Nohut nasıl yetiştirilir?
Türkiye’de nohut daha çok İç Anadolu, Akdeniz, İç Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yetiştirilmektedir.
Nohut genel olarak kurak olan bölgelerimizde yağmura bağlı olarak yetiştirilmektedir. Ani soğuklara karşı son derece hassas olmakla birlikte -10 dereceye kadar olan soğuklara dayanabilmektedir. Bu sebepten dolayı nohut yurdumuzda erken ilkbaharda ekilmektedir. Nohut çok fazla nem sevmeyen bir bitkidir. İlkbaharda ekimi yapıldıktan sonra hava ve toprak sıcaklığı giderek arttığından nohudun çıkışı ve gelişmesi hızlanmaktadır. Gereğinden fazla nem ve sıcaklık dane tutmaya zarar vermektedir. Çiçeklenme ve dane doldurma döneminde fazla yağış, çiçeklenme ve bakla bağlama üzerindeki olumsuz etkisinin yanı sıra, antraknoz hastalığı epidemisi için de ortam hazırladığından çiftçiler tarafından istenmez. Vejetataif dönemdeki hafif yağışlar ise nohudun gelişmesini sağlamaktadır.
Süzek ve çok fazla ağır olmayan killi topraklar ya da kara ve kırmızı topraklar nohut tarımı için uygun olan topraklardır. Güçlü ve derine inen kökleri ile fakir topraklarda da son derece verimli olarak yetiştirilmektedir. Tuza dayanıklı bir bitki olarak bilinmektedir.
Nohut yetiştirilen bölgelerimizde, hububat hasadından sonra tarla sonbaharda pullukla 15-20 cm derinliğinde sürülür. Bitki artıklarının toprağa gömülmesi ve karışması böylece sağlanmış olur. İkinci toprak işleme ilkbaharda ekimden hemen önce tarla sürülmeye gelir gelmez kazayağı- tırmık ya da diskaro kullanılarak yapılır.
Nohut köklerinde bulunan bakteriler toprağa azot kazandırmakta olup kendinden sonra ekilecek bitkilerin verimini artırmaktadır. Bu yüzden çok fazla azot ihtiyacı bulunmayan bir bitkidir. Bitkinin ilk gelişme döneminde gereksinim duyduğu en uygun gübre dozları saf madde olarak; 2-2,5 kg. azot ve 5-6,5 kg. fosfordur. Bu miktarlar dekara 12-14 kg. DAP gübresine karşılık gelmektedir. Nohudun daha çok fosforlu gübreye ihtiyacı bulunmaktadır.
Nohudun “bulut çaldı” ve “ülker” denilen antraknoz hastalığına hassas yerel çeşitleri ekilmektedir. Bu hastalık tohumla bulaştığından dolayı hastalığa dayanıklı olan çeşit kullanmak oldukça önemlidir. Tohumluk daha çok saf ve çimlenme gücü yüksek olan danelerden oluşmaktadır.
Türkiye’de bilinen ve geliştirilen nohut çeşitleri şunlardır: Akçin 91, Er 99, Küsmen 99, Eser 87, Menemen 92, Canıtez, 87 ILC482, Aydın 92, İzmir 92, Damla 89, Aziziye 94, Diyar 95, Cevdet bey 98, Gökçe, Sarı 98, Uzunlu 99’ dur.
Ülkemizde ekim mevsimlere bağlı olarak yöreden yöreye değişiklik göstermekle birlikte şubat ortası ile nisan ayları arasında yapılmaktadır. Nohut ekiminin ilkbahar son donlarından yaklaşık olarak 7-10 gün önce yapılması tavsiye edilmektedir.
Nohut ekimi ülkemizde daha çok serpme şeklinde yapılmaktadır. Serpme ekim yönteminde fazla tohumluk nohut kullanılmaktadır. Erken ekimlerde ve tavlı olan topraklarda mibzer ile ekim yapmak en uygun olanıdır. Geç ekimlerde ekim derinliğinin biraz daha artırılması gerekmektedir. Ekimden sonra tarlaya merdane çekmek çıkışın daha çabuk ve düzenli olmasını sağlamaktadır. Mibzerle ekimde sıra arası 30-35 cm arasında olmalıdır. Ekim derinliği 4-6 cm kadar olmalıdır. Ekimden 1-2 gün sonra yabancı ot ilacı uygulamak, yabancı otların gelişmesini engellemektedir.
Hastalığa dayanıklı olan nohut çeşitleri kullanıldığı zaman erken ekimler verimi artırır, ancak bu durumda yabancı ot problemi geç ekime oranla daha fazla olur.İhtiyaç duyulduğu zaman zararlılar ve hastalıklarla mücadele için ilaçlama yapılmalıdır. Havaların kurak geçmesi halinde sulama imkanı varsa yüksek verim almak için sulama yapılmalıdır.
Kuruyan bitkiler orakla biçilerek ya da elle yolunarak hasat edilir. Hasat edilen bitkiler ufak yığınlar halinde tam olarak kuruyuncaya kadar bekletilir. Daha sonra harman makinelerinde veya diğer yöntemlerle harman yapılır.