Satürn nedir?
Güneç etrafında dolanmakta olan dokuz büyük gezegenden Güneş’e uzaklığı bakımından altıncı sırada olan gezegendir. Sekendiz olarak da tanıdığımız bu gezegenin adı Eski Romalılar tarafından tarım tanrısı ve eski tanrıların ilk yöneticisi olarak kabul edilen Saturnus’tan gelmektedir. Satürn eski astronomi bilginleri tarafından keşfedilen beşinci yıldız olmuş ve Güneş sisteminin en dış Gezegeni olarak kabul edilmiştir.
Dünyadan çıplak göz ile bakıldığında Satürn, sarımtırak renkli ve yıldızların çoğundan daha parlak bir gök cismi olarak gözükmektedir. Orta çapta bir teleskopla bakıldığı zaman son derece ilginç halka sistemi seçilebilmektedir. Bu halkaları ilk olarak gözlemleyen 1610 yılında Galileo Galilei olmuştur. Ama bunun gerçek bir halka sistemi olarak kabul edilmesi ancak 1650’li yıllardan sonra Hollandalı astronom Christiaan Huygens’in yapmış olduğu araştırma ve incelemelerden sonra gerçekleşmiştir. O zamanlardan günümüze Satürn’ün halkaları gözlemcileri büyülemektedir.
1970’li yıllara kadar halkaları olan tek gezegen Satürn olduğu sanılıyordu. Ancak son zamanlarda uzay araçları ile yapılan inceleme ve araştırmalar bu gezegenin ki kadar görkemli olmamakla beraber Jüpiter ve Uranüs’ün de böyle halkaları olduğunu ortaya koymuştur. Bu halkalar yandan bakıldığı zaman çok zor fark edilmektedir.
Satürn Güneş sisteminde Jüpiter’den sonra en büyük gezegendir. Kütlesi Dünya’nın 95 katı kadardır. Hacmi ise Dünyanın hacminin 750 katından daha büyüktür. Satürn’ün kutupları belirgin bir biçimde basıktır. Bu yüzden ekvatorunda ölçülen çapı kutuplarında ölçülen çapından yaklaşık olarak yüzde 12 daha uzundur. Dünya2nınkinin neredeyse dokuz buçuk katı kadar olan ekvator çapı 120.660 km’dir. Güneş’e 1.472 milyon km uzaklıkta olan Satürn’ün Güneş çevresindeki dolanım süresi yaklaşık olarak 29 senedir.
Satürn’ün yapısı Jüpiter2inkine çok benzemektedir. Uzmanlar bu gezegenin çeşitli kayaç türleri ile demirden meydana gelen bir çekirdeğinin bulunduğunu ve bu çekirdeğin ince bir sıvı hidrojen katmanı ile çevrili olduğunu tahmin etmektedirler. Ayrıca bu yapıyı çevreleyen ve temel olarak hidrojen ve helyumdan meydana gelen binlerce km kalınlığında yoğun bir atmosfer bulunmaktadır. Dünya’dan bakıldığı zaman Satürn’ün yüzeyi olarak görülen bu derin atmosferin bulut kuşakları ve burgaçlar ile belirginleşen en dışta bulunan yüzeyidir. Jüpiter gibi Satürn’ün magnetik alanı ve ışının kuşakları bulunuyor. Ayrıca gezegenin yaymış olduğu enerji Güneş’ten aldığı enerjiden daha çoktur.
Satürn ekvator düzleminde gezegeni kuşatan yedi ayrı yassı halka vardır. Halkalar çok küçük taneciklerden gezegen iriliğine kadar değişen boyutlardaki toz ve buz parçalarından meydana gelmektedir. Satürn’ün çevresinde dolanan bu uyducukların sayısı buz ve toz taneciklerinden daha azdır ve bunların kütleciklerinin etkisiyle daha küçük parçacıklar bir arada tutulur. Halkalarda dağılma olmaz. Bu yüzdendir ki bu uyducuklara genellikle çoban adı verilmektedir. Bazı bilginler halkaların Satürn ile birlikte aynı buluttan bu bulutun yoğunlaşması sırasında oluştuklarını ancak bunların gezegene çok fazla yakın olmaları sebebi ile tam bir uydu haline gelemediklerini düşünmektedirler.
Satürn’ün çevresinde dolanmakta olan en az 21 uydusu bulunmaktadır. En küçük uydunun çapı 80 km kadardır. En büyükleri olan Titan’ın çapı ise yaklaşık olarak 5100 km’dir. Titan Merkür gezegeninden daha büyüktür. Ve Güneş sisteminde atmosferi olan tek uydudur. Atmosferi temel olarak azottan bir miktarda metan ve siyanürden meydana gelmektedir.En dışta kalan uydu Phoebe’dir. Diğerlerine ters olarak dolanmaktadır.