Radyasyon nedir?
Işınım olarak da bilinen radyasyon en basit tanımla; evrende “elektromanyetik ışınıma” sebebiyet veren tüm faktörlerin genelidir. Fiziğin parçacıklarla ilgilenen en karmaşık ve hala bilim için dahi soru işareti olan Kuantum teorilerini de gönderme yapan bir konu olan radyasyon, elektromanyetik dalgalar ya da atomaltı parçacıkların bir tür enerji yayması veya aktarmasıdır. Alfa, Beta, Gama, X, Morötesi (Ultraviyole), Kızılötesi (Infrared) ve IR olarak pek çok türde yayılım gösterebilen radyasyon; başta Henri Becquerel olmak üzere sonrasında bilim tarihinin en önemli kadınlarından ve aynı zaman bilim insanlarından olan Marie Curie tarafından yürütülen çalışmalarla keşfedilmiştir. Ancak radyasyonun yani ışınım yaparak parçalanan maddeleri ilk olarak kimin bulduğu hala tartışılmakta ve Batılı görüşün konuyu farklı şekilde yorumladığı düşünen kişiler de bulunmaktadır. Radyasyon yayan yani elektromanyetik ışın meydana getiren tüm maddeler, “radyoaktif” olarak nitelendirilmektedir.
Bir üst paragrafta bahsedildiği üzere, radyasyon parçacık fiziğini ilgilendiren ve muazzam derecede öneme sahip olan konudur. Konunun basite indirgenmeye çalışılarak kapsamlı bir şekilde anlatılması için birkaç paragrafın yeterli olmayacağı ise tartışma götürmez bir gerçektir. Radyasyon konusunda biraz daha detaylı ancak mümkün olduğunca anlaşılabilir bilgi vermek gerekirse; radyasyona neden olan elektromanyetik ışınım, atom çekirdeğindeki nötron ve protonlarla ilgili bir olaydır. Atomun çekirdeğindeki nötron sayısının protonlardan fazla olması halinde atom kararsız bir hale gelmektedir. Maddeyi oluşturan atomların kararsız yapı kazanması ile birlikte madde kararlı bir hale geçmek için nötronlarını parçalamaktadır. Atom çekirdeğindeki kararsız yapı sebebiyle gerçekleşen nötron parçalanması esnasında Alfa, Beta ve Gama olarak isimlendirilen ışınlar oluşmakta ve parçalanan atomlar bu ışınları çevreye yaymaktadır. İşte bu sebepten ötürü nötronların parçalanırken çevreye yaydıkları ışınlar da radyasyonun olarak isimlendirilmektedir.
Elektromanyetik ışınların büyük bir bölümü insan sağlığı için ölümcül sonuçlar doğurmaktadır. Nitekim iki farklı dalda Nobel Ödülü alan ilk kadın ve ilk bilim insanı olan aynı zamanda da radyoloji biliminin kurucularından kabul edilen Marie Curie de, elektromanyetik ışınların bu ölümcül etkileri sebebiyle kan kanseri hastalığına yakalanarak yaşama veda etmiştir. Radyasyon konusunda ilk elle tutulur araştırmalar yapan ve elektromanyetik ışınları anlayarak yorumlayan ilk insanlardan olan Marie Curie ve diğer pek çok bilim insanı, bu zararlı etkiler bilinmediğinden radyasyonun şiddetli etkilerinin hedefi olmuşturlar. Sonraki dönemde bu önemli bilim insanlarının araştırmaları sayesinde radyasyona karşı ne gibi önlemler alınması gerektiği öğrenilmiş ve daha güvenli çalışma ortamları tasarlanmıştır.