Nil Nehri nedir?

Ekvator yakınlarından kuzeye, Akdeniz’e akmakta olan 6650 km uzunluğuna sahip olan Nil Irmağı, dünyanın en uzun ırmağıdır. Nil Nehri’nin akaçlama havzası, Tanzanya, Burundi, Ruanda, Zaire, Kenya, Uganda, Etiyopya, Sudan ve Mısır’ın bazı bölümlerini içine almaktadır.
nil
Nil yüzyıllardır insanlar için gizem dolu bir ırmak olmuştur. Eski Mısırlılar ve Yunanlılar Nil’in bildikleri diğer büyük ırmakların tersine, neden güneyden kuzeye doğru aktığını ve aylarca yağmur yağmadığı halde yaz sonunda neden taştığını çözememişlerdir. Nil Nehri’nin kaynağını bulmak için ve ırmak sisteminin sırrını çözebilmek için tarih boyunca pek çok sefer düzenlenmiştir. Sonunda, 1862 yılında İngiliz kaşif John Hanning Speke, Nil’im Uganda’daki Victoria Gölü’nden kaynaklandığını bulmuştur. Yine de taşkınların sebebi 20. asıra kadar tam anlamı ile anlaşılamamıştır.

Nil Irmağı’nın ana kolu, su seviyesi Owen Çağlayanı ile Barajı ile denetim altında tutulmakta olan Victoria Gölü’nün kuzey ucundan çıkmaktadır. Sığ Kioga Gölü’nü geçtikten sonra Kabarega Çağlayanı’nda alçalarak Albert Gölü’ne girer. Albert Gölü’nden çıkıp Sudan topraklarına girdikten bir süre sonra akışının kimi kez suda yüzmekte olan büyük bitki adaları ile kesildiği, Sudd adı verilen geniş bir bataklıktan geçmektedir. Bundan sonra Beyaz Nil ismindeki ana ırmağa Sudan’ın başkenti Hartum’da Mavi Nil katılır. Mavi Nil, Etiyopya’daki Tana Gölü ve çok sayıdaki akarsu ile beslenmektedir. Nil taşkınlarının başlıca sebebi de Etiyopya’daki şiddetli sayılan yaz yağmurlarıdır. Başkent Hartum’un güneyinde Mavi ve Beyaz Nil ırmakları arasında kalan ve Cezire adı verilmiş olan geniş toprakların sulanması amacı ile Mavi Nil üzerinde Sennar Barajı yapılmıştır. Sudan’ın başkenti Hartum’un hemen kuzeyinde Nil Irmağı’na son büyük kolu olan Atbara Irmağı katılmaktadır. Buradan başlayarak Akdeniz kıyısına kadar ürün yetiştirmeye yetecek kadar yağmur yağmaz, tüm bölge tamamı ile Nil Irmağı’nın suyundan faydalanır.

Mısır’ın güneyinde bulunmakta olan Assuan Barajı bahar mevsiminde su seviyesinin en düşük olduğu zamanda sulama için gerekli olan suyu sağlamak amacı ile ırmağın akışını denetlemektedir. Assuan Baraj’ından sonra vadi genişlemekte ve birçok yerde bentlerle ırmağın su yüzeyi yükseltilmektedir. Böylece ırmak suyunun yılın bütün mevsimlerinde yani her döneminde sulama için kullanılan ana ve yan kanallara ulaşması sağlanmaktadır. Nil Nehri sadece tarım yapılmakta olan toprakları sulamak ile kalmaz, bereketli çamurlarını da tarlalara taşımaktadır. Mısır halkı yiyeceğinin ve zenginliğinin büyük bir bölümünü Nil Nehri’ne borçludur denebilir. Bu bölgede ekili olan toprakların yaklaşık olarak dörtte birinde bölgenin en değerli ürünü olan pamuk yetiştirilmektedir. Pamuk Mısır ekonomisi açısından önemli bir yere sahiptir.

Nil Nehri Mısır’ın başkenti olan Kahire’de büyük deltasına ulaşmaktadır. Bir zamanlar Nil Irmağı delta içinden yedi kol halinde akarken yüzyıllar boyunca akışı denetlenerek günümüzde iki koldan akacak duruma gelmiştir. Bahsi geçen bu iki kol Reşit (Rosetta kolu)ve Dimyat’ta Akdeniz’e ulaşmaktadır. Nil Irmağının bütün suyunun sulamaya ayrılmış olduğu zamanlarda kolların biri bir baraj ile, diğeri de her kış mevsiminde yapılıp ağustos ayında sel ile yıkılmakta olan bir toprak set ile denize kapatılmaktadır. Bu zamanlarda deltada suyolu ulaşımı kanallar ile sağlanmaktadır. Nil bu açıdan bakıldığı zaman hayati öneme sahip olan bir ırmaktır.

Bir Cevap Yazın