Pırlanta nedir?
Pırlanta, elmasın işlenmiş haline verilen isim ve 1919 yılında Marcel Tolkowsky tarafından yapılan elmas kesimine verilen addır. Bu kesim şeklinde ışık, taşın içinde kırılır ve olağanüstü bir parlaklıkla geri yansır. 57 yüzeyli yuvarlak olarak yapılan kesim türü, en çok kullanılan kesim türüdür. Ayrıca, damla, markiz, prenses, oval, kalp, baget ve oktagon olarak fantezi tabir edilen kesim şekilleri de mevcuttur.
Her elmas ( kesilmiş haliyle pırlanta ), çok eski tarihlerde, yani milyarlarca yıl önce oluşmuştur. Bilinen en eski taş 3,2 milyar, en genç olanı ise 900 milyon yaşındadır. Elmaslar, gökyüzündeki yıldızların bazılarından bile daha eskilere dayanmaktadır. Bu tarih öncesi element günümüzde ölümsüz ve çok değerli bir mücevher halini almıştır. Çok sert olan elmas, kendi cinsinden olmayan hiçbir madde ve araçla kesilemez, yani bir elması yalnızca diğer bir elmasla kesebilirsiniz. Elmas ile pırlanta –arasındaki fark birçok kimse tarafından bilinmemektedir. Oysa, her ikisi de aynı taştır ve sadece kesim türleri farklıdır. Sanılanın tersine pırlanta, elmastan daha pahalı ve değerlidir. Elmasın kesilmesiyle elde edilen pırlantanın değeri doğada ne kadar az ve nadir bulunduğu ile ilgilidir. Fiyatı ise rengine, berraklığına, karatına ve kesimine göre belirlenir. Dışarıdan bakıldığında hiçbir fark yokmuş gibi gelse de, bir pırlanta diğeri ile aynı özellikleri taşımaz. Genelde pırlanta ne kadar renksiz ve berraksa o kadar değerlidir. Pırlanta üzerinde yapılan tek işlem kesimidir. Yapılan kesim ve kullanılan teknoloji sayesinde göz kamaştıran bir parlaklığa kavuşur.
Özel ve unutulmaması gereken anların vazgeçilmez unsuru haline gelen pırlanta, her dönem insanların arzu ettiği bir mücevher olma özelliğini korumaktadır.