Serebnal Palsi hastalığı nedir?
Serebral Palsi, bebek veya çocukluk çağının başlarında ortaya çıkan ve vücut hareketlerini ile kas koordinasyonunu kalıcı şekilde etkileyen, fakat zaman içinde kötüleşme sergilemeyen bir dizi nörolojik bozukluktan herhangi birini tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
İnsanların yaptıkları her şey beynin kontrolü altındadır. Vücudumuzdaki her kas, beynin farklı bir bölgesi tarafından kontrol edilmektedir. Serebral palside, bu beyin bölgelerinden birinde gelişim kusuru ya da bir tahribat vardır. Serebral, beyinle ilgili durum demektir. Palsi ise kas kontrolünde yetersizliği ya da kas zayıflığını belirtir. Serebral palsi beynin bir bölgesindeki hasardan dolayı ortaya çıkan kas kontrol yetersizliğini ifade eder. Serebral palsi terimi, yaşamın erken dönemlerinde ortaya çıkan ve gelişmekte olan beyni etkileyen sorunları tanımlamak için kullanılır. Serebral palsili çocuklarda güçsüzlük, sertlik, yavaşlık, titreme ve denge bozukluğu gözlenebilir. Serebral palsi tablosu doğum öncesinde, doğum sırasında ve doğum sonrası erken dönemde beyin hasarlarıyla ortaya çıkar. Gelişim döneminin ilk iki yılı içerisinde oluşan ve ilerleyici olmayan beyin lezyonlarının tamamı Serebral Palsi grubu içerisinde ele alınmalıdır. Nöromotor fonksiyon ve kontrol bozukluğu dışında Serebral Palsi’de görme, konuşma, yutma sorunları ve mental bozukluklar görülebilir.
Serebral palsi değişik tiplerde görülebilir. Bunlardan biri Spastik serebral palsidir. En sık görülen tiptir. Spastisite kasların tutuk ve gergin olması halidir. Kaslar, beynin hasarlı bölgesinden uygun olmayan emirler aldıkları için olması gerekenden daha fazla serttir. Diğer bir tip Atetoid serebral palsidir. Atetoid kontrol edilemeyen hareketleri tanımlamak için kullanılır. Bu kontrol yetersizliği, bilhassa harekete başlama anında çok daha belirgindir. Çocuğun oyuncağını ya da kaşığı kavramaya çalışmasıyla istek dışı hareketler artmaya başlar. Bu tipte kaslar çok zayıf olup taşıma sırasında çocuğun pelte gibi olduğu hissedilir. Ataksik serebral palsi ise en az görülen tiptir. Ataksik sıçrayıcı tarzda hareketleri tanımlar. Bu çocuklarda denge ile ilgili önemli sorunları söz konusudur. Karışık tip Serebral palsi ise çocuklar birden çok tipe ait bulgulara birlikte sahip olabilir. Bulgular bir çocuktan diğerine ciddi farklılıklar gösterir.
Serebral palsi etkilenen vücut bölgesine göre farklı şekilde isimlendirilir:
1- Hemipleji (Hemiparezi): vücudun sadece bir tarafındaki kol ve bacak etkilenmiştir.
2- Dipleji (Diparezi): Her iki bacak da etkilenmiştir. Genel olarak kol ve el fonksiyonlarında da az etkilenme görülür.
3- Kuadripleji (Kuadriparezi- Tetraparezi): Her iki kol ve bacakla birlikte gövde de görülür.
Beyindeki sorun şu nedenlerle Serebral palsi görülebilmektedir:
1. Beynin bir nedenden dolayı normal büyüme ve gelişimini gerçekleştirememesi
2. Gebeliğin ilk aylarında, annenin geçirdiği kızamıkçık gibi enfeksiyonlar ya da beyin gelişimini engelleyen anormallikler
3. Doğum sırasında, bebeğin yeterli oksijen alamaması
4. Doğumdan sonraki günlerde, bebeğin geçirdiği menenjit gibi ciddi enfeksiyonların beyin gelişimine engel olması
5. Yaşamın ilk yıllarında geçirilen kazaların kalıcı beyin hasarına neden olması.
Bazı çocuklarda, ayrıntılı yapılan tetkik ve muayeneye rağmen serebral palsinin asıl nedenini ortaya koymak mümkün olmayabilir. İleri MRG incelemeleri ve bazı yeni gelişmiş kan testleri sayesinde daha fazla sayıda hastada hastalığın nedeni tespit edilebilmektedir. Bütün serebral palsilerin yaklaşık olarak %75’inin hamilelik sırasındaki sebeplere %10-15’inin zorlu doğum ve yeni doğan dönemindeki rahatsızlıklara bağlı olduğu, geri kalan %10’un ise yaşamın erken haftalarındaki kaza ve hastalıklara bağlı ortaya saptanmıştır.
Serebral palsi oluşabilmesi için, beş-altı yaşlarına kadar yukarıda belirtilen sorunların vücudu etkilemesi gerekir. Serebral palsi ile ilgili sorunlar (kas zayıflığı veya gerginliği, istemsiz hareketler) yaşam boyu devam eder. Ancak, çocuk yaş ilerledikçe uygun tedavi yaklaşımlarının katkı ve desteği ile bu sorunlara uyum sağlamayı onlarla başa çıkmayı öğrenir. Tedavi, hastalığı tamamen yok edemese de fark edilebilir iyileşmeler görülür. Yaşamın erken dönemlerinde beyinde gelişen hasar zamanla kötüleşen bir özelliğe sahip değildir.
Tedavi 3 ana başlıkta değerlendirilebilmek mümkündür.
1. Hareket sorunlarının tedavisi
2. Eşlik eden diğer hastalıkların tedavisi
3. Destek tedavileri
Çocuk fizyoterapisti hareket sorunlarının tedavisinde son derece önemli rol oynar. Fizyoterapi ve iş-uğraş tedavisi, motor gelişimin teşvik edilmesinde görev üstlenir.
Bazı serebral palsili çocuklarda bütün gelişimi boyunca üstesinden gelinmesi güç saldırganlık ve asosyal davranışlar görülebilir. Fonksiyonlarından herhangi biriyle ilgili engel, olumsuz davranışlara neden olabilir. Bu tür sorunların aşılamaması, çocuğun mücadeleden vazgeçmesine, zorluk çekilen davranışı yapmaya çalışmaktan çekinmesine sebep olarak bağımsızlığını kazanmasını engelleyebilir.