Sağlıkta, beslenmede, günlük hayatta doğru bilinen yanlışlar?

İnsanlar sağlık konusu söz konusu olduğu zaman, genellikle geçmişten gelen inanışları ile hareket etmeyi yeğlerler. Bu inanışlar doğru bildiğimiz, yanlışlar olabilmektedir. Beslenme ve sağlık konusunda doğru bildiğimiz, ama yanlış olan inanışlar, hatalı hareket etmemize sebep olur. Doğru bildiğimiz bazı yanlışları değerlendirirsek, şu sonuçlara ulaşabiliriz.

• Kahve birçok insan göre, zararlı etkileri olan bir içecek olarak bilinir. Kahve bilinenin aksine, düzenli miktarlarda içildiğinde, yüksek kolesterol üzerinde olumlu etkiler yapmaktadır. Zararlı maddelerin kana karışarak beyne ulaşmasını engellediği de bilinen bir etkisidir.
• Birçok insanın şekere karşı hassasiyeti olduğu bilinir. Aşırı şeker tüketen kişilerin iştahının açık olduğu sanılır. Aksine bu durum iştah açıklığından değil, insanların vücudunda bulunan bir genden dolayıdır. Yapılan araştırmalarda, hücrelere glikoz taşıyan ve denetleyici olan GLUT2 geni sebebiyle bazı kişilerin şekere daha fazla düşkün olduğu saptanmıştır. İnsanlar arasında yapılan araştırmalarda, şekere düşkün olanlarda GLUT2 geninin değişime uğradığı tespit edilmiştir.
• Alüminyum folyo doğru kullanıldığında, fayda sağlayacak bir üründür. Besinlerin sarılıp saklanması için ideal bir üründür. Buna rağmen tuzlu, ekşi, ıslak olmamaları son derece önemlidir. Sık yapılan hataların biri de, alüminyum folyonun, fırın malzemesi olarak kullanımıdır. Isıya karşı kullanılmaması gerekirken, biz kullanmaya devam ediyoruz. Isıyı gören alüminyum folyo, buhar çıkararak, yiyeceklere geçen ağır metallerin oluşumuna sebep oluyor.
• Evde kullandığımız damacana sularının sağlıklı olduğunu düşünmemizden dolayı, tercih etmekteyiz. Fakat bilmediğimiz şey, damacananın hammaddesinde yer alan Fosgen adlı gaz,  savaşlarda kullanılan zehirli bir kimyasaldır. Su ile uzun süre bekletildiğinde, suya karışan bu kimyasal, oldukça tehlikeli sonuçlara sebep oluyor. Bu sebeple, damacanaların çok yıpranmamış olanlarını seçmemiz, sağlığımıza bir nebze olsun katkı sağlayacaktır.
• Sıcak su ile kullanılacak besin maddelerin de bulunan ambalajlama olayı da dikkat etmemiz gereken konuların başında gelmektedir. Ülkemizde halen kullanılmakta olan, metal zımbalı çay poşetlerinin sağlığınızı tehdit edebileceğini hiç düşündünüz mü? Sıcak su içinde bekletilen bu ürünlerin vücudunuzda metal birikimine yol açtığını bilseniz, eminiz kullanmazsınız.
• Yoğurdun besin değerinin, süte göre daha yüksek olduğu düşünülür. Bu oldukça yanlıştır. Yoğurt sütün fermente edilmiş türevi olduğu için,  besin değerleri aynıdır. Aynı şekilde sebze ve meyve sularının, daha besleyici olduğu da yanlıştır.
• Diyet listelerinde vücuda takviye olarak kullanılan vitamin ve mineral haplarının yararlı olduğu düşünülse de, kesinlikle yararlı değil, zararlıdır.
• Balık ve yoğurdun birlikte tüketilmesinin zehirlenmeye yol açtığı da, doğru bilinen yanlışlar arasında yer alır. Burada önemli olan her ikisini de taze tüketmektir. Her iki besinde bulunan histamin maddesi, birinin bayat olduğu durumda yükseleceğinden, olumsuz sonuçlara sebep olmaktadır. Bayat bir balıkta histamin miktarı yükseleceğinden, yoğurdun içerisinde de aynı madde bulunduğu için,  alerjik bünyeli kişilerde olumsuzluklar meydana getireceğinden zehirlenme belirtileri gösterecektir. Bu sebeple taze olarak tüketilirse, kesinlikle balık ve yoğurt aynı anda tüketilebilir.