Öfke nedir? Nasıl Kontrol edilir?
Öfkenin bir çok sebebi vardır. Günlük hayatın zorlukları içerisinde insanlar istemedikleri olaylarla sık sık baş başa kalabilirler. Gerek fiziksel gerekse zihinsel anlamda vücut tepki vermek ister. Bu durumlarda öfke söz konusu olur.
Öfkelenmemize sebep olan bir çok olay vardır. Bu durumlara şunları örnek olarak verebiliriz: Her hangi bir olayda haksızlığa uğrama, bir konuda engellenme, fiziksel anlamda incinme ve yaralanmalar, tacize uğrama, saldırıya uğrama, hayal kırıklığı, can ve mal ile ilgili tehditler vb. Öfke, insanın en güçlü duygularından biri sayılır. Bazen kişiye oldukça fayda sağlar.Eğer problemlerle başa çıkabilmek için ihtiyaç duyulan gücü sağlayabiliyorsa bu kişiye fayda sağlar. Ancak öfke, doğru bir şekilde kontrol edilemez ise kişinin bütün ilişkileri ve günlük yaşamı üzerinde son derece olumsuz ve zarar verici bir etki göstermenin yanında zihinsel ve ruhsal esnekliğini kaybetmesine sebep olabilir. Her insanın aynı olay karşısındaki tavrı aynı olmayabilir. Bunun bir çok nedeni vardır. Benzer geçmişe sahip olmama, farklı kalıtsal özellikler taşıma bu sebeplerdendir.
Bazı psikologlar öfkeyi beş boyut olarak incelerler. Bu boyutlar, biliş, duygu, ,iletişim, etkileniş ve davranış boyutlarıdır. Psikologlar o anlık düşüncelerimizin biliş boyutu olduğunu, fiziksel uyarılmalarının duygu boyutu olduğunu, hayatı algılama şeklimiz etkileniş boyutumuz olduğu ve o an sergilediğimiz davranış ise davranış boyutu olduğunu belirtirler.
Öfke, çok hafif bir tepki olarak ortaya çıkabileceği gibi aşırı hiddetlenmeye varacak kadar farklı yoğunlukta ortaya çıkabilecek özelliğe sahip olabilen bir duygudur. Diğer duygular gibi yani korku, şaşkınlık, kızgınlık gibi fizyolojik ve biyolojik değişimlerle beraber hissedilebilir. Eğer gerekli olduğu anlarda dinlemeyi başarabiliyorsak, vücudumuz bize öfkeli olduğumuz anlar konusunda gerekli uyarıyı verir.
Öfke daha önce maruz kaldığımız bir istismar ya da ihmale bağlı olarak ortaya çıkabilir. Çocukken bizi oldukça hırpalamış olan ya da yeterince ilgi göstermemiş olan babamıza ya da annemize karşı yıllar boyu öfke hissedip, olmadık zamanlarda ve olmadık yerde bununla ilgili sıkıntılar yaşayabiliriz.
Öfke sadece olumsuz bir duygu olarak değerlendirilmemelidir. Bu iyiliğe ve gerekçelere ulaşmak için bir gücün ortaya çıkmasını sağlayabilir. Örneğin bir bayana tecavüze yeltenen birine karşı toplumsal öfke ahlaki anlamda olumlu sonuçlar ortaya çıkarabilir. Toplum birlikte hareket ederek benzeri olayların yaşanmaması için hükumeti harekete geçirebilir. Aynı şekilde yolsuzluklara karşı grupça öfke duyup ona göre tepki geliştirilirse, bu tip olaylara hep birlikte dur denilebilir. Yani bazı olaylara karşı ahlaki bir öfke ile mücadele edilebilir.
Öfkeyi doğru bir şekilde gösterme yeteneğine Öfke kontrolü adı verilmektedir. Bu kontrolün sağlanmasındaki temel amaç; şiddetli tutum içermeyen, saldırgan davranışlardan uzak, kişinin kendisine ve çevresindekilere hiçbir şekilde zarar vermeyecek şekilde duygularını ifade etme yeteneğini göstermesidir.
Öfke kontrolünü için bir çok yönteme ihtiyaç duyulur. Ancak bir gerçek var ki öfke kontrolünün kişiden kişiye değişiklik gösterir. Biliyoruz ki her insan aynı olay karşısında aynı şiddette aynı duyguyu hissetmeyebilir. Kimi insan en basit bir olay karşısında bile öfkesini kontrol etmekte zorlanırken. Kimi insanlarda en zor durumlar karşısında bile sabırla hareket ederek öfkesini bastırabilmektedir.
Öfke kontrolü şu yöntemler ile sağlanır; bilişsel, duyuşsal, iletişim, duygusal ve davranışsal boyutları içerir.
Bilişsel Yöntemler: Kışkırtmanın tanımlanması, alternatif açıklamalar, öfkenin çarpıtmalarıyla savaşma, öfke kontrol yönergeleri, beklentilerin netleştirilmesi ,zihinsel tekrarlar
Duyuşsal Yöntemler: Biofeedback ,alternatif uyarılma oluşturma
İletişim:Atılganlık , dinleme, tartışma, eleştirme,yansıtma
Duygusal Yöntemler: Duyguların farkında olma,duyguları ifade etme, olumlu etki yaratma
Davranışsal Boyut: Kendi öfke davranışını öğrenme,verimli öfke davranışı oluşturma ,davranış değiştirme,öfkenin ABC’sini öğrenme