Osmanlılar Kudüs’ü nasıl fethetti?

Kudüs, üç kutsal kitap tarafından kutsal kabul edilen tek yerdir. İslam hakimiyetine girdikten sonra, Gayr-i Müslimlerin din ve inançlarını serbest olarak yaşayabilmeleri için, kendilerine bazı imtiyazlar verilmiştir.
kudüsfethi
XVI. Yüzyılda en güçlü dönemlerini yaşayan Osmanlı Devleti hedef olarak da Batıyı seçmişti. Ancak Sultan II. Bayezid döneminde Safeviler tarafından körüklenen şiî propagandası Anadolu’da karışıklıklara neden olmuştur. Bundan dolayı Yavuz Sultan Selim ilk olarak Anadolu birliğini sağlamak için İran’daki Safevileri bertaraf etmeye karar verdi. Çaldıran zaferiyle amacına ulaşan Yavuz Sultan Selim yüzünü güneye çevirdi. Çünkü Mısır, Filistin ve Suriye’ye hakim olan Memlûklar, Safevî Sultan Şah İsmail ile işbirliği,ne gitmişlerdir. Bu iki devlet Osmanlı Devleti için büyük bir tehlike idi. Diğer yandan Memlûklar, Yavuz’un Suriye’yi istila etmesinden korkuyorlardı. Bundan dolayı Memlûk Sultan Kansuh Gûrî, Şah İsmail ile ittifak yaptı. Kansuh Gûrî nin bu ittifakı Yavuz’un işine yaradı . Sünni ve Şafiî Suriye halkı Yavuz Sultan Selim’in yanında yer aldı . Osmanlı Memlûk ilişkilerinin bozulmasının diğer bir nednei de Dulkadiroğullarının izlediği dış politikaydı . Çaldıran seferine katılmayı reddetmesi bardağı taşıran son damla oldu. Bunun üzerine YavuzSultan Selim Dulkadiroğullar beyliğine son verdi.

Osmanlı ordusu ilk olarak Kuzey Suriye’ye girdi. Kansuh Gûrî yanında Halife III. Mütevekkil Alâllah olduğu halde, Halep’ten hareketle Merc-i Dâbık’a geldi. 24 Ağustos 1516 tarihinde burada yapılan savaşta, Memlûklar büyük bir bozguna uğradı. Yavuz Sultan Selim, bu zafer sonrası Halep te büyük bir coşkuyla karşılandı. Ulu Cami’de okunan hutbede hatip Osmanlı Sultanının Hadimû l- Haremeyn unvan ile vasıflandırdı. Yavuz, Halep ten sonra Şam üzerine yürüdü ve kolaylıkla burayı da ele geçirdi. Yavuz’un hedefi Mısır’dı. Ancak başta Kudüs olmak üzere Filistin’in önemli şehirleri Memlûklu idarecilerin hakimiyetinde bulunuyordu. Bunun için Yavuz Sultan SelimVezir-i âzam Sinan Paşayı görevlendirdi. Sina Paşa Safed, Aclun, Nablus, Gazze ve Kudüs ü fethetti. Yavuz ise bu sırada Şam’dan Kudüs’e geldi.

Kutsal şehir Kudüs’ün Osmanlılar n eline geçiş tarihi gün olarak tam olarak belli değildir. Ancak Yavuz Sultan Selim, 31 Aralık 1516 günü şehre gelmiştir. Şehrin Osmanlı yönetimine geçişi hakkında kaynaklarda birbirinden farklı bilgiler yer almaktadır. Bazı kaynaklar, şehrin kendi isteğiyle Osmanlı yönetimine geçtiğini belirtmektedirler. Ancak bu ihtimal son derece zayıf görülmektedir. Yavuz, 3 Aralık’ta devlet ileri gelenleriyle beraber Kudüs’e geldi . Yavuz’un şehre gelişi sırasında Kudüs’ün bütün ruhanîleri padişahı şehrin dışında büyük bir tâzimle karşıladılar. Yavuz, şehrin tam karşısında otağını kurdurttu. Padişah akşam namazını Mescid-i Aksa’da kıldı. Daha sonra şehri gezer, Kudüs halkına ihsanlarda bulunur. 1 Ocak 1517 tarihinde Kudüs’ten ayrılır.

Osmanlılarla birlikte bu topraklarda kesintisiz 401 yıl süren Türk-İslam medeniyeti buraya barışı getirmiştir. Devlet-i Âli Osman’ın burada sağladığı barış ve güven atmosferi bugün yerini kaos ve kargaşaya bırakmasına rağmen burada yaşayanlar hala Osmanlı adaletini aramaktadır. Osmanlılar vakıflar kanalıyla eski dönemlerden kalmış olan tarihi eserleri sürekli tamir ederek ayakta tuttular.

Osmanlı Devleti burada hakimiyeti boyunca ırk, dil, din ayrımı gözetmeksizin adaletli bir politika sürdürdü. Padişahlar bu kutsal şehrin üç ilahi dine göre kutsal olduğunu göz önünde bulundurmuş, hakimiyetleri altında bulunan insanlara saygı ve şefkatlerinin bir göstergesi olarak, Kudüs’ün Şam kapısında kale duvarındaki kitabeye “Allah’tan başka İlah yoktur ve Hz. İbrahim de O’nun dostudur” ifadesini yazdırmışlar. Kanuni Sultan Süleyman’ın Kudüs’e 40 milyon akçe, vakfederek burayı bayındır hale getirdi. Osmanlı hakimiyetinden sonra bölgedeki diğer şehirler gibi Kudüs’te bir türlü huzuru yakalayamamıştır.

Bir Cevap Yazın