Propolis nedir?

Propolis arıların bitkilerin filiz ve tomurcuklarından topladığı, kovan giriş deliğine, çatlak ve kırıkları kapattığı, antioksidan, antiviral, antibakteriyal, antifungal, antiparazitik özelliklere sahip yapışkan ve reçinemsi bir maddedir. Arılar bitkilerden topladığı reçinemsi maddeyi arka ayakları ile kovana taşırlar. Arılar propolisi meşe, kayın, kavak, okaliptus ağaçları ve çeşitli çalılıklardan toplarlar. Arının arka bacağında taşıdığı propolis kovanda ancak diğer arıların yardımı ile boşaltılabilir. Arılar propolisi daha çok kovanda dip tahtası, çerçeve kenarları ve giriş deliği arkasında biriktirirler.
propolis
Propoliste 300’den fazla bileşik vardır. İçeriği toplandığı arı kovanlarının konuşlandığı coğrafyaya, iklime ve toplandığı zamana göre değişmektedir. Propolisin rengi sarıdan kahverengiye kadar değişebilir. Arılar bu reçinemsi maddeyi ağaçlardan toplayarak kovanlarına getirirler ve genellikle peteklerinin ağzını kapatmak için kullanırlar. Kovanda oluşan hasarları da propolisle onarırlar. Propolis basit bir mumsu madde olmayıp aktif bileşenler içermektedir. Çok kuvvetli mikrop öldürücüler ve antioksidanlar ile hem peteği korur, hem balı ve hem de insanları korur.

Propolis ile ilgili yapılan çalışmalarla bu ürünün birçok antimikrobiyal özellikler taşıdığı ispatlanmıştır. Rengi bitki türüne bağlı olarak renk sarıdan koyu kahveye kadar değişir. Propolis 60-70 0C de sıvı, 25-45 C’de yumuşak ve yapışkan, 15 C altında ise katı ve kırılgandır. Propolis etanol, glycol ve suda belirli oranlarda çözünür. Anti bakteriyal komponentler genel olarak alkol ve suda çözülürler. Propolis sıvı, pomad, tablet, sprey, saf katı, propolisli sabun, propolisli şeker vb. gibi birçok şekil ve formulasyonlarda pazarlanmaktadır.

Propolisin içeriğinde, flavonlar ve flavonoidler, terpenler ve terpenoidler, aromatik asit ve esterleri, alifatik asit ve esterleri, amino asitler, alkoller, aldehitler, kalkonlar, ketonlar ve hidrokarbonlar bulunmaktadır.

Yapılan çalışmalarda düzenli olarak propolis kullanılması durumunda sindirim, solunum ve dolaşım sistemindeki hastalık etmenlerini yok ettiği, internal toksinleri vücuttan attığı saptanmıştır. Sentetik antibiyotiklerin aksine propolisin uzun süre kullanımı zararlı bakterilerde direnç oluşturmamakta, yararlı bakterileri de olumsuz olarak etkilememektedir. Bundan dolayı propolis ender bulunan geniş spektrumlu antibiyotik olarak kabul edilmektedir.

Propolisin içinde insan sağlığı için çok önemli olan vitaminler, mineral ve elementler bulunur. B1, B2, C ve E vitaminleri, bakır, kalsiyum, aliminyum, stronsiyum, vanadyum elementleri bunların başlıcalarıdır. Ayrıca Vanilin, Myristik Asit, Acacetin, Benzoik Asit, Benzil Alkol, Cafeik Asit, Sinamik Asit, Kampheride İzovanilini gibi birçok kimyevi bileşikler de bulunur.

Propolis kan pulcuklarının ve beyaz kürelerin konglomerasyonunu azaltmakta, damar sertliğini önlemekte, trombosisi önlemekte, kan dolaşımını düzenlemekte, kan şekerini azaltmakta, lipit ve kolesterolü azaltmakta, kanı temizlemektedir. Propolisteki flavonoidler ve terpenler son derece kuvvetli antioksidan ve antisenilitik etkilere sahiptir. Unutkanlığa ve beyin damarları kireçlenmesine iyi geldiği belirtilmektedir. Propolisin antioksidan etkisinin BHT’den 2 kat daha fazla olduğu belirtilmektedir. Sürekli kullanımı lipitlerin peruksidasyonunu ve melanin sedimentasyonunu önlemekte, vücut aktivesini artırmakta ve yaşlanmayı geciktirmektedir.

Yapılan klinik çalışmalar propolisin beriberi, shingles, comedo, zosfer psorias, deri ülserine karşı son derece etkili olduğunu göstermiştir. Propolis mide ülseri, ağız yaraları, diş ağrısı, periodonditis, rhinitis, nefrit, idrar yolları enfeksiyonu, polypus, influenza, diare, malignant tümör ve diğer bir çok hastalıkta da başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.

Bir Cevap Yazın