Röntgen cihazı nedir?
X-ışınlarıda bir çok buluş gibi rastlantısal olarak bulunmuştur. Alman fizikçi Wilhelm Conrad Röntgen, laboratuvarında havası kısmen boşaltılmış olan bir cam tüpten elektrik akımının geçişini incelemek için 8 Aralık 1895 tarihinde bir deney yapıyordu. Tüpten elektrik akımı geçirmeye başladığı zaman tüpün yakınındaki floresan ekranın parladığını fark etti. Onun masasındaki ekranın üzeri o an kalın, siyah bir kartonla örtülüydü. Elini tüpün önüne tutan Alman bilim adamı floresan ekranın üzerinde o ana kadar kimsenin görmediği bir görüntü gördü. Elindeki kemikleri tek tek görebiliyordu. Elinin içinden geçen ve gözle göremediği ışınlar ilk defa bu an fark edildi. Röntgen, özelliklerini anlayamadığı için bunlara “X-ışınları” adını verdi. Röntgen ışınlarının X ışını olarak adlandırılmış olmasının temel sebebi bütün özelliklerinin algılanamamasından kaynaklanmaktadır.
Röntgen’in araştırmalarından kısa bir süre sonra bilim adamları, dişlerin ve kırılan kolların röntgen filmlerini çekmeye başladılar. Daha sonra New York’ta av esnasında yanlışlıkla elinden kurşun ile yaralanan birinin elinin bir röntgen filmi çekildi. Birinci Dünya Savaşı’nda yaralanmalarda tanı koymak için röntgen filmi sıklıkla kullanıldı.
İlk zamanlar el filmi için 15 dakikaya ihtiyaç vardı. Röntgen filminin çekimi, hastanın arkasından tutulan bir ışık vasıtası ile gerçekleşebiliyordu. Bütün bir vücut röntgeni ilk defa 1907 yılında çekildi.
Röntgen cihazı, içerisine film kaseti bulunan büyük bir düz masa, masanın üzerinde hareket ettirilebilen X-ray tüpü, masanın uç tarafında ise ayakta yapılması gereken çekimler için kullanılan ve içine film kaseti konulan statif levhası ve çekim dozlarının ayarlandığı kumanda panelinden meydana gelmektedir.
X Işınlarının elde edilmesinde kullanılması gereken parçalardan biri de röntgen tüpüdür. Karışık ve oldukça pahalı olan röntgen tüplerini daha uzun süre ve verimli kullanabilmek amacıyla çalışma prensiplerini çok iyi bilmek gerekir. Modern röntgen tüplerinde katot, anot havası boşaltılmış olan cam muhafaza ve bu düzeneğin hepsinin yerleştirildiği haube bulunmaktadır.
Röntgen cihazı masaları bilhassa yatarak yapılan radyolojik incelemelerde kullanılmaktadır. Radyodiyagnostik laboratuarlarında kullanılan masalar genellikle sabit ve hareketli olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Röntgen cihazları X ışını kullanarak görüntülenme sağlayan sağlık teknolojisinin önemli cihazlardır. Röntgen cihazları, istenilen sürede, kalite ve miktarda x-ışınının elde edilmesini sağlamaktadır. Röntgen cihazları, genellikle radyografi ve radyoskopi cihazı olmak üzere iki gruba ayrılır. Radyografi aygıtları vasıtası ile statik bir görüntüleme yapılırken, radyoskopi aygıtlarıyla ise dinamik bir görüntüleme yapılabilmektedir.
Radyografi aygıtlarında, masada ya da dikey kaset yerleştirilebilen statif adı verilen ünitelerde radyografi çekilebilmektedir. Radyografide, hastanın incelenecek olan bölgesi röntgen filmini taşıyan kaset üzerine ya da kasetin olduğu kaset taşıyıcılar üzerine gelecek şekilde yerleştirilir. Çekilecek olan bölgeye göre, organ tüp mesafesi ayarlanmak suretiyle röntgen tüpünden incelenecek olan bölgeye x-ışını gönderilir.
Röntgen filminde çıkan siyah beyaz gölgeler işin uzmanları tarafından okunur ve bir hastalığın teşhisine gidilir.
Radyoskopi cihazının çalışması, röntgen cihazı ile aynıdır. Yalnızca görüntünün alınması yöntemleri biraz daha farklıdır. Bu yöntemde hasta X ısını kaynağıyla Flüoresan ekran arasında bulunmaktadır. Fluoresan ekran kullanılarak yapılan bu görüntülemenin başka bir adı da fluoroskopidir. Fluoroskopi parıldama ile görme anlamına gelmektedir. X ışınları bir fluoresan ekran üzerine gönderildiği zaman, parıldama oluşur. Bu olaya, fluoresans adı verilir. Fluoresans olayının üzerinde oluştuğu ekrana da radyoskopi ekranı veya fluoresan ekranı denir.
Radyoskopinin radyografiden farkı, görüntünün canlı olarak izlenebilen dinamik bir inceleme şekli olmasıdır. Radyoskopi, girişimsel radyolojinin ana kılavuz yöntemlerinden biridir.
Röntgen konusunda şu hususlar oldukça önemlidir:
1. Gebe ve gebelik şüphesi olan hallerde çekim ertelenmeli ya da hasta mutlaka kendi doktoruna danışmalıdır.
2. Çekimin yapılacağı bölgeye göre takılar, gözlük ya da metal bütün objeler çıkarılmalıdır.
3. Akciğer ya da kemik yapıların çekimi için önceden hazırlık gerekmez
4. İVP ve direkt üriner sistem çekimlerinden önce mutlaka randevu alınmalı ve gereken hazırlıklar öğrenilmelidir.