Nihilizm nedir?

Friedrich Nietzsche

19. yüzyılın başlarında Rusya coğrafyasında ortaya çıkan ve kısa süre içinde entelektüel çevrenin benimsediği Nihilizm ya da diğer adıyla Hiççilik, günümüzde dünya genelinde kabul gören büyük felsefe akımları arasına girmiştir. Latince hiç anlamına gelen “Nihil” kelimesinden türeyen Nihilizm, farklı şekillerde tanımlanabilen ve kendi içinde alt dalları bulunan bir düşüncedir. En yalın anlatımla Nihilizm, insanın yaşadığı dünyanın da içinde bulunduğu evrendeki her şeyin anlamsız ve tamamen değersiz olduğunu savunan bir görüştür. Bilginin herhangi bir kaynaktan gelmediğini savunan Nihilistler, aynı zamanda tanrı kavramını da kabul etmezler. Tüm metafiziksel kavramları gerçek dışı kabul eden Nihilizm, sosyal hayatta var olan tüm değerlere de karşı çıkar.

19. yüzyılda hızlı bir şekilde yayılmaya başlayan Nihilizm akımı, özellikle bilgi ve ahlak felsefesi alanında kabul görmüştür. Siyaset biliminde de kendine takipçi bulan Nihilizm, tüm değerleri ve gerçeklikleri yok sayar. Genel geçer bir bilgi sistematiğinin olamayacağını iddia eden Nihilizm, kaynağı ne olursa olsun bilginin “doğru ya da yanlış” olarak nitelendirilmesine karşı çıkar. Yokçuluk olarak da bilinen Nihilizm varlığın kendisini dahi yok sayar ve varlık felsefesinin incelediği konuların tamamına büyük bir şüphe ile yaklaşır. Bilimsel düşünceye tutunan Nihilistler, aralarında felsefenin de bulunduğu “tüm toplum bilimlerini” yok sayar.

Din ile ilgili tüm kavramların karşısında yer alan Nihilizm, dini otoritenin tüm kararlarını sorgular ve dini otorite ile yapılan davranışları eleştirir. Nihilizm evrendeki tüm varlığını yok saydığı için aslında yalnızca din ile ilgili otoriteyi değil, devletin ve hatta ailenin dahi otorite kurmasına şiddetle karşı çıkar. Günümüzde kabul gören toplumsal düzeni tamamıyla reddeden Nihilistler sanılanın aksine, bilimsel araştırmaları da kesin doğru olarak kabul etmez. Nihilizm toplumda baş gösteren sorunların bilimsel çalışmalar ile aşılamayacağını ve bilimin insan hayatına herhangi bir katkı sağlayamayacağını düşünür.

Nihilizm akımının belki de en önemli savunucularından olan ve yakın geçmişte hakkında kitaplar yazılan Friedrich Nietzsche, insanın beden dışında ruh gibi herhangi bir varlığının olmadığını savunmuştur. Hayatını birçok defa filmlere konu olan Nietzsche, insanın fiziksel beden ve ruhsal varlıktan oluşmadığını söylediği için dini çevrelerin oldukça şiddetli eleştirilerine maruz kalmıştır. Nihilizm akımının şekil değiştirerek yeniden temellenmesini sağlayan Nietzsche, kendisinden önce Nihilizm kavramını yanlış yorumlayanları “pesimist” olarak adlandırmıştır. Nietzsche kendisinden önceki düşünürlerin aksine Nihilist bir tutum takınmasına rağmen yaşamın değersiz olmadığını savunmuş ve “yaşam” kavramını yücelterek Nihilizmi çok daha güçlü bir felsefe haline getirmiştir.

 

 

Bir Cevap Yazın