Sakiname nedir, özellikleri nelerdir?

Sakiden, içkiden, içkinin çeşitlerinden, içki araç ve gereçlerinden, içki toplantılarından, sürahiden, meyden, mahbubdan; yani sevgiden, mevsimlerden, içki meclislerindeki yemeklerden… Kısacası; içkiyle uzaktan yakından ilgili birçok duygu, düşünce ve kavramı bazen tasavvufi bazen ise dünyevi olarak bir bütün halinde ele alıp işleyen şiirlere bu isim verilmiştir.

Sakinameler müstakil mesnevi şeklinde yazılabildiği gibi aynı zamanda terkib-i bend, terci-i bend veya kaside şekillerinde de görülür. Sakiname yazma geleneği çerçevesinde son derece zengin bir terminalojinin oluştuğunu da söylemek gerekir. Örneğin; bezm, mutrip, mey, bade, cam…

Sakinamelerin gerçek anlamda bir edebi tür olarak ortaya çıkması ve kimlik kazanması ilk olarak İran edebiyatı çerçevesinde gerçekleşmiştir. Şarap ile ilgili şiirleri İran edebiyatında hicri 4. asra kadar götürmek mümkündür. Bu tür şiir söyleme geleneğinin öncelikli olarak Dakiki ile başladığı ileri sürülür.

sakiname

İlk olarak Harizmi’nin müstakil bir eser özelliği taşımayan beyitleriyle görülen sakinameler, mükemmel diyebileceğimiz şekle ise Edirneli Revani’nin İşretname adlı eseri ile ulaşabilmiştir. Bugüne kadar yapılan tespitlere göre Türk edebiyatı içerisinde 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadarki dönemi incelediğimizde sakiname türünde 58 adet eserin kaleme alınmış olduğunu görüyoruz.

Özellikle 17, 18 ve 19. yüzyıllar sakiname türünün altın devirleri olmuş ve bu sahada İran edebiyatını çok çok geride bırakacak nitelikte, şekil ve muhteva (içerik) olgunluğuna erişmiş eserler verilmiştir. Bu dönemde verilen eserlere göz gezdirdiğimizde ise özellikle bu eserlerin başında Revani İlyas Çelebi’nin Agaz-ı İşretname adlı eseri ile önemli klasik şairlerimizden biri olan Kafzade Faizi’nin Sakiname adlı eseri gelmektedir.

Yüzyıllar boyunca sakiname türünde oldukça başarılı eserler verilmiş ve divan edebiyatında çok sayıda şair bu türü zevkle işlemiştir. Özellikle diğer türlerden farklı olarak Klasik Türk Edebiyatının genel muhteva yapısına uygun bir tür olmuştur. Tasavvufi konular bu türde hiç işlenmemiştir.

Bir Cevap Yazın