bir siyaset takip etmişlerdir. Bunu içinde iki devletin toprakları arasında kalan Dulkadiroğulları ve Karamanoğulları gibi beylikleri kullanmışlardır.Ayrıca 1486 yılında ve 1488 yılında Osmanlı ordusunu iki defa mağlup etmeyi başarmışlardır. Ancak içteki çöküntüyü engellemiyorlardı. Kansu Gavri döneminde toparlanmaya çalışa da başarılı olamamışlardır. Yavuz Sultan Selim 1516 yılında Çaldıran Savaşı’nı kazanarak Memlukler’in İran ile bağlantısını kesmiştir. 1517 yılında Yavuz Sultan Selim Ridaniye zaferi ile Memluklara son vermiştir.