Pamukkale neresidir?
Denizli’nin Ege Bölgesi’nde kalan kısmında ve il merkezinin kuzeyinde yer alan turistik bir ilçemizdir. Pamukkale gerek doğal güzellikleri gerekse tarihsel kalıntıları ile ülkemizin dünya çapında ün yapmış olan yörelerinden biridir.
Pamukkale, Küçük Çökelez Dağı’nın Çürüksu Vadisi’ne doğru alçalmakta olan yamaçlarında deniz yüzeyinden yaklaşık 400 metre yükseklikte olup yaklaşık olarak 900 bin metrekarelik bir alana yayılmıştır. Bu yöreye, pamuk yığınlarını anımsatan traverten veya pamuktaşı taraçalarının bembeyaz görünümü nedeni ile Pamukkale adı verilmiştir. Pamukkale’nin beyazlığının kaynağı bu düzlükte bulunan fay (kırık) çizgileri boyunca sıcak maden sularının yeryüzünde değişime uğramasıdır. Sıcaklığı yaklaşık olarak 35 Ċ olan ve kireçtaşı içeren bu maden suları yeryüzüne çıktıktan sonra bileşiminde bulunan karbondioksit gazının uçması ve kirecin bir bölümünün de çökelmesi sonucunda travertenler meydana gelmektedir. Bu oluşumun çok uzun zamandan beri sürmesi nedeni ile ortaya çıkan ve üst üste yığılmış pamuklar gibi görülmekte olan travertenler son derece geniş bir alanı kapsamaktadırlar.
Havuz şeklinde çanaklar ve birçok taraça arasında saçaklar meydana getiren bu eşsiz görünümlü oluşumun varlığı, sıcak madensuyu akımının azalmadan sürmesine bağlıdır. Ancak son zamanlarda kurulan turistik otellerin buradaki kaynaklardan çıkan maden sularından bir kısmını kanallar vasıtası ile havuzlarına aktarmaları nedeniyle maden suyu ile yeteri kadar beslenemeyen Pamukkale travertenlerinde sararma ve karamalar meydana gelmiştir. Çanak şeklindeki traverten havuzlarında gezinmenin de renk değişiminde etkili olduğu ileri sürülmektedir. Bir doğa harikası olan Pamukkale’nin korunması için 1990 yılında bilimsel düzeyde ve uluslar arası çapta bir toplantı tertip edilmiştir.
Burada çıkmakta olan sıcak su maden sularının tedavi edici bir çok özelliği bulunmaktadır. Efsaneye göre bu suların şifalı olduğunun anlaşılması çirkin olan bir çoban kızı yüzündendir. Çoban kızı çirkinliğinden bıkarak canına kıymak için kendisini attığı bu sulardan güzeller güzeline dönüşerek çıkmıştır. Efsane bir tarafa bu sular kalp ve damar hastalılarına, romatizmaya, tansiyon yüksekliğine, ılık olarak içildiği zaman spazmlı midelere iyi gelmektedir. Ayrıca böbrek kum ve taşlarında, idrar yolu iltihaplanmalarında çok etkili olduğu bilinmektedir.
Denizli ilimizin şehir merkezine 19 km uzaklıkta bulunan Pamukkale’yi her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turist gezmektedir. Çevresinde birçok konaklama ve hizmet tesisi kurulmuş olan Pamukkale, yakınındaki Hierapolis ilkçağ kenti ve kaplıcaları ile herkesin dikkatini çekmiştir.
Hierapolis’in Bergama Kralı II. Eumenes tarafından M.Ö 190 yılında kurulduğu tahmin edilmektedir. Pamukkale travertenleri yakınında kurulmuş olan Hierapolis, dinsel törenler düzenlenen kutsa bir kentti. Roma İmparatorluğu döneminde M.S 1. Asırda yeniden yapılan kentten günümüze ulaşan başlıca kalıntılar, sütunlu iki cadde, tiyatro, hamam, bazilika, tümülüs, lahit ve ev tipi mezarlardan meydana gelen nekropoldür. 1334 yılında oluşan şiddetli bir depremle yıkıldığında terk edilen Hierapolis kentinde yapılmış olan kazı ve araştırmalarda elde edilen buluntular, müze haline getirilen hamamda sergilenmektedir.
Pamukkale travertenlerini meydana getiren maden suları Hierapolis kenti kalıntıları çevresinde yeryüzüne çıkmaktadır. Kent kalıntıları arasında yer alan hamam, bu şifalı sulardan Roma döneminden beri faydalanıldığını göstermektedir.
Pamukkale’nin yer aldığı düzlüğün kuzey batı uzantısı üstündeki Karahayıt köyü yakınında renk renk traverten oluşumlarına rastlanmaktadır. Bu travertenler Pamukkale’ya yaklaşık 5 km uzaklıktadır.