Musevilik nedir?
Yahudiler bir ırk ya da İsrail’de yaşayanlar haricinde bir ulus değildir. Daha çok kültürleri ve Musevilik olarak adlandırılan dinleri ile ayrılırlar. Ama günümüzde birçok Yahudi dindar değildir ve kendi insanlarına karşı güçlü bir bağlılıkta duymaz.
Dindar olarak kabul edilen Yahudilerin inançları da birbirinden farklılık arz etmektedir. Önemli bir kısmı Ortadoks’tur. Özellikle ABD’de yaşayanların Ortadoks olduğu görülmektedir. Bu, dinsel hayatlarını eskiden olduğu gibi sürdürmeye çalıştıkları yani geleneklerine sıkı sıkıya bağlı oldukları manasına gelmektedir. Küçük bir kısmı da kendilerini, liberal, ilerici, reformcu ya da tutucu olarak isimlendirmektedir. Bu Musevilik’i 16. Asırda etkilemeye başlayan “çağdaşlaşma” hareketlerinden birine bağlı oldukları anlatılmaktadır.
Musevilikte temel inanç tek Tanrı’nın varlığıdır. Yani Musevilikte çok tanrılık söz konusu değildir. Tanrı insana, düşünme ve yaratma, doğru ile yanlış arasında seçim yapma, ibadet ederek Tanrı ile ilişkiye geçebilme yetenekleri ile ölümsüz bir ruh bağışlamıştır. İnsanların kötülüğe ve iyiliğe eğilimleri bulunmaktadır. Ama günah işlediği zaman tövbe edebilir ve eğer bunu yapar ise Tanrı onu affeder.
Tanrı doğayı yönetmekte olduğuna göre insan tarihine de kesinlikle yön vermektedir. Tüm erkek ve kadınların onun varlığını kabul edecekleri isteklerine uyacakları ve böylece hep beraber adalet, kardeşlik ve barış içinde yaşayacakları yetkin bir çağa doğru yol göstermektedir. Ortadoks Yahudiler bunun Mesih’in gelmesi ve anayurtlarına dönmeleri ile gerçekleşeceğini iddia ederler.
Yahudiler bu sona ulaşmakta özel bir sorumlulukları olduğuna inanmaktadırlar. İnançlarına göre Tanrı bu amaç için onları seçmiş, onlar ile bir ahit yapmış ve Tevrat ile bunu kendilerine bildirmiştir. Ortadoks Musevilik’e göre Tevrat Tanrı emirlerinin gerçek ve değişmez nitelikli bir belgesidir. Ve bundan dolayı her ayrıntısına uyulmalıdır. İlerici Yahudiler ise Tevrat’ın tanrı tarafından bildirilmiş olsa da yanılgıya düşebilen insanlar tarafından yazıldığına; bundan dolayı da çağdaş bilgi ve koşulların ışığında bazı değişiklikler olabileceğine inanırlar.
Musevilikte dinsel görevler ibadet ve ahlak ile ilgili olanlar şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Ahlaksal bakımdan Musevilerin doğru, adaletli, iyi, cömert olmaları ve böylece “komşunu kendin gibi sev” emrine uymaları istenmektedir. Musevilik genel olarak insanlar arasındaki ilişkileri düzenlemiş olmanın yanı sıra , karı ile koca, anne ile baba, öğretmen ile öğrenci, müşteri ile tüccar, işveren ile işçi arasındaki ilişkilerin nasıl olması gerektiğini ayrıntılı olarak belirtmektedir.
Musevilik’te günlük dualar, yemeklerden önce ve sonra şükran sunma, beslenme kuralları gibi bazıları günlük yaşamı doğrudan etkileyen çok çeşitli ibadetler gelenekleri bulunmaktadır.
Şabat haftanın yedinci günü olup Cuma gününün günbatımından cumartesi gününün gün günbatımına kadar devam eder. Bu ibadet ile uğraşılan bedensel ve ruhsal bir dinlenme günüdür. O gün ateş yakılmaz, yiyecekler bir gün öncesinden hazırlanır. Hatta hastanın hayatı tehlikede değilse tedavi bile uygulanmaz.
Musevilerin yıllık takvimlerinde çok sayıda bayram vardır. Bunlardan en önemlileri sonbaharda kutlanan ve tövbeye çağrı olarak koç boynuzundan bir borunun üflendiği Roş Haşana ile 10 gün sonra kutlanan, tümüyle ibadete ve günahların kefaretini ödeyerek tanrı’yla barışmaya adanmış olan Yom Kippur’dur. Ayrıca Tevrat’ta sözü edilen üç bayram da önemlidir. Hamursuz Bayramı baharda, 14 Nisan’da, İsrailoğulları’nın Mısır’dan çıkışını kutladıkları özgürlük bayramıdır. Yedi ya da sekiz gün kadar süren bayram boyunca mayasız ekmek yenir. Hamursuz bayramı, Mısır’dan kaçarken acele etmeleri gerektiği için ekmeklerin mayasız pişirmek zorunda kalan Yahudiler’in anısına yapılır. İkinci Hamursuz Bayramı’ndan yedi hafta sonra başlayan Hamsin ya da Şavuot Bayramı’dır. Bu bayramda Hz. Musa’ya Sina Dağı’nda On Emir’i bildirmesi kutlanmaktadır.
Musevilik’te erkek çocuklar sekiz günlük iken sünnet edilir. Dinsel eğitim 5-6 yaşlarında başlar ve 13 yaşına kadar devam eder. Bu yaştaki erkek çocuklar Bar Mitzva adı verilen bir tören ile dine kabul edilirler. Oldukça yeni ve henüz genel olarak herkes tarafından kabul görmemiş olan benzer bir tören kızlar için de yapılmaktadır.