Ortodoks nedir?
Bir Hıristiyan mezhebi olan Ortodoksluk, genel olarak Ortodoks Kilise olarak anılan ve Ekümenik grupların aldığı ortak kararlar ile yönetilen bir mezheptir. Mevcut Hıristiyan mezheplerinin en eskisi olan Ortodoks Kilisesi’nin Ekümenik oluşumundan kasıt, kiliseye bağlı olan tüm papazların bir araya gelerek oluşturduğu Ekümenik Konsey’in Hıristiyanlık ahlakı ile ilgili temel disiplinleri belirlemesidir ki, bu yapı Kanonik Sistem olarak da bilinir. Roma Katolik Kilisesi ve Protestan Kilisesi’nden sonra 300 milyona yakın cemaati ile en büyük üçüncü Hıristiyan mezheptir.
Doğu Ortodoksluğu olarak da anılan bu mezhebin yönetiminin başında İstanbul Fener Rum Patriği vardır ki, Eşitlerin Birincisi olarak da anılmaktadır. Ortodoks mezhebi, birçok farklı kilisenin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Yunanistan, Rusya, Bulgaristan, Ukrayna ve Gürcistan gibi Doğu Avrupa kiliselerinin yer aldığı bu yapıda ayrıca Kıbrıs, Suriye, Habeşistan gibi bazı Afrika ve Asya ülkelerinin kiliseleri de yer alır. Bu nedenle Ortodoks Kilisesi’nin her ülkede farklı bir yapılanma içinde olduğunu ancak Ekümenik Konsey tarafından alınan kararlar doğrultusunda faaliyetlerini sürdürdüğü söylenebilir.
Farklı ülkelerdeki kiliselerin başpiskoposları, kendilerine diğer piskoposlardan oluşan bir heyet seçer ve böylece ilgili ülkedeki Ortodoks Hıristiyanların dini lideri haline gelir. Ülkede bulunan kilisenin içinden çıkan bu başpiskopos, kendi oluşturduğu ekiple Hıristiyan inanışındaki temel hükümleri düzenler ve mezhep bünyesindeki insanlarla ilgilidir. Bu nedenle herhangi bir ülkenin başpiskoposunun farklı bir ülkeye müdahale hakkı yoktur. Yani ülkemizde yaşayan Ortodoks cemaati ile ilgili hüküm, Yunanistan ya da farklı bir ülkenin kilisesi tarafından verilemez.
Ortodoks mezhebine mensup olan piskoposlar, patriklerin Tanrı Sözcüsü olarak kabul etmediklerini söylemektir. Buna göre Ortodoksluk mezhebinde patriklerin de insan olmalarından dolayı yanılma paylarının olabileceğine, aksi düşünüldüğündeyse doğrudan Tanrı’nın varlığına şirk koşulmasının gerçekleşeceğine inanılmaktadır. Ortodoks Hıristiyanların diğer Hıristiyan mezhepleri ile ilgili temel görüş ayrılığıysa, “Kutsal Ruh” kavramından ileri gelmektedir.
Katolik Kilisesi Kutsal Ruh kavramına Baba ile Oğul arasından çıkan bir anlam yüklerken, Ortodoks Kilisesi Kutsal Ruh’un yalnızca Baba’dan çıktığına inanır. Bu fikir ayrılığı günümüzün değil, yüzlerce yıldır süre gelen bir tartışmanın konusu olmuştur ve bunun sonucunda kiliseler en sonunda birbirinden ayrılmıştır. 1054 yılında Roma Kilisesi Ayasofya’ya gönderdiği bir mektupla, Ortodoksluk ile artık herhangi bir bağının bulunmadığını beyan etmiştir.