Oğuzcanın özellikleri nelerdir?

Oğuzlar ve Oğuzca hakkındaki en eski toplu bilgileri Kaşgarlı Mahmud’un ünlü eseri Divan-ı Lügat-it Türk’den öğrenmekteyiz. Bu eserde aynı zamanda Oğuz Türkçesi hakkında da geniş bilgiler yer almaktadır. Kaşgarlı Mahmud eserinde Oğuzcanın XI. yüzyıldaki durumu hakkında genel bir bilgi vermektedir. Kaşgarlı Mahmud’un Karahanlı (Hakaniye) Türkçesi bir yana, öteki Türk lehçelerine oranla Oğuzcaya vermiş olduğu Oğuzcanın XI-XIII. yüzyıllar arasındaki gelişme sürecine de ışık tutmaktadır.
oğuzca
Oğuzcanın bir yazı dili olarak varlığını ortaya koyması geç dönemlerde olmuştur. Oğuzların Anadolu’da kurdukları Anadolu Selçuklu Devleti’nin sonları Oğuzcanın yazı dili olarak varlığını hissettirmeye başladığı dönemdir. Selçuklu Devleti’nin resmî dili Farsça olduğundan dolayı XIII. yüzyılın ikinci yarısında yazılmış olan eserler daha çok halka seslenen basit içerikli dini eserlerdir. Selçukluların devamı niteliğindeki Anadolu Beylikleri döneminde Oğuz Türkçesi artık çok yönlü yüzlerce telif ve tercüme eserlerle olgunluğuna erişmiştir.
Oğuzlar tarih sahnesine bağımsız bir siyasî varlık olarak çıkamamış ve bağımsız bir devlet kuramamış olmaları Oğuzcanın yazı dili olarak gelişmesinin gecikmesinin en önemli nedeni olduğu belirtilmektedir. Oğuz Türkçesine ait bazı belirtiler ve özellikler, Göktürk ve Yenisey Yazıtları’ndan beri de bilinmektedir. Oğuzcanın tarihi gelişme süreci üç aşamaya ayrılmaktadır. Bunlar:

1. VI-XI. yüzyıllar arasındaki dönem
Oğuzlar, VI ve XI. yüzyıllar arasını kaplayan ve Eski Türkçe diye adlandırılan bu dönemde, sosyal ve etnik varlıklarını Göktürk, Uygur ve Karahanlı Türk devletlerinin coğrafyasında, siyasî bakımdan onlara bağlı ve zaman zaman da bu devletler üzerinde son derece önemli etkiler yaparak sürdürmüşlerdir. Göktürk yazıtlarında Türk ve Türk olmayan diğer etnik unsurlar yanında Oğuzların da adı geçmektedir. Oğuzların, Uygurlar döneminde de Orhun ırmağı bölgesinde yaşadıkları ve Uygurlarla Göktürkler döneminde olduğu gibi, bazen dostluk ilişkileri içinde bazen de savaşlar yaptıkları bilinmektedir. Oğuzlar varlıklarını Karahanlıların batısındaki sınır bölgelerinde devam ettirmişlerdir.

VI-XI. yüzyıllar arasındaki dönemde Oğuzlar, Oğuzcaya dayalı bir yazı diline sahip olamamışlardır. Gerek Eski Türk yazıtlarında ve gerekse Uygur ve daha sonraki döneme ait eserlerde olsun Oğuzcanın yazı dillerine ve yazılı eserlere yansımış belirtileri görülmektedir.

2. XI-XIII. yüzyıllar arasındaki dönem,
Türklerin İslâmlığı kabulünden sonra Oğuzlar Orta-Asya Türk dünyasının batı kesiminde ve İslâm dünyasında çok önemli bir yer tutmuşlardır. XI.-XIII. yüzyıllar Oğuzların Aral gölü kuzeyindeki steplerden güneydeki Harezm ve Sirderya bölgelerine göç ettikleri bir dönemdir. Bu Oğuzlardan büyük bir kısmı gruplar hâlinde Harezm yolu ile Horasan üzerinden Yakın Doğu’ya uzanarak oralardaki Selçuklu Devletlerinin kuruluşunu hazırlamışlardır. Kaşgarlı Mahmud’un,ünlü eserinde Oğuzlara ve Oğuzcaya geniş bir yer vermiş olmasının sebebi de, onların bu dönem Türk dünyasındaki yayılma durumları ile doğru orantılıdır.

3. XIII. yüzyıldan sonraki dönemler.
Oğuz Türkçesinin kendi lehçe özelliklerine dayalı metinleri XIII. yüzyıl sonlarında ortaya konmuştur.
Kaşgarlı Mahmud eserinin Oğuzcaya ayırmış olduğu bölümünde, lehçe ve ağız ayrılıklarından bahsederken “asıl kelimede değişiklik az olur, Değişmeler ancak birtakım harflerin yerine başka harfler gelmesi veya atılması yüzündendir” demektedir. Kaşgarlı Mahmud, Karahanlı Türkçesinde b ile f arasında boğumlanan çift dudak “w “ünsüzünün Oğuzlarda diş-dudak sesi “v” ye dönüştüğünü belirtmiş ve ab>av, eb-ev örneklerini vermiştir. Karahanlı Türkçesi ile Oğuz Türkçesini birbirinden ayıran önemli özelliklerden biri ek ve hece başlarındaki à/günsüzleri ile birden fazla heceli kelimelerin sonlarındaki à/g ünsüzlerinin durumudur.

Oğuzca’da Türkçe kökenli kelimelerin başındaki “k”ler g, “t”ler d olur. Eski Türkçe kelime içinde ve sonundaki “d”ler “y” olur: Adak > ayak, kodmak > koymak, bod > boy gibi. Orhon ve Yenisey yazıtları ile Eski Uygurca’da ve bugünkü Doğu Türkçesi ile Kuzey Türkçesi’nde kelime başında “b”li kullanılan birkaç kelime Oğuzca’da “b”siz veya “v”li kullanılır. Bolmak > olmak, barmak > varmak, bar > var, bérmek > vérmek gibi. Birden fazla heceli Türkçe kelimelerin sonunda bulunan “ġ/g”ler Oğuzca’da bulunmaz.

Bir Cevap Yazın