Paskalya adasının gizemi nedir?
Büyük Okyanus’ta yer alan Paskalya adası küçük ama dünyada çok ünlü olan bir adadır. Adada var olan dev insan heykellerinin neden ve kim tarafından yapıldığı uzun zaman bilinmezliğini korudu. Denize bakan yamaçlarda tonlarca ağırlıkta insan heykelleri yıllarca denizi seyreder şekilde dizilmiş ve bizlerde merak uyandırmaya devam etmiştir.
En son yapılan bilimsel araştırmalar ile 10. Yüzyıl ve 16. Yüzyılda yapıldıkları ortaya çıkarıldı. Şili’ye bağlı olan Paskalya adası, Güney Amerika’nın 3 bin metre açığında bulunmaktadır. Polinezya’lıların adaya 300 ‘lü yıllarda geldiği tahmin ediliyor. Son derece özgün bir sanat anlayışı geliştiren bu topluluk, sonraki yüzyıllarda ‘’Ahu’’ adı verilen taş platformlar ve büyüklüğü 10 m. yi aşan , tonlarca ağırlıkta taş insan heykelleri yapmıştır. Bunların hepsi adanın volkanik taşlarından oyulmuştu. Bu ağırlıkta olan taşların nasıl hareket ettirildiği halen gizemini korumaktadır. Ayrıca adada ‘’Rongorongo’’ adı verilen , ahşap levhalar işlenen şematik harflerden oluşan bir yazı sistemi kullanılıyordu. Medeniyet olarak ilerleyen bu toplumun kendi yazı dilinin olması kültüre değer verildiğini göstermektedir. Hollandalı denizci Jacop Roggeveren, 1722 yılında adaya ilk ayak basan Avrupalı denizci olmuş, buraya paskalya günü geldiğinden adaya paskalya adası denmiştir. Ada halkı 19. Yüzyılda köle tüccarlarının hedefi olarak sayıca çok azalmıştır. Paskalya adasının yaklaşık 4 bin kişi olan nufusunun yarısı halen yerlilerdir fakat geleneklerin hepsi unutulmuş durumdadır. Şili hükümeti adayı halen Rapai Nui adı ile milli park statüsünde halen korumaktadır. Rapai Nui, adanın yerlileri arasındaki orijinal ismidir. Paskalya adası ayrıca 1995 yılından bu yana UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer almaktadır.