Nevruzun Türk tarihindeki yeri nedir?

Ülkemizde çoğu zaman büyük olaylara neden olan Nevruz, Türk dünyasında ortak kültürel değer olması bakımından son derece önemli bir yere sahiptir. Türk dünyasında ve Anadolu’da Türk kültürüne özgü olarak kutlanılmaktadır.
Nevruz, bir “doğa bayramı” dır. Baharın başlangıcı, hem insanın ve hem de doğadaki bütün canlıların organizmalarının kıpırdanışı ve tazelenmesidir. Toprağın nefes alması ve mahsulün bolluğu isteğidir. Bundan dolayı, her şeyi ile toprağa bağlı olarak yaşayan eski toplumlar, daha çok verim alabilmek, daha çok mutlu olmak için, doğanın yenilendiği günü bayram kabul ederek, çeşitli geleneksel etkinliklerle kutlamaktadırlar.
Tarihin ilk topluluklarından bugüne mevsim, yıl vb. değişiklikler bir takım törenlerle kutlanmaktadır. Yine başka kültürlerde de mevsim değişiklikleri törenlerle kutlanır. İslamiyet öncesi Türk topluluklarında kıştan sonra doğanın canlanması büyük bir sevinçle karşılanır ve bahar bayramı olarak kutlanırdı. Her yıl şenlikler düzenlenirdi.
nevruzbayramı
Takvimin olmadığı dönemlerde insanlar hayatlarını yaptıkları işlere göre düzenlerlerdi. Ekin ekme, bağ bozumu, hasat, koç katımı, baharın gelmesi, tabiatın canlanması gibi bazı olaylar bu işlerin bazılardır. Ayların, mevsimlerin, yılların düzenli geçişleri, bitkilerin düzenli olarak yeşermesi ve sararması törenleri bir takvime bağlamıştır. Bir yıl içerisinde doğadaki değişiklikler toplumların hayatını devamlı olarak etkilemiş ve bu değişiklikler tarih boyunca çeşitli tören ve bayramlarla kutlanmıştır.

Nevruzda Orta Asya Türk Toplulukları, İran, Anadolu ve Balkanlarda aynı tarihler arasında her toplum tarafından kendine özgü bir nedene dayandırılarak kutlanmıştır. Nevruz sözcüğü Farsça nev (yeni) ve ruz (gün) sözcüklerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Yeni gün anlamına gelmektedir. Eski İran takvimine göre nevruz yılın ilk günüdür ve güneşin koç burcuna girdiği ilkbaharın başlangıcı sayılır.

Nevruz şenlikleri, oldukça geniş bir coğrafyaya yayılmış ve çeşitli kültürlerde yer almıştır. Nevruz şenliklerindeki pek çok motif ortak olmakla birlikte her kültürde bir takım farklılıklar bulunmaktadır. Tarih boyunca Anadolu, çeşitli adlarla Nevruzu kutlamıştır. Nevruz, bahar ve bereketi, yeni yıl ve yılın başlangıcını simgeler. Nevruz, Türk kültüründe baharı, yaşama sevincini, su ve kutsal arınmayı, yenilenmeyi, uyanan doğa ile beraber bolluk-bereketi ve üremeyi simgeleyen bir bayramdır. Anadolu dışındaki Türk Dünyası’nda Nevruz’un Kazakistan’da , Kırgızistan’da, Özbekistan’da, Azerbaycan’da, Doğu ve Batı Türkistan’da, Kırım’da, Yakutlar’da, Balkan Türkleri’nde, Yugoslavya Türkleri’nde, Kıbrıs Türkleri’nde kutlandığı bilinmektedir. Türkiye dışında Bulgaristan, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan gibi Nevruz geleneğinin yaşandığı coğrafyalarda konuyla ilgili çeşitli çalışmalar yapılmıştır.

