Olay nedir?
İnsan bizzat içinde olsun olmasın, insanoğlunun “zaman algısı doğrultusunda” meydana gelmiş her türlü hadise (fenomen) bir olaydır. Aslında bilim insanları Büyük Patlama (Big Bang) ile evrenin bir başlangıcı olduktan sonra şaşırtıcı bir biçimde evrenin genişlediğini öğrenmesiyle, evrenin kendisinin her saniye farklı bir olay olduğu dahi söylenebilir. İnsanlar hayatlarında 5 duyu organıyla deneyimlediği her türlü hadise olay olarak tanımlandığı gibi, bir hadisenin olay olması için kişi tarafından deneyimlenmiş olması da gerekmez. Nitekim dünya üzerine yaşayan milyarlarca insanın hiçbirinin deneyimlemediği ve hatta haberinin dahi olmadığı bir hadise dahi makro kozmosta değerlendirildiğinde bir fenomendir. İnsanoğlu deneyimlediği olaylara şahitlik yaparken, kimi zamanda diğer insanlardan ya da modern çağın vazgeçilmezi olan internet üzerinden de bir takım olaylar hakkında göreceği de olsa bilgi edinebilir.
Olaylar peşi sıra “neden sonuç” ilişkileri getirir. Evrende her nanosaniyede insanoğlunun hesaplayamayacağı kadar fazla olay meydana gelmekte ve en önemlisi de, tüm bu olaylar birbirini etkileyerek farklı olaylara sebebiyet vermektedir. İnsanın hayatında deneyimlediği bir olayın ardında onlarca, yüzlerce ve hatta belki de binlerce farklı neden olabilir ve deneyimlenen olayın gelecekte ne gibi sonuçlar getireceği tahmin dahi edilemeyebilir. Unutulmamalıdır ki, olay olarak bahsi geçen hadiselerin tamamı insanoğlunun zamanı akan bir fon olarak algılaması neticesinde açıkladığı kavramlardır. Zira birçok insan için zaman; geçmiş, şimdi ve gelecek olarak üç temel kavramdır. İnsanoğlunun hafızasına bilgilerin kayıt ediliş sırası kişinin zaman algısını oluştursa da, bilim tarihinin en ünlü isimlerinden olan Albert Einstein Özel Görelilik Kuramı ile zamanın kendisinin de kişiye göre değişen yani göreceli bir kavram ortaya koymuştur.
İnsanlar için olaylar şuan gerçekleşmekte ve bir saniye sonrasında da “geçmişte” kalmaktadır. Şuan yaşanan bir olayın nedenlerinin geçmişte, meydana getireceği sonuçların ise gelecekte olduğu bilgisi de tamamen insanoğlunun zaman algısı ile ilgilidir. Ayrıca “bilindiği kadarıyla” evrendeki foton gibi bir parçacığın dahi çıkabileceği en yüksek hız ışık hızıdır ve bu hız dahi belirli bir limite sahiptir. İnsanın bir cismi görmesi için cisme çarpan ışığın göze yansıması gerekmekte, “her ne kadar ışık hızı insan algısı için çok hızlı olsa da” bu da bir zaman almaktadır. Dolayısı ile insanoğlu için şuan deneyimlenen bir olay, görülen bir cisim dahi aslında geçmişte gerçekleşmiş; cismin de geçmişteki hali görülmektedir… Olay kavramı, olayların neden sonuç ilişkileri ve olayların zaman algısına bağlı olarak gerçekleşmesi yüzlerce yıl öncesinde dahi filozofların fikir yürüttüğü, modern çağda bilimin muazzam gelişimi sonucunda elde edilen yeni bilgilerle daha da kafa kurcalayan oldukça karmaşık bir konular haline gelmiştir.