Pisagor kimdir?
“Sayıların Babası” olarak tanınan ünlü filozof ve matematikçi Pisagor Yunanistan’da, Ege Denizi’nde, Dilek Yarımadası’nın karşısında bulunan Sisam Adası’nda dünyaya gelmiştir. Babası yüzük taşı yapımcısı olan Mnesarkhos’tur. İlk eğitimini Sisam Adası’nda alan Pisagor ticaret için babasıyla birlikte farklı şehirlere gitmiştir. Ünlü filozof Tales’in öğrencisi olmuştur. Tales, Pisagor’un daha iyi gelişmesi için Mısır’a gitmesini önermiştir. Çünkü Mısır, matematikte dönemin en önemli ülkesiydi. Ülkesinden ayrılarak Mısır’a giden Pisagor Mısır dilini öğrenmiştir.
Daha sonra doğduğu yer olan Sisam adasına geri döndüğü zaman vatanının tiran Polykrates’in baskısı altında olduğunu görünce İtalya’nın güneyindeki bir Yunan şehri olan Kroton’a göç etmiştir. Kroton’da efsanevi şarkıcı Orpheus’un kurmuş olduğu Orfeusçuluğun etkisinde gizli bir dinsel topluluk kurmuştur. Topluluktakiler kendilerini matematikçiler (mathematikhoi) olarak isimlendirmişlerdir. Bunlar okulda yaşıyor ve kişisel hiçbir şeye sahip olmuyorlardı. Ruh Göçü öğretisi etkisi altında et yemiyorlardı. Komşu bölgelerde bulunan öğrencilerin okula katılmalarına izin veriyorlardı. Bu öğrenciler dinleyiciler olarak adlandırılıyordu. Matematikçilerin aksine dinleyicilerin et yemelerine ve kendi eşyalarına sahip olmalarına izin veriliyordu.
Pisagor ve yetiştirtirmiş olduğu öğrenciler, var olan her şeyin matematikle ilgili olduğuna, sayıların kesinlikle gerçek olduğuna, matematiği kullanarak her şeyin tahmin edilebilir ve ölçülür bir duruma geleceğini iddia etmişlerdir.
Pisagor, filozof olarak kabul edilen ilk insandır. Düşündüklerini yazıya dökmediğinden dolayı Pisagor hakkında sahip olduğumuz fikirler sadece yetiştirdiği öğrencilerin yazdıklarından ibarettir. Bundan dolayı Pisagor’un yazdığı iddia edilen birçok eser yetiştirdiği öğrenciler tarafından yazılmış olabilir.
Pisagor, kadınların bir eşya gibi görüldüğü ve işlerinin yalnızca evi yönetmek olduğu bir dönemde onların toplulukta eşit şekilde çalışmalarına izin vermiştir. Orfeusçu tapımın bir üyesi olan Brontinus’un kızı ve Pisagor’un eşi olan Theano da bir matematikçiydi.
M.Ö.589 yılında Pisagor İtalya’nın Crotona kentine göç etmiştir. Burada, birlikte bir okul açmıştır. Pisagor, burada soylu gençleri “Dinleyiciler” ve “Matematikçiler” olarak iki sınıfa ayırmıştır. Sınıf sisteminin egemen olduğu bu okula başlayanlar “Dinleyici” olarak başlıyor, burada başarılı olanlar “Matematikçi” oluyordu.
Pisagor, sabah yıldızı ile akşam yıldızının aynı yıldız olduğunu iddia eden ilk Yunanlıdır. Ondan sonra bu yıldız uzun yıllar boyunca Afrodit olarak adlandırılmıştır. Bugün ise bu yıldız Venüs gezegeni olarak bilinmektedir.
Pisagor okulunun kendine has ilgi alanları ve müfredatı bulunuyordu. Pisagor, yalnızca kendisine ait anlayışa göre bir eğitim düzeni ve sistemi kurmuştur. Pisagor’un anlayışı ve düşünceleri sayılar ve matematik ile buluşunca, evreni yalnızca matematikle açıklama düşüncesi yani Pisagorculuk ortaya çıkmıştır.
Pisagor’un matematikten sonra astronomi, fizik, felsefe ve müzikte getirmek istediği yenilikçi harekete karşı olan siyasi gruplar, halkı Pisagor’a karşı kışkırtarak açılan okulu kundaklamışlardır. Pisagor ve öğrencileri bu yangın sırasında hayatlarını kaybetmişlerdir. Bu kundaklama bilime vurulan çok önemli darbelerden biri olmuştur.
Pisagor’un bilim ve sanata katkıları şunlardır:
1. Matematik ve astronomiye çok büyük katkıları olmuştur.
2. Ürettiği bağıntıya Pisagor bağıntısına kendi adını vermiştir.
3. Pisagor, Pisagor teoremi ile irrasyonel sayıları bulmuştur.
4. Müziğin matematiksel oranlara indirgenebileceğini ortaya koymuş ve aynı zamanda diatonik skalayı keşfetmiştir.
5. Günümüzde bazı bilim adamlarının çok sıcak baktığı “kürelerin müziği” adıyla bilinen “kürelerin armonisi” önermesi Pisagor’a aittir.
6. Müzikle tedavi çalışmalarıyla tıbba ciddi anlamda katkıda bulunmuştur.
7. Bir iddiaya göre, Dünya’nın yuvarlak olduğunu ve ikili bir hareket içinde olduğunu biliyordu ve bunları sadece inisiyelerine açıklamıştı ki, bu açıklamaları, ezoterik doktrin yoluyla nesilden nesile aktarılarak bu bilgilerin kabulünde rol oynamıştır.
8. (3,4,5) ve (5,12,13)özel üçgenlerini bulmuştur.
9. Çarpım tablosunu ilk olarak Pisagor kullanmıştır.