Monoteizm nedir?
En basit tanımla monoteizm, insanın yaşadığı dünyanın da içinde bulunduğu tüm kozmosun tek bir güç tarafından yaratıldığına ve tüm kainatın sahibinin Tanrı olarak tanımlanan bu güç olduğuna inanılmasıdır. Evrendeki mutlak gücün Tanrı olduğunu savunan monoteizm, insanların da tek bir tanrıya tapınması gerektiğini belirtir. Müslümanlık, Hıristiyanlık ve Musevilik gibi İbrahimi dinlerin tamamı monoteist bir inanç sistemine sahiptir. İbrahimi dinler dışında modern felsefe tarafından “dualist bir inanç” olarak tanımlanan Zerdüştlüğün de monoteist bir din olduğuna dair görüşler bulunsa da, bu tür düşüncelerin spekülasyonlara neden olacağını düşünen bazı kesimler Zerdüştlüğü monoteizmin dışında göstermektedir.
Mandeizm olarak da bilinen Sabiilik ile monoteizm arasındaki ilişki de geçmiş yüzyıllarda oldukça tartışılan bir konu olmuştur. Ancak özellikle Müslüman inancın dünyaya yayılması ile Yezidilik ve Dürzilik gibi Mandeizm çevresinde gelişen dinlere olan ilgi azalmıştır. Zira Mandeizm Hz. Adem, Hz. Nuh ve Hz. Yahya’yı peygamber olarak kabul ederken, sonraki dönemde gelen Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed gibi peygamberleri reddetmektedir. Sonuç olarak Musevilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık inançlarındaki Tanrı’nın elçisi olarak görülen bu peygamberleri kabul etmeyen Sabiilik, İbrahimi dinlerin mensupları tarafından monoteizm kapsamında görülmemektedir.
Felsefe ve bilim dünyasında kullanılan neredeyse tüm terimlerin Antik Yunan etkisinde kalan Avrupalılar tarafından geliştirilmesi, monoteizm kelimesinin de Eski Yunancaya dayanmasına neden olur. Etimolojik açıdan monoteizm incelendiğinde, Yunanca “tek” manasına gelen mono ile theoi yani “tanrı” anlamındaki tabirlerin birleşerek monoteizm kelimesinin oluştuğu görülür. Bu nedenle monoteizm Türkçede “Tek Tanrıcılık” olarak da kullanılmaktadır. Tek tanrının evreni yarattığına ve her şeyin aslında O’nun eseri olarak doğrudan kendisine ait olduğunu savunan İbrahimi dinler, monoteizmin en belirgin örnekleridir. Tek bir tanrı olgusunun savunulduğu bu dinler, günümüzde dünya üzerindeki insanların büyük bir bölümünün de mensubu olduğu bir inanç sistemini oluşturmaktadır.
Teolojik, ahlaki, psikolojik ve sosyolojik açıdan incelendiğinde monoteist dinlerin savunduğu görüşler uygulama açısından birbirinden farklılık gösterse de, tek tanrı inancı açısından aynı görüşü savunur. Dine getirilen anlamın farklılaştığı monoteist dinlerde, evrenin yaratıcısının tek bir Tanrı olduğu görüşü ortaktır. Semavi dinler olarak da bilinen bu üç büyük dinin mensuplarından Museviler Hıristiyan Hz. İsa ve Müslümanların son peygamber olarak kabul ettiği Hz. Muhammed’i, Hıristiyanlar ise yalnızca Hz. Muhammed’i tanımamaktadır. Bu açıdan monoteizmin görüldüğü Semavi dinlerin yalnızca “Tanrı” olgusu bakımından birbiriyle benzer özellikler sergilediği de söylenebilir.