Obsesif çeşitleri ( takıntı çeşitleri) nelerdir?
Obsesyon genel olarak halk arasında takıntıya da saplantı olarak adlandırılan bir rahatsızlık belirtisidir. Kişinin elinde olmadan, istenmediği halde akla gelen ve kişiye aşırı derecede rahatsızlık veren düşüncelerdir. Mesela mikrop veya kir bulaştığı düşüncesi bir obsesyondur.
Takıntılı düşünceye sahip olan kişiye “obsesif” denilmektedir. Obsesif düşünceler oluştuğunda kişide büyük bir sıkıntı meydana gelir ve kişi bu sıkıntıları ortadan kaldırmak için uygunsuz ve saçma bulduğu halde kendini yapmaktan alıkoyamadığı bazı hareketleri tekrarlamaya başlar. Bu hareketlere kompülsiyon (zorlantı) adı verilmektedir. Mesela kir bulaşmasıyla ilgili obsesyonlar geldiğinde sık sık elini yıkamak bir kompülsiyon örneğidir.
Tıp dilinde takıntı hastalığı Obsesif Kompülsif Bozukluk olarak tanımlanmıştır. Ayrıca saplantı hastalığı da denilmektedir. Ancak yaygın olarak kullanılan ismi “Takıntı Hastalığı”dır. Toplum içinde takıntı hastalığı her yüz kişiden 2-3 kişide görülebilmektedir. Takıntının başlangıç yaşı ortalama 20 yaştır. Hastaların üçte ikisi 25 yaşın altında hastalığa yakalanırken, %15 kadarı da 35 yaş sonrasında bu hastalığa yakalanmaktadır. Erkeklerde görülme yaşı, kadınlara göre daha azdır.
Yapılan araştırmalar takıntıların geçmişte yaşanmış olan travmatik deneyimler sonucunda meydana geldiğini göstermektedir. Travmatik deneyimlerin etkilerinin yaratmış olduğu stres uzun dönemler boyunca devam ettiğinde stres hormonlarının salgılanması da süreklilik göstermektedir.
Başlıca takıntı türleri şunlardır:
1- Bulaşma (Temizlik) Takıntıları
Bulaşma takıntısı en çok görülen takıntı çeşididir. Kişinin elinde olmadan kirlenmesiyle ve hastalık bulaşmasıyla ilgili bir tehdit algısı oluşmaktadır. Kişi toplumun diğer bireylerinden daha çok mikrop, pislik ve kirle karşılaşma tehlikesinde olduğuna inanır. Bu düşünceden dolayı saçma da olsa gereksiz tedbirler alır.
Bulaşma korkusuyla el sıkışmaktan, herkese açık tuvaletleri kullanmaktan, para ve kapı kollarını tutmaktan kaçınır. Bu işlerden herhangi birini yaptığı zaman da kendisine mikrop, toz, idrar bulaştığını düşünüp ellerini yıkar. Bu tip kişilerin günde en az 3-4 saat ellerini yıkadıkları görülür.
2- Kuşku Takıntıları
Çok sık rastlanan ikinci takıntı çeşididir. Hastada sürekli olarak bir şeyleri yapıp yapmadığı ile ilgili kuşkular oluşturur. Bu düşünceler büyük sıkıntı verir ve hastada aşırı bir kontrol etme davranışına yol açar. Hasta kişi “ Muslukları kapattım mı ?Acaba ocağı kapattım mı, kapıyı kilitledim mi, ışığı söndürdüm mü?” gibi kuşkulardan emin olmak için defalarca muslukları, tüpü, kapıyı, ışığı kontrol eder. Arabasını park ettikten sonra kişinin aklında sürekli olarak arabanın penceresini ve kapısını açık bıraktığı düşüncesinin oluşması da bu takıntı çeşidine örnektir.
3- Simetri veya Eksiksiz Olma Takıntıları
Sık görülen saplantı çeşitlerinden biride simetri takıntısıdır. Kişi yaptığı işin tam olmasına, evdeki, işteki, masasındaki eşyaların düzgün ve simetrik olmasına hastalık derecesinde dikkat etmektedir. 40 yaşında ev kadını, sehpaların üzerindeki örtülerin sehpanın tam ortasında durmasına özen gösteriyor, halının saçaklarından ters dönenleri düzeltmeden duramıyorsa takıntılıdır. Takıntılı kişiler simetriyi sağlamak için saatlerce uğraşabilmektedir. İstediği simetriyi ve düzenliliği sağlayamayan aşırı sıkıntı duyar ve sıkıntılarını gidermek için uğraşmaya devam eder. Bundan dolayı davet, randevu, iş gibi etkinliklere yetişemez.
4- Metafizik veya Dini Takıntılar
Sonu bulunamayan sorularla bir gidiş göstermektedir. Kişinin aklına metafizik konularla ilgili istemediği düşünceler gelir. Hatta bazen Allah’a küfür şeklinde düşünceler gelebilir. Kişi bunun neticesinde suçluluk, günahkârlık duygusuna kapılır. Bir kişinin başını secdeye koyduğunda aklına Allah’ın varlığıyla ilgili kuşkular düşmesi bu takıntı çeşididir.
5- Hastalık Takıntıları
Kanser, AIDS gibi hastalıklara yakalanma korkusu gibi düşüncele beyninde dolaşıp durur. Kişi bundan dolayı sürekli olarak tetkikler yaptırır; kötü bir sonuç çıkmasa bile elinde olmadan hasta olduğu düşüncesini aklından çıkaramaz. Hastalık düşüncesinin yol açtığı sıkıntıyı gidermek için sürekli hastaneye gidip tetkik yaptırır.
6- Sayma Takıntıları
Apartmanların kaç katlı olduğunu sayma,i araba plakalarını okuma gibi takıntılardır.
7- Cinsellikle İlgili Takıntılar
Takıntılı kişilerde daha çok eşcinsel olma korkusu ile ilgili takıntılar çok görülmektedir.. Bu düşüncelere maruz kalan kişi sürekli olarak eşcinsel olduğuna inanır ve bu kişinin büyük bir kaygı ve suçluluk duymasına neden olur. Henüz 15 yaşında olan lise öğrencisi, “Kontrolümü kaybedip de elimde olmadan bayan öğretmenlerime ve kız arkadaşlarıma sarkıntılık yapar mıyım?” şeklinde cinsel içerikli takıntılara sahip olabilir.