Rüzgarlar esmese ne olur?
Güneşin etkisiyle atmosfere yayılan ısıyla hava ısınır ve bu etkiyle hava genişler. Daha sonra hava harekete geçerek yükselir. Bu hava kütlesi, atmosferin dışına çıkamayacağı için, önce dikey, ardından yatay yönde hareketlenir. Havanın bu şekilde ısınıp yer değiştirmesi, basınç değişime neden olur. Basınç yeryüzünde yerçekimine, sıcaklığa ve rakıma bağlı olarak farklı olduğundan, dünyanın her tarafında aynı olmaz. Bu nedenle yüksek ve alçak basınç merkezleri oluşmaktadır. Hava ise, yüksek basınç alanlarından alçak basınç alanlarına doğru akmakta ve bu sayede rüzgârlar oluşmaktadır. Yani yüksek basınçtan alçak basınca doğru giden hava hareketi rüzgârdır.
Basınç merkezleri arasında olan yatay uzaklık, buralardaki yer şekilleri, basınç farklılıkları ve dünyanın kendi eksenindeki hareketi gibi etkenler, rüzgârın hızını belirler. Kısa mesafedeki basınç farklılıkları fazla olduğunda rüzgârın hızı fazla olur. Bunun nedeni yatay uzaklık az olduğu için, sürtünmeden dolayı hız kaybının da az olmasındandır. Rüzgârın hızına yer şekilleri de etki eder. Basınç merkezlerinin yeri, boğazlar, sıradağlar, derin ve uzun vadilerin olması gibi sebepler de rüzgârların yönünü etkiler.
Rüzgârlar taşıyıcı ve aşılayıcıdır
Okyanuslarda ve denizlerin yüzeyinde, köpüklenmeyle birlikte devamlı olarak hava kabarcığı meydana gelir. Bu kabarcıkların patlamasıyla, milimetrenin yüzde biri çapındaki binlerce damlacık havaya fırlamaktadır. Aerosol adı verilen parçacıklar, rüzgârlarla karalardan gelen tozlara karışıp atmosferin üst tabakalarına taşınır. Rüzgârlar sayesinde yükseklere taşınan parçacıklar, su buharıyla buluşur. Parçacıkların çevresinde toplanıp yoğunlaşan su buharı ise, su damlacıklarına dönüşmektedir. Damlacıklar bir araya geldiklerinde daha yoğun bulutları oluşturur.
Bazı bölgelerde kırmızı yağmurların yağabilir. Buna sebep rüzgârlarla birlikte bazı bölgelerden kırmızı tozların yağmurlara yoğunlaşma çekirdeği oluşturmasıdır. Ülkemizde özellikle nisan ayında olan kırmızı tozlar, erozyondan değil, Büyük Sahra’dan taşınan çöl topraklarıdır. Rüzgârların aracılığıyla taşınan bu tozların içeriğinde yüzde beş oranında demir bulunur. Bu demir güneş ışığında daha değerli hale gelir. Bu bir rahmettir. Bitkiler için bu oldukça kıymetlidir. Rüzgârla taşınan demir sayesinde daha fazla mahsul alınır.
Rüzgârla Büyük Sahra’da gelen bereketli tozlar, yağmurla denize indiği zaman balıklar ve diğer deniz canlılarını besleyecek mikroorganizmaların çoğalmasına yardımcı olur.
Rüzgârın başka bir fonksiyonu da, bitkilerdeki olgunlaşmış polenleri uçurarak, dişi çiçeklerin üstüne bırakmasıdır. Bu sayede döllenme sağlanır ve bitkilerin varlığının devam etmesi mümkün olur. Rüzgâr havayı temizler ve canlılar bu temiz havayı solur.
Rüzgâr enerji kaynağıdır
İlk olarak Orta Doğu’da kullanılan rüzgâr enerjisi, günümüzde dünyanın her yerinde kullanılmaktadır.
Rüzgâr enerjisi doğayı kirletmeyen, aynı zamanda ucuz bir enerjidir. Rüzgâr santralının kurulması ve masraflarının dışında başka maliyeti yok gibidir. Bunun dışında tükenme olasılığının olmaması açısından da, fosil yakıtlar ve nükleer enerjiyle rekabet edebilir. Rüzgâr santralinin yüksek olan maliyeti de, teknolojinin gelişmesiyle ve kullanım sahalarının artmasıyla düşmektedir.