Pirinç nerede ve nasıl yetişir?
Dünya üzerine mısır ve buğday ile birlikle en çok yetiştirilen tarım ürünleri arasında yer alan pirinç, ülkemizin de aralarında yer aldığı pirinç üreticisi ülkelerin milyonlarca tonluk ihracatıyla dünyanın dört bir yanına dağıtılır ve “milyarlarca” insan tarafından düzenli olarak tüketilir. Uzakdoğu’nun vazgeçilmez besin kaynağı olan ve Avrupalıların “Risotto” olarak tükettiği pirinç, ülkemizde ise her evde belki de haftada birkaç defa pişirilen pilav olarak yenir. Dünya nüfusunun neredeyse yarısının beslenmesinde büyük öneme sahip olan pirinç, bu ihtiyacı karşılamak için yerine konabilecek herhangi bir alternatifi olmayan temel gıda maddesidir. Bu kadar önemi olan pirincin yetiştirilmesi ise oldukça zor ve emek gerektirdiği gibi aynı zaman su ihtiyacı sebebiyle ekim alanı kısıtlıdır. Buğdaygiller familyasının üyesi olan yani tahıl olarak isimlendirilen diğer tarım ürünleri arasında pirinç, yetiştirmek için en çok su gereken bitkidir. Bu nedenle dünyanın dört bir yanında vadi tabanları ve akarsu kenarlarında yetiştirilmektedir.
- Ülkemizde pirinç yetiştiriciliği
Trakya ve Karadeniz başta olmak üzere ülkemizde yaklaşık olarak yılda 400-500 bin ton pirinç üretilmekte ancak ne yazık ki artık bir tarım ülkesi olmaktan giderek uzaklaşan ülkemiz yılda yaklaşık olarak 150-200 bin ton pirinci de ithal etmektedir. Kastamonu da ülkemizin en önemli pirinç merkezlerinden biridir. Karadeniz’de özellikle Batı bölümleri, Marmara’da Ergene, Edirne’nin Meriç ile Ergene nehrine kıyı olan neredeyse her bölgesinde pirinç yetiştirilmektedir. Ülkemizin pirinç ihtiyacının önemli bir miktarını karşılayan bu bölgeler dışında; Adana, Çorum, Samsun ve Diyarbakır’da da pirinç yetiştiriciliği gelişerek devam etmektedir.
Toprak seçen bir bitki olmayan pirinç birçok farklı toprak tipinde yetiştirilebilir ancak su konusunda aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Üretimde kullanılan suyun kalitesi doğrudan nihai ürünün de kalitesini belirlemektedir. Ayrıca diğer hububatlar yani tahıllar arasında su ihtiyacı en fazla olan pirinç, suya olan bu yoğun gereksinim sebebiyle genellikle akarsu kenarlarında yetiştirilir. PH oranı 5.5 ile 7.5 arasında olan neredeyse tüm toprak tiplerin, “su gereksinimi karşılandığı sürece” pirinç yetiştirilmesi mümkündür. Pirinç yetiştiriciliğini en zor yanlarından biri ise, ekim alanlarının sürekli olarak revize edilmesi gerekmesidir. Zira üst üste aynı alanda pirinç ekilmesi halinde elde edilen ürünün kalitesi ve miktarı önemli oranda düşmektedir. Zira bu sebeple 2-3 yıl ekim yapıldıktan sonra toprağın dinlendirilmesi için genellikle yem bitkileri dikilir ve bir yıl boyunca toprak pirinç ekilmeden dinlendirilir.
Ekim öncesinde üreticiler tohumları birkaç gün öncesinden suyun içine yatırır. Ön çimlenmenin gerçekleşmesi esnasında dahi pirincin hastalık kapma ihtimali bulunduğundan, yanık gibi problemler için titizlikle önlem alınması gerekir. 18-35 derece arasındaki her sıcaklıkta çimlenme ve fide ekimi yapılabilmektedir. Ancak suyun sıcaklığının büyük öneme sahip olması, 12 derecelik ideal su sıcaklığının sağlanmasını gerektirmektedir. Ülkemizde genellikle Nisan sonu Mayıs başı gibi ekim alanlarındaki su sıcaklığı 12 dereceye gelmektedir. Pirinç ekimi; eski yöntem elle, mibzerle ya da fideleme yöntemiyle yapılabilir. Tüm bu sürecin ardından nem oranına göre çeltik toplanır ve pirinç olmak üzere işleme alınır.