Niğde’nin tarihi yerleri nerelerdir?

1- Niğde Kalesi
Alaaddin Tepesi’nin kuzeyinde bulunan kale 13. Yüzyılın başında Anadolu Selçukluları tarafından yapılmıştır. 1470 yılında onarılan kale 1955 yılında restore edilmiştir. Büyük kısmı çökmüş olan kalenin ayakta olan kuzeydeki kulesi Cumhuriyet’e kadar hapishane olarak kullanılmıştır. Alaaddin Tepesi’nin doğusundaki burçlar ile güneyindeki sur kapısı ayakta kalmıştır. Kalenin güneyinde Rahmaniye Camisi ile Alaaddin Camisi görülmektedir.
niğde
2- Alâaddin Câmii
I. Alâaddin Keykubâd döneminde 1233 yılında Niğde Sancakbeyi Zeyneddin Başara tarafından yaptırılmıştır. Selçuklu sanatının günümüze kadar ulaşmış olan en iyi korunmuş eserlerinden biri olup, mihrap ve minberi muhteşemdir. Niğde’nin en eski camisi olup Mimar Sıddık bin Mahmûd ve kardeşi Gâzi tarafından yapılmıştır. Sarı ve kül renkli kesme taştan yapılmış olan caminin doğu kapısı oldukça güzel geometrik motiflerle süslüdür. Cami süslemeleri Selçuklu döneminin en kıymetli eserlerinden biridir. Damalı minaresi camiye bambaşka bir güzellik katmaktadır.
3- Dörtayak Türbesi

Niğde merkezde bulunan yapının inşa kitabesi olmadığından dolayı kaynak bilgide yoktur. Orijinal özelliğini koruyan türbe 1976 ve 1982 yıllarında onarım görmüş olup bu onarımlarla kubbenin kaplama taşları yenilenmiş ve çevre düzeni yapılmıştır. Kubbenin içinde tuğla; ayak, kemer ve kubbenin dış kısmında sarımtırak renkli ince yönü trakit taşı kullanılmıştır. Kubbe bir kasnak üzerine yerleştirilmiştir. Kubbe altında prizma şeklinde yekpare taş sanduka bulunmaktadır. Yapı son derece sadedir.

3- Şeref Ali Türbesi
Niğde merkezde bulunan türbenin kitabesine göre, 1865-1866 yılında yapılmıştır. Hacı Said Paşa tarafından yapıla türbe orijinal durumunu korumaktadır. 1976 yılında restore edilmiş olan türbenin cephe duvarlarında aşınan taşlar yenilenmiştir. Yapı tek katlı olu dikdörtgen planlıdır.

4- Gümüşler Manastırı

Manastırın bulunduğu Gümüşler Kasabasının Orta Çağ’daki adı ve tarihi hakkında bilgi bulunmamaktadır. Büyük bir kaya kilisenin içine oyulan manastır Kapadokya bölgesindeki günümüze kadar iyi korunarak gelmiş olan en büyük manastırlardan biridir. Kapadokya’da kayaya oyulmuş pek çok manastır yer almaktadır. Manastırın en önemli yapısı kompleksin kuzeyinde yer alan kilisedir.

5- Ulukışla Öküz Mehmet Paşa Külliyesi

Ulukışla Öküz Mehmet Paşa Külliyesi bir Menzil Külliyesidir. Külliye, Ankara-Adana karayolu üzerindeki Ulukışla merkezinde, “pazaryeri”nde bulunmaktadır. Yapı topluluğu halk arasında Paşa Hanı, Kışla, Ulukışla Kervansarayı olarak bilinmektedir. Külliyeyi yaptıran Öküz Mehmet Paşa’nın aslen Ulukışla’lı olduğu bilinmektedir. Külliye, kuzeyden güneye eğimli bir arazi üzerinde kurulmuştur.

6- Roma Havuzu

Roma Havuzu şehir merkezinin 17 km. güneyinde Adana-Kayseri yolunun 1 km. solunda, yeşilliklerle ve meyve ağaçları ile çevrili Bahçeli Kasabasında bulunmaktadır. Roma mermer sanatının ender bir örneğidir. Tamamen toprak altındayken 1960 yılında tesadüfen ortaya çıkarılmıştır. Antik havuzun arkasındaki höyükte yapılmış olan kazılardan çıkan geç neolitik döneme ait buluntular müzede sergilenmektedir.

7- Tyana Su Kemeri

Şehrin 20 km güneyinde Adana-Kayseri yolunun 4 km solunda bulunan bu Kemerler, Roma Havuzunun devamı niteliğindedir. Arazi yapı ve verimli toprakları ile tarihin ilk dönemlerinden beri önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. Antik Roma Havuzunun suyunu şehre taşıyan kemerler I. ve II. yüzyılda Roma İmparatorları Trajen ve Hadriyan tarafından yapılmıştır. Yaklaşık 3 km uzunluğundaki Kemerlerin 1,5 km’lik bölümü açıkta, geri kalanı ise toprak altındadır.

8- Akmedrese

1409 yılında Karamanoğullarından Alaaddin Ali Bey zamanında yontu taştan yapılmış olan medrese halen ayakta olup, iki katlı medreselerin güzel bir örneğini teşkil etmektedir. Selçuklu Medrese mimarisinin tipik örnekleri,nden biridir.

9- Sungur Bey Camii ve Türbesi
Moğol asıllı Sungur Bey tarafından 1335 yılında yaptırılmıştır. 18. asırda geçirdiği yangından sonra yeniden yapılmıştır. Mimari özelliği ve taş işçiliği muhteşem olan caminin süslemeleri oldukça zengindir. İlk yapıldığı zaman iki minareliydi. Caminin yanında Sungur Beye ait sekiz köşeli bir türbe bulunmaktadır.

10- Paşa Camii
15. yüzyıla ait Osmanlı eseridir. Ali Paşa tarafından yaptırılan camiyi oğlu Murad Paşa genişletmiştir. 1909 yılında onarım gören caminin yanında türbe ve çeşme bulunmaktadır.
Şah Mescidi, Hanım Cami, Dışarı Cami, Ulu Cami diğer önemli camilerdir.

Bir Cevap Yazın