Olumsuz düşünmemek ne kadar doğru?
Her kişisel gelişim kitabının ortaya attığı iddia ne olursa olsun olumlu düşüncenin peşinden koşmak olmuştur. Gerçektende bizde bunun doğruluğundan yanayız. Yani insanın kaygılar içerisinde, korkular içerisinde saplanıp kalmaması adına her zaman olumluya odaklanması gerektiğini açıklıyoruz. Kişisel gelişim kitapları da, eğer insan sürekli olumsuz düşünürse, hayal ve hedeflerini ortaya koyma konusunda başarı sağlayamaz kanısıdır. İnsanların olumsuz düşünmesinin sebepleri arasında beyin kimyalarının bozuk olması, çocukluklarında yaşadıkları bazı saplantılı durumlar, çevre, duygularını ifade edebilecek bir ortamda büyüyememe gibi durumlar sıralanır.
Eğer kişi olara sağlıklı bir çevrede yaşayamadıysanız, beyin sürekli olumsuzluklar düşünür ve bu da insanın hedeflerini gerçekleştirmede ya da, büyük hedefler kurmada ki düşüncesini, başarısını kısıtlar. Ancak ortaya atılan bu iddiada, şöyle bir durum asla yok. Plan yaparken en iyisini düşünün ama, olumsuzlukları dikkate almayın. Evet, eğer olumsuzlukları da hesap etmezseniz, yani düşünmezseniz, başarılı olamayabilirsiniz.
Bir bilim adamının yapmış olduğu araştırma bunu gösteriyor. Söz konusu bilim adamı, kişisel gelişim kitaplarında yer alan sürekli olumluyu düşün, olumsuzu boş ver düsturunun, insanları hayal kırıklığına uğrattığını düşünüyor. Çünkü sürekli olumluya odaklanan insan başarılı olmayınca, kendisini şansız hissediyor. Zengin kişilerde bu durumun çokça görüldüğünü söyledi. Halbuki fakir kesimler sürekli olumsuz düşünüyorlar ama mutlular. Hayatlarında asgari yaşam standardına alışmışlar. Zenginler ise her zaman en üstü düşünüyorlar ama elde edemeyince strese girebiliyorlar. Bu sözlerin sahibi Avrupalı bir bilim adamı. Ama sanırım kişisel gelişim kitaplarındaki olumsuz düşünme eylemini yanlış değerlendirmiş. İnsanın ikisi arasında yani olumsuz ve olumlu arasında denge kurmasını bilmesi lazım. Sadece en iyi odaklanmak ve en kötü durumu düşünüp eylem üretmemek, sürpriz sonuçlarda hayal kırıklığına uğranılmasını sağlayabilir. Halbuki iki tarafa da kapı aralamak ve her zaman çalışmak gerektiğini düşünmek, sonuçla ne olursa olsun deva edebilme gücünü verir.
Biliyorsunuz bizim değerlerimizde her zaman kendimizden daha aşağılarını düşünmek, şükür etmek için en ideal yol olarak bilinir.