Şeyh Said kimdir?
Şeyh Mahmut’un oğlu olarak dünyaya gelen Şeyh Said Nakşibendi Tarikatı mensuplarından olup, Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş sürecinde Ermenilerle yaşanan çatışmalar için bazı fetvalar vermiştir. 1. Dünya Savaşı esnasında Osmanlı İmparatorluğu’nun savaştığı Rusların Anadolu topraklarında ilerlemesi ile önce Piran’a, daha sonrasında da Hınıs’a taşınmıştır. Şeyh Said 1925 yılında yakalanarak yargılanmış ve tarihte Şeyh Said Ayaklanması olarak bilinen isyanı yapan örgütün elebaşı olarak idam edilmiştir.
Şeyh Said’in yargılanması ve sonrasında idam edilmesine giden süreç aslında ilk meclisin üyesi olan Yusuf Ziya ile yakından alakalıdır. Cumhuriyetin ilk döneminde kurulan ilk mecliste bir millet vekili olan Yusuf Ziya, Anadolu coğrafyasındaki birçok aşiret ile samimi olduğundan önemli bir konuma sahipti. Adı yüksek sesle söylenmese de Kürt İstiklal Komitesi olarak bilinen oluşumun başına geçen Yusuf Ziya, daha sonra yakalanarak suçunu itiraf etmiş ve Şeyh Said’in de kendisi ile işbirliği içerisinde olduğunu söylemiştir.
Şeyh Said Doğu Anadolu’daki aşiretleri teker teker gezerek, Mustafa Kemal’in çıkarttığı yasalar ile dinsizliği alenen yaydığını söylemekteydi. Mustafa Kemal’i bir din düşmanı olarak lanse eden Şeyh Said, namusun ve Kur’anın ortadan kalkacağını söylemekteydi. Arkasına bir takım güçlerin desteğini alan Şeyh Said, cumhuriyete karşı ayaklanma ile ilgili çeşitli fetvalarda bulundu ve bu savaşa katılan herkesin hem canlarının hem de mallarının helal olduğunu söyledi. Şeyh Said hazırladığı bu fetvayı Anadolu’nun en güçlü aşiretlerinin liderlerine göndererek, mevcut hükümete karşı yapılacak savaşa destek istedi.
Varto’nun en güçlü aşiretlerinden olan Hormek aşireti gibi birçok aşiret cumhuriyete bağlı olduğunu ve bu isyana katılmayacağını bildirdi. Şeyh Said bu gelişmelerin üzerine Anadolu’nun çeşitli illerini dolaşarak farklı aşiretler ile görüşmeye devam etti ve ardından Piran’daki kardeşinin evine yerleşti. Bir müddet burada yaşayan Şeyh Said, daha sonra çıkan isyanın bastırılmasından sonra göz altına alındı. 1925 yılında tutuklu olarak Şark İstiklal Mahkemesi’nde yargılanan Şeyh Said’in isyanı çıkartan oluşumun elebaşı olduğu kararına varıldı ve idama mahkum edildi.