Pırlanta nasıl anlaşılır?
Pırlanta tek taş bir yüzük her kadının hayallerini süslüyor olsa da, satın alınan bu değerli yüzüğün sahte olması ciddi bir hayal kırıklığı yaşanması ve ciddi bir meblağın da sokağa atılmasına sebep olur. Pırlanta yüzük, kolye ya da küpe gibi özel takıların gerçekliğinde şüphe ediliyorsa “sertika verebilen” bir ekspere danışmak şüphesiz en doğru yol olacaktır. Birçok insan için oldukça ciddi bir meblağ demek olan pırlanta takıların gerçekliğinden emin olmak için bireysel olarak da uygulanabilecek birkaç yöntem vardır. Herhangi bir pırlanta ürünü satın almayı düşünenlerin ilk adımdan sahtekarlıkları önlemek için pırlantanın sertifika bilgilerini sorması, sorunun oluşmadan önlenmesini sağlayacak en mantıklı tavır olacaktır. HRD ya da GIA olarak bilinen ve uluslararası mecrada kabul gören sertifikalar, pırlantanın da gerçekliğinin ispatıdır. Şüpheye düşülmesi halinde bir pırlanta eksperine danışmak en uygun çözümdür ancak başvurulan eksperin “profesyonel bir organizasyonun üyesi olmasına” dikkat edilmesi de oldukça önemlidir.
İşini gerçekten de dürüst bir şekilde yapan kuyumcular bir kenara dursun, sahte pırlantalar ile rant peşinde koşan kişilere gidilmesi ve üstelik bir de bu kişilerden pırlanta eksperi tavsiyesi istenmesi, danışıklı bir dövüşün tam ortasına düşülmesine sebep olabilir. Bu tür kişiler zaten bağlantılı olduğu bağımsız eksperleri önererek, bu kişinin sahte olan pırlantayı gerçekmiş gibi onay vermesini sağlayabilir. Bu tür dolandırıcılık tuzaklarına düşmemek için gidilen eksperin mutlaka profesyonel bir organizasyona mensup olmasına dikkat edilmelidir. Yüksek bir kırılma katsayısına sahip olan yani içinden geçen ışığı çok fazla büken pırlantalar, bu sayede bilinen parlak yüzeylere sahip olur. Sahte pırlantaların parlaklığı kendilerini ele verir. Zira kuvars ya da cam gibi maddelerden yapılan sahte pırlantalarda bu yüksek kırılma katsayısı olmadığından ışık içlerinden doğrudan geçmekte ve gerçek pırlantada olan pırıltılı görünüm de oluşmamaktadır.
Gerçek bir pırlantayı anlamanın en kolay yollarından biri de, taşı ya da tek taş yüzüğü ters çevirerek bir dergi ya da gazetenin üzerine koymaktır. Işığın yüksek oranda kırılmasını sağlayan gerçek bir pırlanta, dergi ya da gazete üzerine ters olarak konduğunda ve arka yüzeyden bakıldığında yazıların okunamamasına neden olur. Bu şekilde taşı ya da yüzüğü ters çevirerek arka plandaki harfleri net bir şekilde okuyabiliyorsanız, %100 olmasa da büyük ihtimalle pırlanta sahte demektir. Ancak unutulmamasında yarar var ki, “bazen gerçek pırlantalarda özel kesim teknikleri uygulanmakta ve bu da taşın ters çevrilerek arka plana bakılması halinde yazıların okunabilmesine neden olur”. Bu durum nadir de olsa mümkün olabildiğinden, eksper olmayan bir kişinin bu yöntemle bir pırlantanın %100 sahte olduğunu söylemesi mümkün değildir. Ancak yine de bu yöntem, büyük ihtimalle bir fikir verecek ya da en azından şüphe duyulmasına yeterli olacak geçerli bir neden oluşturacaktır.