Millet nedir?
Başta Orta Çağ Avrupası olmak üzere bilinen uygarlık tarihinin en eski dönemlerinde dahi rastlanan Feodalizm yani derebeylik anlayışının çökmesi ve 19. yüzyılda şekillenen kapitalizm anlayışının hakim olmasıyla birlikte ortaya çıkan bir topluluk tanımı olan millet ya da diğer adıyla ulus, oluşumu konusunda hala çeşitli tezlerin bulunduğu ve tanımı konusunda da farklı görüşler bulunabilen bir kavramdır. Millet kavramı günümüz dünyasında ülkelere göre birbirinden farklılık gösterebilmekte, geçmiş yıllarda yapılan ulus tanımı ile günümüzde tanımlanan ulus kavramı arasında ciddi farklar bulunabilmektedir. Aynı topraklarda yaşayan, gelenek ve görenekleri bir olan, ortak bir tarihi paylaşan, aynı toplumsal amaçlara sahip olan ve ortak bir dili konuşan toplulukların millet olduğu söylenebilir. Ancak bu tanımda yer alan ortak dil konuşulması ya da ortak kültürel değerlere sahip olunmasıyla ilgili değerler tarih boyunca bazı devletler tarafından oldukça farklı algılanmıştır. Nitekim bu devletlerin en bilinen örneği olan Osmanlı Devleti, millet kavramını günümüzün aksine dini bir topluluğu tanımlamak için kullanmıştır.
Gazi Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halkın Türk milleti olduğunu ifade etmiştir. İlgili Wikipedia sayfasında Atatürk’ün millet olmanın tarihi ve doğal olgularını şu şekilde sıraladığı ifade edilmiştir; siyasi varlığın devamlılığı konusunda birlik yani ortak görüşe sahip olmak, dil birliği, yurt birliği, ortak tarih paylaşımı, ortak ahlaki değerlerin paylaşımı ve ırk birliği. Toplumsal tarih neticesinde doğal bir unsur olarak ortaya çıktığı düşünülen milletlerin temel özelliğinin; din, dil, ortak tarih ve kültür paylaşımı olduğu görüşü ise günümüzde genel kabul görmektedir. Geçen yıllar içinde millet tanımının da daha farklı bir çizgi alması söz konusudur. Zira Osmanlı Devleti Sünni Müslüman olan herkesi bir millet, dini azınlıkları ise farklı bir milletler olarak tanımlamıştır. Osmanlı Devleti için milletler; sahip oldukları dine göre tanımlanan topluluklardır. Osmanlı Devleti Sünni Müslümanları tek bir millet olarak tanımlarken, farklı dinlere mensup olan azınlıkları da kendi içinde etnik gruplarına ve mezheplerine göre farklı millet olarak tanımlamıştır.
Günümüzde millet kavramının kullanımı ise Osmanlı Devleti’nde olduğu gibi dinsel değil, dilsel bir anlama sahiptir. Bu doğrultuda modern dünyada insan topluluklarının millet olarak adlandırılabilmesi için; topluluğun kültürel açıdan çeşitli ortaklıklara sahip olması, topluluğun ortak bir dili konuşması, topluluğun ortak bir tarihsel geçmişi paylaşması, topluluğun şuan olduğu gibi gelecekte de birlikte yaşamayı istemesi, topluluğu oluşturan bireylerin birlik ve beraberlik adına ortak hisleri paylaşması gibi temel özelliklere sahip olması gerektiğinin kabul edildiği söylenebilir.