İslamiyet öncesi bahar kutlamalarını yaptığı bilinen Türkler bu kutlamaları Nevruz adıyla daha sonra da devam ettirmişlerdir. Anadolu’da kutlanan Nevruz şenliklerinin şekillenmesnde eski Türk bahar bayramları ve Anadolu’da kutlanan eski bahar şenliklerinin büyük etkisi olmuştur. Nevruz Osmanlılar döneminde sayılı günlerden biri olarak kutlanmış, güneş koç burcuna girdiği zaman “Nevruziye” denilen macun ya da tatlı yemek adet haline gelmişti. Müneccimbaşı padişaha Nevruz günü yeni yıl takvimini sunar, aldığı bahşişe “Nevruziye Bahşişi” denilirdi. Nevruz nedeniyle sadrazam padişaha donanmış atlar, silahlar ve pahalı kumaşlar gibi çeşitli hediyeler verir, bunlara “Nevruziye Pişkeşi” adı verilirdi.

Selçuklu Sultanı Melikşah, takvimde değişiklik yaptırarak yılın ilk gününün 15 Mart’a, yani Nevruz ayına denk gelmesini sağlamıştır. Ömer Hayyam ( XI-XII. yüzyıl ), “ Navrûz- nâma” adlı eserinde, “Cemşid bu günün bayram olmasını ve yeni yılın ilk günü kabul edilmesini ferman ettiğini…” belirtmiştir. Genceli Nizami’nin “İskender-nâme”sinde ve Ali Şir Nevai’nin “Seddi İskender” adlı eserinde, Nevruz’un büyük halk bayramı olarak kutlandığı bildirilmektedir.

Nevruz bilhassa toprakla ilgili mevsim değişikliği zamanında yani kıştan yaza geçişte kutlanır. Nevruz doğanın canlanmasını karşılayan bir şenliktir. Uyuyan doğa için yiyecek toplanıp toplu olarak yenir. Günümüze kadar bahar bayramı olarak kutlanmıştır. Günümüzde Nevruza çeşitli anlamlar yüklenmesi binlerce yıllık süreçte süreklilik kazanmasına neden olmuştur. Türklerdeki Nevruz kutlamalarına ve bu kutlamalar içindeki inanmalara, ritüellere ve diğer pratiklere bakıldığı zaman, yapılan her şeyin “yeni yıl”ın gelişini kutlamak için olduğu açıkça görülür. Nevruz, halkın ortak duygu ve düşüncelerini dile getiren, Türk kültürünün yaşatılmasında önemli bir yeri olan mevsimlik törenlerimizdendir.

Nevruz Yörükler arasında kışın bitişi ve bahar bayramının başlangıcı olarak kabul edilir. Nevruzda “Nevruzunuz kutlu, dölünüz hayır ve bereketli olsun” denilerek kutlanır ve ayrıca kurban kesilir. Nevruz, Gaziantep ve çevresinde “Sultan Nevruz” olarak kutlanır. Nevruzun kutlandığı en büyük ketlerden biri olan Diyarbakır’da halk eğlence ve mesire yerlerine giderek kutlamaktadır.

Türk dünyasındaki nevruz kutlamaları şu sıraya göre uygulamaktadır.
a) Hazırlık Dönemi: Nevruza hazırlık genel temizlik yapılarak başlanır. Evlerin etrafı temizlenir, içi ve dışı badanalanır, halılar ve kilimler yıkanır. Aile fertlerine yeni elbiseler alınır. Akrabalara çeşitli hediyeler alınır. Tatlılar hazırlanır.
b) Mezarlık Ziyareti: Ölmüşlerin mezarını ziyaret etmek, mezar üzerine şeker ve tatlı bırakmak, yasin okumak şeklindedir.
c) Kır Gezileri: Toplu oalrak kırlara çıkılarak eğlenceler, şölen ve yarışmalar düzenlenir.
d) Ateşle İlgili Pratikler: İnanışa göre nevruz ateşinden atlayanlar hastalıklardan arınır ve yıl boyunca hiç hastalanmazlar.
e) Su ile İlgili Pratikler: Sabah erkenden bütün su kaplarındaki suları değiştirme, taze su içme ve ev hayvanlarına içirme, eski eşyaları suya atma, birbirinin üzerine su serpme ilgili pratikler uygulanır.
f)Yardımlaşma: Nevruz kutlamalarının en önemli özelliği yardımlaşma, sevgi ve şefkat bayramı olmasıdır.

Bir Cevap Yazın