Sarılık tedavisi nasıl yapılır?
Sarılık tedavisinin, doktor kontrolünde ve nedenlerine bağlı olarak yapılması gerekir. Hastalığın bilinen dört nedene bağlı olarak görüldüğü söylenebilir. Bu nedenlerin ortadan kaldırılması ve hastalığın tedavisi için gerekenlerin yapılması gerekir.
Sarılık çeşitleri ve tedavi yolları nelerdir?
Hemolitik sarılık tedavisi nasıl yapılır? Alyuvarların tahrip olmasıyla, safranın kana karışmasıyla görülen sarılık türleri
arasında yer alır. Kalıtsal olması nedeniyle, ailedeki kişilerin kontrol altında tutulması önemlidir. Hastalığın tedavisi, hemoliz nöbetlerinin yaşandığı anda kan nakli yapılması ve bu sebeple büyüyen dalağın alınması ile olmaktadır. Yapılacak cerrahi yöntem, hastaların rahatlamasını sağlayacağı gibi, hastalığın belirtilerinin azalmasını ve tamamen kaybolmasını sağlayacaktır. Sarılığın tam olarak iyileşmesini sağlamayan bu yöntem, dalağın alınması ile sadece hücrelerin dalağın süzgecinden kurtularak, hemoliz krizlerine neden olmadan hastayı rahatlatır. Hastalığı ağır yaşamayan kişilerde bu cerrahi yöntemin kullanılması gerekli olmayabilir. Hafif belirtiler gösteren sarılıklarda, yıl içerisinde 2-3 defa B12 vitamini ile folik asidin takviyesi uygun görülebilir. Dönüşümlü olarak verilen
maddeler, alyuvar yıkımının sebep olduğu sarılık türlerinde yararlı olacaktır. Hastalığı olan kişilerin 8-10 yaşlarına gelene kadar, cerrahi girişimin yapılmaması öngörülür.
Hepatik sarılık tedavisi nasıl yapılır? Bir virüsün sebep olduğu karaciğer tahribatı ile karaciğerin görevini yerine getiremediği durumlarda sarılığın görülmesidir. Bunların en bilinenleri Hepatit B ve Hepatit C olarak anılır. Bu sarılık türünde karaciğerin durumuna uygun ilaç tedavisine karar verilir. İnterferon özellikteki ilaçlar karaciğer hasarını azaltarak, bu virüsün çoğalmasını önleyecektir. Hastalık ilerlediyse bu ilaçlardan yarar sağlanamaz. Hastalık hafif belirtiler veriyorsa, iğne uygulaması yapılmaktadır. Bu işlemin uygulanma süresi, hastanın durumuna göre belirlenir. Bağışıklık sistemini de harekete geçirecek bir ilaçtır. Kullanılacak olan Lamivudine ilaçların ise, herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır. İnterferonla birlikte tatbik edildiğinde, daha etkili olabilecek bir tedavi yoludur. İlaçlar kullanıldığı sürece virüsleri etkisiz hale gelecektir. Ribavirin ve interferon ilaçlar hastalığın tedavisinde başarılı olmaktadır. Bırakıldığında ise, virüslerin çoğaldığı görülecektir. Uygulanacak olan diyet ve egzersiz programlarının da faydası olacaktır. Alkolden mümkün olduğu kadar uzak durmak, proteinli besinleri en aza indirmek, hastalığı kontrol altında tutacaktır.
Obstrüktif sarılık tedavisi nasıl yapılır? Safra kanallarının tıkanması nedeniyle yaşanabilecek olan sarılık türüdür. Daha çok yetişkinlerde görülen bu durum, ana safra kanalındaki taşların ve safra kesesi içerisindeki taşların, endoskopik tedavi yoluyla ve
safra kesesinin cerrahi yönteme alınarak tedavi edilecektir. Kanallardaki taşlar ise, balon yöntemi ile ince bağırsağa doğru yönlendirilir. ERCP yolu kullanılarak, papilla kesilerek ince bağırsağa olan safra akışı kolaylaştırılır. Hasta pankreas kanserinin etkisindeyse, cerrahi yöntemlerin uygulanması zorunlu olacaktır. Ameliyat yapılamayacak olan ağır kanser vakalarında ise, hastanın safra kanalı içerisine endoskopik yöntemler uygulanarak veya karaciğerden girilerek stend uygulaması yerleştirilir. Bu uygulama sayesinde safra akışı sağlanacağından hastanın şikâyetleri de azalacaktır.
Bebeklerde görülen yeni doğan sarılığı tedavisi nasıl yapılır? Bu sarılık türü çoğunlukla iki haftada kendiliğinden iyileşecektir. Bilirubin seviyesi yüksek olan hastaların, floresan ışığı altında takip edilmesi sayesinde bilirubinin idrarda erimesi sağlanacak bu sayede vücuttan atılacaktır. Bu uygulama sırasında bebeğin gözlerinin ışıktan korunması gerekir. Bebekte görülecek sulu dışkılama, ciltteki döküntüler ve cilt rengindeki değişim takip edilmelidir. Bebeğin tedavisi sırasında iyi takip edilmesi, beslenmesine önem verilmesi gerekir. Bebekte kan uyuşmazlığı nedeniyle bilirubin seviyesi yükselmişse, kan değişimi yapılması gerekir. Hastalık anne sütünden kaynaklanan sebeplerden dolayı görülürse, 1-2 gün süt emzirmeye ara verilip hastalığın tedavi edilmesi gerekir. Bebeklerin doğumdan sonraki iyi gözlemlenmesi, bu hastalığın tedavisi için önemlidir. Erken yapılacak müdahale, kalıcı sorunlara engel olacaktır.