Şathiyye türü nedir, özellikleri nelerdir?

Şathiyye klasik Türk edebiyatımız içerisinde, özellikle tasavvuf edebiyatı ve aşık tarzı halk edebiyatı sahalarında ciddi bir düşünce veya duyguyu, iğneleyici ve alaycı bir mizahi dille anlatan şiirlere denmiştir. Edebiyatımız içerisinde bu gelenek daha çok manzum tarza kaleme alınan şiirleri barındırsa da bazen gazel tarzında kafiyelendirilmiş olan şiir örneklerine de rastlamak mümkündür. Tekke edebiyatında ise karşımıza dörtlüklerle çıktığı ve kimi zaman zikir ritmine uygun olarak söylendiği de görülmektedir. Ancak en fazla koşma ve semai tarzında yazmayı tercih etmişlerdir. Bunların da 7’li ve 8’li gece ölçüsüne uygun olarak yazıldığı görülür.

Biçimin yanında içerik açısından da bakacak olursak şathiyyelerin konularını evvela tasavvuftan ve beraberinde tekke edebiyatından aldığını görürüz. Şeriata ait katı kurallara tam anlamıyla bağlı kalmadan, ancak Hak dinin vahdet-i vücud inancına uygun olarak bazı ciddi, daha ziyade felsefi düşünceleri mizahi bir üslupla ifade etmişlerdir. Klasik Türk edebiyatı çerçevesinde kaleme alınan şathiyyelerin ilk örneklerinin Yunus Emre, Barak Baba, Mevlana Celaleddin Rumi gibi sufi şairler tarafından verildiğini görürüz.

Şathiyyeler işin esasında zahirde sahip oldukları ya da ifade ettikleri mananın dışında derin anlamlar taşır. Dolayısıyla bazı kimseler şathiyye türünden hoşlanmasa ve dilini gayri ciddi bulsa da esasen şathiyye türünün özel ve sembolik bir dili vardır. Bu dili anlamak ve doğru yorumlamak ise her şairin harcı değildir. Mecazlar ve sembollerle ortaya koyulan bu ”çok özel üst dil” yalnızca üstün şairler tarafından anlaşılmıştır. Şathiyye türünde verilen eserlere birkaç örnek verecek olursak; aşık tarzı halk şiirinin önemli isimlerinden Kaygusuz Abdal’ın ve yine aynı edebiyat akımına mensup olan Azmi Baba’nıın şathiyeleri son derece meşhurdur.

sathiyye

 

Bir Cevap Yazın