Prospektüs nedir?
Her insanın doktora gitmesiyle başlayan prospektüs karmaşası, hekimin hastalığa tanı koyması ve tedavi için gereken ilaçları belirlemesi ile devam eder ve son aşamada hekim tarafından yazılan ilaçların eczaneden alınması ile tamamlanır. Eve gelindiğinde açılan ilaç kutusunun içinden çıkan “prospektüs”, insanlar için minicik puntolar ile yazılmış ve defalarca okunsa dahi herhangi bir şey anlaşılması mümkün olmayan “kelime gruplarıdır”. Prospektüslerin herhangi bir şey anlatmadığını ve anlamlı bir bütün oluşmadığı için “yazı olarak tanımlanmak yerine kelime grupları şeklinde görülmesi”, bu ilaç tanıtım yazılarının çok ağır ve tıbbi dil içermesidir. Fransızca “prospectus” kelimesinin Türkçeye geçmesi ile oluşan prospektüs tabiri, tanıtım manasına gelmektedir. Ancak bu aşamada ortaya çıkan tezat ise, kelimenin manasının “tanıtmak” olmasına karşın işlevsel olarak bakıldığında prospektüsün hiçbir şeyi tanıtamamasıdır.
Neredeyse tamamen tıbbi tabirlerle dolu olan ve okumak için göze birkaç santimetre kadar yakınlaştırılması gereken küçücük kağıtlar yani prospektüsler; ilaçların kimyasal yapılarını, bu kimyasal içeriğin insan vücudunda nasıl ve ne kadar sürede özümsendiğini, hangi yaş gruplarının ilacı hangi dozda kullanması gerektiğini, ilaç içerisinde yer alan kimyasalların hangi “yan etkilere” neden olabileceği ve daha birçok farklı konuda bilgi vermektedir. Tüm prospektüslerin adeta vazgeçilmezi ise “beklenmedik bir etki ile karşılaşmanız durumda hekime başvurun” cümlesidir. Genel olarak toplumumuzda birçok insan prospektüslerin “hekimler ve eczacılar” için yazılmış tıbbi kaynaklar olduğunu düşünse de, aslında böyle bir durum yoktur. Zira “beklenmedik etkiler görülmesi halinde hekime danışın” tabirinin “hekimler ve eczacılar” için yazılmadığı aşikardır…
Hastaları yan etkiler ve kullanım dozu konusunda uyaran prospektüsler ayrıca bazı kronik rahatsızlıkları olan kişilerin de ilacı ne şekilde kullanması gerektiğini ya da doğrudan kullanmaması gerektiğini açıklar. Dolayısı ile prospektüsün yalnızca hekimin ya da eczacının okuması için yazılmış bir yazıl olarak görülmesi mümkün değildir. Sonuç olarak ilgili ilacı kullanarak tedavi olacak kişi hastanın kendisidir. Çoğu insan farkında olmasa da, hastalığın tedavisini sağlayacak bir ilacın yanlış periyotlarla ya da dozda kullanılması ciddi sonuçlara neden olabilir. Kronik bir rahatsızlığı olan ve ilgili ilacı kullanmaması gereken bir kişi bilgilendirilmediği halde ilaç kullanımına bağlı olarak ciddi problemler ile karşılaşabilir. Benzer şekilde doğru dozun “doğru aralıklarla” alınmaması halinde tedavinin tamamlanamaması, hastayı etkileyen yan etkilerin ortaya çıkması ve hatta hastalığın daha da şiddetlenmesi gibi durumlar da oluşabilir. Tüm bunlar düşünüldüğünde “prospektüs nedir?” sorusundan ziyade, “prospektüs kimin okuması için yazılmıştır?” sorunu sormak gerekir…