Muallim Naci kimdir?
İkinci Dönem Tanzimat edebiyatçılarından ve asıl ismi Ömer olan Muallim Naci, 1850 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. 13 Nisan 1893 tarihinde yine İstanbul’da vefat etmiştir. Daha 7 yaşındayken babasını kaybeden Muallim Naci, bundan sonra Varna’da yaşayan dayısının yanına gitmiş ve orada iken medrese eğitimini almıştır. Medrese eğitimini gördüğü sıralarda Farsça, Fransızca Arapça ve hat sanatını öğrenmiştir. Medrese eğitiminden sonra Varna Rüştiyesi’nde öğretmenlik vazifesine başlamıştır. Daha sonra bir süre Sait Paşa’nın özel katipliğini yapmış ve bu vazife sayesinde Rumeli ve Anadolu’nun birçok şehrini dolaşma imkanı bulmuştur. Bir süre sonra İstanbul’a dönen Muallim Naci, memuriyetten istifa etmiş ve Ahmet Mithat Efendinin ona önerdiği Tercüman-ı Hakikat gazetesinde edebiyat sayfasında baş editör olarak vazife yapmaya başlamıştır.
Tanzimat dönemi önemli şair ve yazarlardan olan Muallim Naci, ilk şiirini Naci mahlasıyla 1867 tarihinde yazmıştır. Hulusi mahlasınıda yazılarında kullanan yazar, Tercüman-ı Hakikat gazetesinde edebiyat sayfasını yönetirken Mesut Harabi takma adını kullanarak yazdığı eserlerinde aruz veznini kullanarak yazdığı gazellerle o dönemdeki edebiyat çevrelerinde büyük bir ün kazanmıştır. 1894 tarihinde Ahmet Mithat Efendinin kızıyla evlenen m Muallim Naci, gazete yazdığı eski edebiyatla alakalı yazılarıyla kayınpederi tarafından Tercüman-ı Hakikat gazetesini eski edebiyatçıların sözcüsü ve temsilcisi durumuna getirmesinden dolayı suçlanınca gazetedeki görevinden istifa ederek ayrılmıştır. Daha sonra birçok gazetede yazdığı yazılarını yayımlanmış ve kendi çıkardığı Mecmua-i Muallim dergisini çıkarmaya devam etmiştir. Bu dönem içerisinde Galatasaray Lisesi ve Mekteb-I Hukuk okulunda edebiyat dersleri vermeye başlamıştır. Divan edebiyatı alanında yazdığı hemen her çeşit türdeki şiirleri ve aruz vezniyle yazmış olduğu yazılar ve şiirler yüzünden eski edebiyatın temsilci olarak görülmüştür. Ama kendisi o dönem edebiyatçıların yaptığı gibi yeni edebiyata karşı çıkmamış ve eski edebiyatı savunan bir yazar olma özelliği taşımamış olmakla beraber, yazdığı Divan şiiri ile ilgili eserlerinde divan şiiri kurallarını tam olarak uygulamamıştır.
Eleştiri alanında verdiği eserlerinde dilbilgisi ve aruz vezni kurallarına bağlı kalınması noktasında esrlerinde yoğunlaşmiş bir şekilde olmasına rağmen Tanzimat dönemi içerisinde Türkçe dilin yalın olmasını savunan bu dönemin önemli şair ve yazarlar arasındadır. Hatta onun Recaizade Mahmut Ekrem ile ve edebiyat çevrelerinde bulunan genç şairlerle girdiği tartışmalar sayesinde o dönemde Türk edebiyatına ayrı ve yeni bir renk getirmiştir.
Kısaca edebi kişiliği hakkında bilgi verecek olursak tanzimat dönemi şair ve yazarlarndan olmasına rağmen sanat anlayışı onlardan farklıdır. Yazdı şiirlerle eski edebiyatın şiir temsilcisi olarak tanınmasına rağmen bazı eserlerinde batılı şiir tarzında çok başarılı örnekler vermiştir. Türk edebiyatı tarihinde o dönemde oluşan eski ve yeni edebiyat tartışmasında, eski edebiyatın öncüsü haline ve gelenekçi bir şiir anlayışının benimsediği için bunun temsilcisi olmuştur. Yazdığı şiir alanındaki eserlerinde deii yalın ve sade bir şekilde kullanmıştır. Şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmış içerik olarak yanlızlık, karamsarlık, gurbet, tabiat ve milli duyguları anlatan eserler vermiştir. Muallim Naci, tanzimat döneminde nesir alanında ilk olarak en sade bir dil kullanan yazar olmuştur. O dönemde Recaizade Mahmut Ekrem ile girdiği tartışmalar ile tanınır. Mahmut Ekrem kulak için kafiye anlayışını kabul ederken, Muallim Naci ise göz için uyak anlayışını benimsemiştir. Şiirlerinde ve yazılarında halk edebiyatı nazım biçimlerinden faydalanmıştır.
Şiir alanında edebiyatımıza kazandırdığı eserler, Terkib-i Bend-i Muallim Naci Ateşpare (1883), Şerare (1884), Füruzan (1885), Sümbüle (1889) ve son olarak Yadigar-ı Naci eseridir. Fakat bu eser 1896 tarihinde Muallim Naci’nin vefatından sonra ilk şiirleri ile o dönemdeki gazete ve dergilerde kaleme aldığı şiirlerin toplandığı bir eserdir. Eleştiri dalında ise Muallim, Demdeme eseri 3 cild şeklinde I-II-III olarak yazılmış ve Yazmış Bulundum yazılarıdır. Hatıra alanında yazdığı Medrese Hatıraları, Ömer’ in Çocukluğu adlı iki eseri bulunmaktadır. Sözlük olarak, Lügat-ı Naci ve araştırma alanında, Osmanlı Şairleri, Divan edebiyatı hakkında bilgileri içeren İstilahat-ı Edebiyye adlı eseri ve Esami eserleri vardır. Oyun olarak yazdığı eserler ise Heder, Musa Bin Ebi’l-Gazan yahut Hamiyet isminde iki eseri bulunmaktadır.