Mezhep nedir?
Mezhep; Arapça mezheb kelimesinden gelen, dini terimlerde doktrin olarak da belirtilen, bir dinin içindeki görüş ayrılıkları nedeniyle ortaya çıkan kollarına verilen isimdir.
Ayrıca mezhepler kişinin ya da toplumun din algısı olarak da kabul edilir. İlk mezhepsel ayrışma Sünnilik, Şiîlik ve Hariciliktir. İslam toplumundaki bölünme ve Ali ile Muaviye arasındaki savaş bu ayrışmanın sebebi olarak bilinmektedir. Geçmişte İslam şehirlerinde, o şehrin adını taşıyan fıkıh okulları bulunmaktaydı. Bunlardan bazıları Kufe, Basra, Şam ve Medine’dir. Daha sonra Medine okulu Maliki, Irak okulu Hanefi mezhebiyle pekiştirilmiştir. Şafii, Hanbeli, Zahiri ve Ceriri mezhepleri daha sonraki yıllarda kurulmuş mezheplerdir. Sonraki yıllarda inanç üzerine yapılan tartışmalar sebebiyle itikad mezhepleri de ortaya çıkmıştır.
Sünniler bugün inanç açısından Eşarilik ve Matudilik mezhebine bağlıdır. Fıkhi açıdan ise Hanbelî, Hanefi, Şafii ve Maliki mezheplerine bağlı bulunmaktadır. Bu dört mezhebin içinde Hanefi mezhebi, itikad adı verilen Maturidiliğe bağlıdır. Diğer üç mezhep Eşariliğe bağlı bulunmaktadır. Ayrıca Selefiyye adı verilen gruplar da vardır. Bu gruba dahil olanlar Sünnilikte olan kıyasa, icma-i ümmete ve re’ye başvurulmasını kabul etmemektedir. Bu grup bir sorunun çözümü yalnızca Kur’an da, sünnetlerde, sahabe ve tabiuların uygulamalarında ve görüşlerinde aramaktadır. Bu düşüncenin fazla yandaş kazanamamasının sebebi ortaya çıkan yeni sorunlara çözüm bulmakta yetersiz kalmalarıdır. Selifiyye anlayışına en yakın görüşe sahip olan mezhep Sünniliğe bağlı Hanbeli mezhebidir. Şiîlerin hâlen bağlı olduğu en büyük fırka Caferiyye fırkasıdır. Buna ek olarak sayısı az da olsa günümüze ulaşan Zeydiyye ve İsmailîyye fırkaları da vardır. Haricilerin günümüze ulaşmayı başarmış tek fırkası İbadiyyedir.
İtîkâdî olarak iki adet Sünni inanç mezhebi vardır. Bunlardan ilki İmam Maturidi tarafından kurulan Maturidi Mezhebi’dir. İkincisi ise İmam Eş’ari tarafından kurulmuş olan Eş’ari Mezhebi’dir. İki mezhep de sadece teferruatda kırka yakın fikir ayrılığına düşmüştür ve bu konular sadece ayrıntılardır.
Fıkhî olarak dört adet Sünni mezhep bulunmaktadır. Bunlardan ilki İmam Ebu Hanife’nin adını taşıyan Hanife Mezhebi, ikincisi İmam Şafii’nin adını taşıyan Şafii Mezhebi, İmam-ı Malik’in adını taşıyan Maliki Mezhebi ve son olarak İmam Ahmed İbni Hanbel’in adını taşıyan Hanbeli mezhebidir. Dört mezhepler arasında ibadetlerde ve uygulamalarda bazı ayrılıklar görülmektedir.
Üç adet Şiîlik mezhebi bulunmaktadır. Bunlar; İmâm Câʿfer-i Sâdık’ın adını taşıyan Câferîlik, Zeyd bin Ali’nin adını taşıyan Zeydîlik, İsmâ‘îl bin Câʿfer el-Mûbarek’in adını taşıyan İsmâilîlik mezhepleridir.
Haricîlik mezhepleri Ali ile Muaviye arasında süren savaşlar sırasında ortaya çıkmış mezheplerdir. Tarihi ve Siyasi gibi sebepler dolayısıyla Hâricîler de kendi içinde gruplara ayılmıştır. Bu gruplardan bazıları İslam inanç prensiplerinden ayrıldığı için İslam dışı ilan edilmiştir. Ancak bu gruplar da İslam dinine dayanmaktadır. Başlıca Harici gruplar Ezarika, Necedat, Acaride ve İbadiyye olarak sıralanabilir. İslamın inanç prensiplerinden ayrılan gruplar ise Meymuniye ve Yezidiye gruplarıdır.
Hz.Muhammed hayatta iken mezhepler bulunmamaktaydı. Bir soru veya sorun olduğunda Hz.Muhammed’e gidilir, soru veya sorun anlatılarak çözüm aranırdı. Dolayısıyla Hz.Muhammed zamanında mezheplere ihtiyaç yoktu. Günümüzde mezheplere ihtiyaç olup olmadığı hâlen tartışılmaktadır. Al-i İmran Suresi’nin 103. ayetine göre “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin” buyrulmuştur. Mezhep karşıtları bu ayet ile mezheplere ihtiyaç olmadığını savunmaktadır.