Polipler kısırlık yapar mı?
Vücudun içindeki pek çok organda meydana gelen polipler, boyutları genellikle birkaç santimetreye kadar büyüyen iyi huylu oluşumlar olarak kabul edilmektedir. Rahmin içinde meydana gelen poliplerde endometrial polip, rahim ağzında meydana gelenler ise servikal polip olarak adlandırılır. Bunlar rahmin içinde ya da rahim ağzında et beni gibi oluşumlar şeklinde olur. Oluştukları yerde tek başına olabilecekleri gibi, burada birden fazla sayıda polip bir arada olabilir.
Polipler rahimde genellikle belirti vermeden oluşur. Tanı koyulması genellikle tesadüf eseri yapılacak jinekolojik muayenede olur. Bazı kadınlarda adet kanamalarının olduğu dönemde, kanamanın uzun sürmesi ve pıhtılı olması halinde poliplerin olduğu düşünülür. Bunun dışında adet döneminin dışında meydana gelen kanamaların varlığında da, poliplerin olduğu düşünülmelidir. Bazı kadınlarda rahim içinde olan konumuna göre, rahimde embriyonun tutunmasına engel olup kısırlık etkisi gösterebilirler.
Rahim ağzında olan polipler kısırlık nedeni olur mu?
Rahim ağzında meydana gelmiş olan polipler genellikle birkaç milimetre boyunda olduğu için, genellikle kısırlıkla bağdaştırılmaz. Kısırlıkla ilgili olanlar ise, rahim içinde olan endometrial poliplerdir. Rahim ağzında olan polipler sadece rahme doğru uzanan kanalda oluşursa, spermlerin buradan geçmesine engel olabilir. Böyle bir durum ise, genellikle çok nadir gelişmektedir.
Poliplerin teşhisi nasıl yapılır?
Poliplerin tanısı için genellikle ultrasondan faydalanılır. Ultrason muayenesi yapılırken rahim iç dokusunu sarmış olan dokuda düzensiz ve kalın bir oluşum izlenmesi halinde, polip olduğu şüphesi meydana gelir. Bunun tespit edilebilmesi için, SGH denen yöntemle genellikle kesin tanı koyulabilir. Bu tanı yönteminde rahim ağzından girilen kataterle, rahim iç kısmına serum verilir. Bu serum rahim iç dokusunun genişlemesini sağlamaktadır. Böylece içeride olan poliplerin izlenmesi daha kolay hale gelir. Bu yöntem başarılı olmazsa, histeroskopi yardımıyla kesin tanı konulabilir.
Rahim içinde olan endometrial polipler gebe kalmayı engeller mi?
Bu türdeki polipler kısırlık sorunu olanlarda yaklaşık % 10 unda etkili olmaktadır. Bunlar genellikle kanamaya neden olmadığı için, fark edilmez. Bir kısmı kısırlık sebebini araştırmaya yönelik uygulanan (SİS) sulu ultrason ve histeroskopi gibi tetkiklerin sonucunda tespit edilebilir. Rahim içinde gelişmiş poliplerle kısırlık arasında net bir ilişki saptanmasa da, bu konuda bazı görüşler kabul edilir.
- Boyu 2 cm den küçük olan endometrial polipler, gebeliğin oluşmasına engel olmaz. Bu polipler kısırlık nedeni olmadığı gibi, gebelikte düşük yapmaya da sebep olmaz. Ancak bu konuda henüz net bir şekilde belirlenmemiştir. Bu poliplerin kısırlık tedavisinden önce ya da gebelikten önce cerrahi olarak alınmaları şart değildir. Ancak tüp bebek tedavisi uygulanmadan önce farkına varılan polipler histeroskopik yolla çıkarılır.
- Boyu 4-5 cm olan endometrial poliplerde, rahim iç tabakasında inflamasyona sebep olarak, burada gebeliğin yerleşmesine engel olabilirler ya da gebeliğin meydana gelmesinin ardından düşüğe neden olabilirler. Bu nedenle poliplerin cerrahi olarak çıkarılması gerekmektedir.
- Bu konuda yapılmış araştırmaların sonucunda poliplerin çıkarılmasının tüp bebek tedavisindeki başarıyı etkilemediği sonucuna varılmıştır.
- Kısırlık tespit edilmiş olan kişilerde polip tanısı yapıldıysa, aşılama tedavisi ve tüp bebekten önce bunun histeroskopik yöntemle alınması tavsiye edilmektedir.
Poliplerin tedavisi nasıl yapılmaktadır?
Boyutları çok küçük olan poliplerin ve herhangi bir belirti vermeyen, kısırlık etkisi yaratmayan poliplerin tedavisinde, progesteron tedavisi uygulanmaktadır. Ancak poliplerin tedavisi için genellikle cerrahi yöntemler tercih edilir. Bu yöntemler poliplerin yok edilmesinde daha başarılı sonuçlar vermektedir. Tedavi için kullanılan histeroskopi ile polipler yerinden kesilerek çıkarılmaktadır. Bu şekilde tedavi edilmiş olan hastalar aynı günde taburcu edilebilir. Bunların kansere dönüşme olasılığı oldukça düşük olmasına rağmen, yine de alındıktan sonra patolojik incelemeye tabi tutulmaktadır. Bunun sonucuna göre hastada bir değerlendirme yapılır.